4.Bölüm

9.9K 434 23
                                    

Selamlar herkese umarım iyi gidiyoruzdur. Önceden yazdığım için gidişatta bir farklılık olmaması için yeni gelen fikirlerle değiştirmiyorum bölümleri aynen yayınlıyorum.

İyi okumalar 😊

****

Fayer bileğindeki elime baktı. Elimi gevşettim ama çekmedim. Birden diğer eliyle yakamdan tutup ittirdi beni.

Sandalyeyle birlikte yeri boylamıştım. Düşerken ağzımdan çıkan ufak çığlıkla tüm yemekhanenin bana döndüğüne emindim. Fayer yere eğilip bağırarak konuştu.

"Bileğime yapışma cürretin cezasız kalmayacak Becca. Yemekten sonra beni bul." dedi ve gitti.

Sanırım beni öldürecekti.

*****

Fayer gittiğinde Zeyna yanıma gelip beni kaldırdı. Sandalyeme tekrar oturduğumda nefes nefese ve korkmuş vaziyetteydim. Carol'ın boynuma sarılmasıyla kendime geldim. Hope başka birinin kucağındaydı ve Carol bana sıkıca sarılıyordu.

"Özür dilerim Be. Ve teşekkür ederim, çok teşekkür ederim. Kendini koru Be, ondan koru."

Bende ona sıkıca sarılırken gözümden birkaç damla yaş düşmüştü. Lexi'ye bakmak istiyordum ama bakamıyordum. Carol'la ayrılıp yemeklerimize döndüğümüzde hiçbirimiz bir şey yiyememiştik. Carol Hope'un karnını doyururken diğerleri püreleriyle oynuyordu. Bense dokunamamıştım bile. Yemek saatinin bittiği anons edilince kalktık.

Yemekhanenin kapısında önümde dikilen masum yüze baktım. Hope tatlı yüz ifadesiyle kollarını yukarı kaldırmış onu kucağıma almamı bekliyordu. Gülümseyip onu kucağıma aldım. Sımsıkı doladı kollarını boynuma.

Bloklara ilerlerken Carol sol tarafımda konuşuyordu.

"Kötü bir şey yapmaya çalışırsa çığlık falan at. Onu yaralamaya kalkma sakın cezan artar. Sadece depoyu düzelttirirse yırtarsın."

"Lexi bir şey yapamaz mı Carol? Hani beni koruyabilirdi?"

Carol başını iki yana salladı.

"Be. Onun yemekhanede nasıl sinirlendiğini gördün mü bilmiyorum ama kendini tuttu. Tutmak zorunda, daha yeni tecritten çıktı. Tekrar atılırsa uzun süre çıkamaz. Çıkamazsa da hiçbirimizi koruyamaz. Bu yüzden karışamıyor. Bu yüzden koruyamıyor seni."

Carol'ın sözleri beni durdurmuştu. Aslında Lexi'nin sinirlendiğine emin değildim yüzü sakin gözükmüştü yemekhanede.

Oraya baktım. 5 metre ötemizde blok kapısında duran ve bize anlamayan ifadelerle bakan Lexi ve diğerlerinden Carol'a döndüm tekrar.

"Anladım Carol. Önemli değil, burada olmaya alışmam gerekiyor. Kendimi korumam gerekiyor. Zaten kaybedecek bir şeyim de yok merak etme. Ve teşekkür ederim. Bana nasihat verdiğin için ve önemsediğini hissettirdiğin için."

Carol'ın hüzünlü gülümsemesinin ardından blok kapısına yürüdük. Kapıdan girecekken bir ıslık sesi duydum. Sağ tarafa çevirdim başımı. Fayer koridorda dolanıyordu. Kucağımdaki Hope'u indirdim ve onu öptüm.

"Haydi bakalım prenses benim birkaç işim var. Sen içeri gir. Akşam görüşürüz tamam mı?"

"Tamam Maviş. Hoşça kal." diyerek annesinin elinden tuttu ve içeri girdiler. Carol'ın dönüp dönüp bana bakması onunda korktuğunun işaretiydi. Göz ucuyla Lexi'nin bana yaklaştığını gördüm. Önümde durdu ve gözlerime baktı.

Ostwind Hapishanesi✅️(gxg) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin