Mutlu pazarlar herkese.💚
Güzel bir gün geçirmenizi dilerim.
İyi okumalar.🙂💚
****
Sabaha kadar ağlamıştım. Lexi hiç konuşmamıştı ama bana sarılmayı ve saçlarımı okşamayı da bırakmamıştı. Hava aydınlanırken şişen gözlerimi açık tutmakta zorlanmaya başlamıştım artık. Saatlerdir aynı pozisyonda duruyorduk. Gözlerim ağlamaktan kurumuş ve yanıyorlardı. Açık tutmaya hakim olamadığım göz kapaklarım yavaşça kapandı. İç çekişlerim devam etsede ağlamayı bırakmıştım.
"Becca. Bebeğim. Uyan artık akşam oldu."
Carol'ın sesiyle gözlerimi açtım zorlanarak. Kolay kolay açılmamıştı şiştiğinden dolayı. Sırt üstü döndüğümde ayak ucumda oturan Carol ve Hope'u gördüm ama yanımda Lexi yoktu. Işıklar açıktı. Gerçekten akşam mı olmuştu yani?
"Beeee! İyi misin burnun acıyor mu?" dedi Hope üzgün bir sesle. Kollarımı açıp kucağıma gelmesini bekledikten sonra ona sarıldım.
"Merak etme, acımıyor bebeğim."
Hope ile yataktan kalkarken onu yere indirip burnumdaki tamponları çıkardım ve burnuma değmemeye özen göstererek -hala sızlıyordu- elimi yüzümü yıkayıp kuruladım. Hope ve Carol önden çıkarken şişmiş gözlerle ve ruh gibi bir yüzle masaya ilerledim Lexi'ye kısa bir bakış attıktan sonra yerime oturdum. Gözlerimi çok üstünde tutmak istememiştim.
"Nasılsın Be? Ağrın var mı?" dedi Nicky. Ona bakıp başımı iki yana salladım.
"Çok değil ufak bir sızlama."
"Sabaha kadar ağladın." dedi Zeyna. Nereden biliyordu ki, sesimi mi duymuştu? Anlamsızca ona bakarken açıklama gereği duymuştu.
"Hıçkırık seslerin geliyordu."
Başımı sallarken gözlerimi masadaki ellerime indirdim. Bir süre sessizliğin ardından karşımdaki soğuk eller ellerime uzandı.
"Neden ağladın?"
Lexi'nin sorusunu ona sert bir şekilde bakarak cevaplamak istiyordum ama beceremeyeceğim için ona düz bir şekilde baktım ve,
"Bu soruyu neden dün akşam sormadın?" dedim.
"Neden soruma soruyla cevap veriyorsun!" Lexi sinirlenmeye başlamıştı.
"Sen neden sorularını doğru yerde ve zamanda sormuyorsun?"
Sorularımız git gide tartışma halini alırken Zeyna araya girdi.
"Kızlar. Bence buna bir ara verin ve yemeğe gidelim. Herkesin içinde konuşmasanız iyi olur."
İkimiz de birbirimize sinirle bakarken önce Lexi ayaklanmıştı, ardından da ben. Hope elimi tutarken sinirim biraz daha azalmıştı ve minik prensesle birlikte yemekhaneye doğru yürüdük.
Yemeklerimizi alıp yerlerimize oturduğumuzda bilerek en sona geçmiştim. Yani Nicky'nin karşısına. Benim yanıma da bizim bloktan tanıdık yüzler oturmuştu. Lexi bu hareketimle daha da sinirlenmiş olacak ki yemeğini sinirle yiyor ve hıncını kaşık, çatal ve tepsisinden çıkartıyordu. Yemekhanede herkes ona bakmaya başlamıştı.
Sonra Quinn'in sesi duyuldu.
"Lexi? Tatlım, ne bu sinir bu asabiyet? Kim kızdırdı seni, söyle kulaklarını çekeyim."
Lexi elindeki kaşığı sertçe masaya koydu.
"İşine bak koca karı yoksa ben senin kulaklarını koparmasını bilirim." dedi Lexi .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ostwind Hapishanesi✅️(gxg) TAMAMLANDI
Teen FictionEli dudakları arasındaki çubuğu tutup çekti. Lolipop ?? "Duş alacağım müsaadenle." Yandaki duşlara baktım hepsi boştu. "Diğerlerini kullanabilirsin. Hepsi boşta. " Kız diğer duşlara baktı ve alaycı bir tavırla tekrar bana döndü. "Burası benim ve...