Ostwind Hapishanesi✅️(gxg) TAMAMLANDI

21. Bölüm

Medya:  ( Yazarın sevmek zorunda kaldığı bir şarkı )

İyi Okumalar dilerim. 💚

****

Ertesi gün gözlerimi açtığımda yanımda yatan Lexi'nin gözleriyle karşılaştım. Tek kolu üzerinde doğrulmuş beni izliyordu. Hafifçe gülümsedim elimi yüzüme kapatırken.

"Yaaa. Hep böyle bakacak mısın çok utanıyorum ama şu an." dedim

Tatlı bir şekilde kıkırdadı Lexi. Yüzümdeki elimin parmaklarını ayırıp arasından baktım. Elimi yüzümden çekti ve burnumun üstüne bir öpücük kondurdu.

"Ben sana her zaman bakacağım bunu aklının bir köşesine yaz ve unutma. Ayrıca biz artık birlikte değil miyiz neden utanıyorsun ki?" dedi başını yastığa, beni görebilecek bir konumda koyarken.

"Birincisi benim unutma gibi bir şansım yok asıl sen bunu aklının bir köşesine yaz. Eğer hafızam kuvvetli olmasaydı da, sen belki aklımın unutacağı, ama kalbimin asla unutamayacağı bir yerde olurdun."

Lexi birden üstüme çıkıp vücudumu iki dizi arasına sıkıştırdı. Ellerimi tutup kafamın üstünde birleştirdi ve yüzüme eğildi.

"Yesem mi seni ben?"

Heyecanla ona bakarken başımı iki yana salladım. Konuşamamıştım.

-İki dakika romantik olayım diyorum, ona da izin vermiyor ki.-

Lexi devam etti.

"Eee devam etsene, ikincisi ne?"

Düşündüm. Neydi ki?

"Unuttum."

Lexi sinsice kafasını salladı.

"Sen unutamazsın Be, yalan söyleme."

"Gerçekten ne diyecektim hatırlamıyorum. Şu an olduğumuz durum kafamı karıştırıyor." dedim vücutlarımızı göstererek.

Lexi yavaşça yüzüme eğilirken,

"Yani bu pozisyonumuz seni heyecanlandırıyor öyle mi? Ben de senin heyecanını kaybetmemeni istiyordum zaten güzelim." dedi. İyice yaklaştığında telaşla sordum.

"Lexi, Lexi sen kaç yaşındaydın?"

Birden geri doğruldu. Tek kaşını kaldırarak bakıyordu yüzüme.

"24, neden sordun ki şimdi bunu?"

"Hiç aklıma geldi birden. Yani aramızda 5 yaş var. Yani sen daha doğrusu ben senin için..."

Ellerimi bırakıp karnıma otururken cümlem yarıda kalmıştı, aynı zamanda heyecandan karnımda bir şeyler tepişiyordu. Sevdiğim kadın karnımın üstünde askılı tişörtü ve minicik baksırıyla otururken heyecanlanmamak mallık olurdu zaten.

"Ne olmuş 5 yaş varsa? Açık konuşsana Becca, ne yani senin için fazla mı büyüğüm ben? Bunu mu demek istiyorsun?" dedi hafif kızgın ses tonuyla.

Sırıttım onun bu haline.

"Ben senin için fazla çocuksu değil miyim diyecektim şapşal." dedim elimi kaldırıp burnunu sıkarken.

Sırıtarak ellerimi havada yakaladı ve yine başımın üstünde birleştirdi. Dudaklarıma eğilip sırıtarak ve fısıltıyla konuştu. Sesi baştan çıkarıcıydı ve dudakları konuşurken dudaklarıma çarpıyordu.