Ostwind Hapishanesi✅️(gxg) TAMAMLANDI

25 Bölüm

İyi pazarlar herkese.💚

Geçiş bölümlerindeyiz ufak tefek sıkılmalar, yaa niye böyle vs. gibi söylentiler olabilir, inanmayın. 😀

İyi okumalar dilerim.✌💚

****

Kimsenin kimseyle uğraşmadığı, sakin ama tedbirli geçen bir hafta olmuştu. Quinn bizi paketlemeyi düşünürken sakin sakin yaşayamazdık tabii ki. Ne kadar bir hamlede bulunmasalar da Lexi hepimizi temkinli davranmamız gerektiği konusunda uyarmıştı.

Havalandırma saatinde dışarıda Lexi ile beraber otururken Zeyna içeriden bize doğru geliyordu.

"Zeyna geliyor. Neredeydi ki, tek başına kalmamalı."

"Merak etme ona bir şey olmaz." diye cevapladı beni Lexi. Zeyna yanımıza ulaştığında Lexi ile aramıza oturdu. Bana kısa bir bakış attıktan sonra patronuna döndü.

"Quinn hazırlık yapıyormuş Lexi. Aramada tüm aletlerini toplamışlar bu yüzden saldırıyı geciktiriyormuş. Şu anda elinde malzeme olmadığı için dışarıdan bir şeyler sokmaya çalışıyormuş. Hala vaktimiz var. Dış aramayı sıklaştırmış gardiyanlar sanırım bu yüzden içeri malzeme sokmakta zorlanıyorlar."

Lexi düşünceli bir şekilde kafasını salladı.

"Hala vaktimiz var demek. Savunmamızı iyi yapmalıyız. Ya da bir an önce karar verip onlar henüz silahlanmamışken biz saldırmalıyız.

Zeyna kafa sallarken hemen atıldım kısık sesle.

"Lexi. Hani bekleyecektik Mike'ı. Ya olumlu bir sonuç çıkarsa. Biraz daha bekleyelim lütfen."

Lexi derin bir nefes alıp yavaş ve sıkıntılı bir şekilde bıraktı.

"Biraz daha. Be. Sadece biraz."

Başımla onayladım onu. Gözlerim korkuyla bakıyordu aslında. Bu olayların arasında cesaretli olamıyordum. Nasıl olabilirdim ki 19 yaşındaydım henüz. Belki hayat beni bir yetişkini karşılar gibi karşılamıştı ama hala çocuk sayılırdım. En azından ruhen, tamamen yetişkin değildim.

Hope'un seslenişiyle düşünce savaşından anca çıkabilmiştim.

"Maviiişşşş. Sende gelsene top oynayalım. Nicky ile annem olsun. Seninle ben."

Toparlanıp gülümseyerek kalktım. Hope'un yanına gittim ve onlarla oynamaya başladım. Carol ve Nicky bilerek gol yiyordu Hope'dan. Nicky sakat eliyle düşmemek için çok koşamıyordu zaten.

Topumuz karşı tarafa kaçtığında en yakında ben olduğum için o tarafa yöneldim. Quinn'in tayfasından bir kız topa sert bir şekilde vurdu. Anın verdiği şaşkınlıkla kendimi koruyamamıştım, bir de yakın olduğum için pek vaktim olmamıştı yüzümü korumaya. Top sert bir şekilde yüzüme çarparken ellerimle burnumu tutarak geriledim. Acının verdiği hisle öne doğru eğilmiştim yüzümü tutarken. Göremesemde bizimkilerin bağırışını ve bana yaklaştıklarını duyuyordum.

Zeyna'nın,

"Bana bak Quinn, köpeklerini çek yoksa kötü olacak." dediğini duydum.

Quinn,

"Benim köpeklerim benim yanımda Herkül tipli cadı. Siz kendi köpeklerinize bakın, bizim tarafımızda dolaşmasınlar." dedi. Onlar konuşurken birkaç eli sırtımda kolumda ve yüzümdeki ellerimde hissetmiştim.

"Be!" dedi Carol.

"İyi misin Becca?" dedi Carol'ın hemen ardından Nicky.

Ben cevap veremiyordum burnumun sızlamasından. Ellerimin üzerindeki soğuk eller yüzümü ortaya çıkardı ve ciddi yüz ifadesiyle yüzümü incelemeye başladı. Beni kolumdan tutup kenara doğru çekti ve Quinn'lerden uzaklaştırdı. Lexi beni kenara çekerken diğerleri de peşimizden geliyordu tabii ki. Sırtım duvara dayanırken üstümün kirlenmesini umursamadan tişörtümün ucuyla burnumdan boynuma kadar hissettiğim sıcak sıvıyı sildim.