33. Bölüm

4.6K 247 133
                                    

Mutlu Pazarlar 🙂

Geçiş bölümü ile sizleri baş başa bırakıyorum.

İyi okumalar dilerim. 💚

****

*Mahkeme günü*

Ellerim buz gibiydi bloğa girdiğimde. İçimden ağlamak geliyordu ama yapamazdım. Lexi'yi görmeliydim. Hem neden ağlayacaktım, mutlu olmam gerekirdi.

Blok içinde hızlı hızlı volta atan sevgilimi gördüm. Yüzü asıktı.

"Artık biraz otur Lexi, sakin ol." dedi Nicky masadaki yerinde oturuyordu.

"Saatler oldu Nicky, Becca hala gelmedi mahkemeden. Çoktan gelmesi gerekirdi, şuraya bak akşam oldu neredeyse. Kesin bir şey oldu."

Telaşla konuşan sevgilim voltasına devam etti. Önünde dikildiğim sırada irkildi ve bana çarpmamak için durdu.

"Çekilsene şu... Becca! Ne, ne zaman geldin sen? Seni bekliyordum. Neden geciktiniz, ne oldu mahkemede? İyi misin sen?" diye sıraladığı cümlelere gülümsedim. Elini tutup masaya sürükledim ve yerlerimize oturduk. Kızlarda meraklı gözlerle bakıyorlardı.

"Bir şey olmadı. Mahkeme ertelendi çünkü Allen hakkında deliller yetersizdi davada, Allen kendi hapishanesine döndü ben de kendi hapishaneme, hala buradayım yani."

Herkesten hem üzüntü hem de sevinç kelimeleri çıkıyordu. Haklıydılar ben bile üzülsem mi sevinsem mi bilemiyordum ki.

"Yani bir sonuca varamadılar mı? Ne zamana ertelendi dava?" dedi Carol.

"Hayır, sonuç falan yok. Avukat Allen'ın anlaşmaya olumlu bakmadığını söyledi. Dava da süresiz olarak ertelendi. Allen hapishanede olduğu için delil bulana kadar bekleyeceğiz. Nasıl olduğunu bilmiyorum hukuktan zerre anlamam zaten. Bir süre daha sizinleyim yani." dedim en son cümlede gülümseyerek.

"Lanet olsun. O kaltağı kendi ellerimle öldürmek istiyorum." dedi Lexi sinirle.

Elini tuttum ve sıktım.

"Hayatım, Allen'ı sevmediğimizi biliyorum bende nefret ediyorum ama sakin olmalısın. Hem en azından beraberiz, bir yere gitmiyorum yanındayım. Bir de böyle düşün."

"Anlamıyorsun Be. Sen masumsun burada olmamalısın. Bir an önce özgürlüğüne kavuşmalısın."

Ellerini sımsıkı tutarken gülüşüm biraz solmuştu.

"Özgürlük. Bu kavram o kadar çok boyutu olan bir kavram ki Lexi. Özgürlük kimine göre tek başına dünyayı dolaşmak, kimine göre sevdiği bir filmi izlemek. Bazılarına göre özgürlük diye bir kavram bile yok. Bence özgürlük sevdiğinle, sevdiklerinle olabilmek. Ben burada sizinleysem mutluyum, mutluysam özgürüm. Hele senin ellerini böyle tutabiliyorsam, kokunu içime çekebiliyorsam özgürüm ben zaten. Özgürlük sensin, sevgilim."

Lexi'nin sinirli ve mutsuz bakışları birden mutlu bir hal almıştı. Biz bakışırken ellerimizin üzerine konan ve ellerimi Lexi'den çeken minik ellerin sahibine sırıtarak baktım. O da bana sırıtıyordu.

"Biraz da benim ellerimi tutta ben de özgür olayım." dedi Hope.

"Sen nasıl bir tatlılıksın be çocuk." diyerek yanağına kocaman bir öpücük bıraktım.

Hope başını yukarı kaldırıp gözlerini kapattı ve sakince konuşmaya başladı.

"Özgürüm. Şu anda uçuyorum gökyüzünde, baya özgürüm kuşlar falan da var."

Ostwind Hapishanesi✅️(gxg) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin