7. Bölüm: ''Tablo." DÜZENLENMİŞTİR.

617 339 155
                                    

DÜZENLENMİŞTİR.

DÜZENLENME TARİHİ: (12 Mayıs- 2020.) 18.07

Bölüm Şarkıları: Aurora_ Runaway.

LP_Lost On You.

(Bölümleri geç yayınlıyorum ama sil baştan yazmak gerçekten çoook çook zor. Resmen kitabı yeniden sil baştan yazıyorum desem daha doğru olur. Ama geç olsun güç olmasın değil mi? 😝😄)

Keyifli okumalar!
:*)

Keyifli okumalar! :*)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

7. Bölüm: "Tablo."

"Aşk; kalbinde sevgi barındırmayan, iki insanın kalbine düştü..."

♥️ ♥️ ♥️

Sevgi...

Değer...

His...

Ve bu üçünü birbirine bağlayan, aşk...

Eğer biri bana aşka inanıyor musun diye sorsaydı eğer, annem ile babamın birbirine olan aşkını anlatırdım onlara. Birbirine olan sevgileri, değer vermeleri, ve gözlerindeki o kıvılcım dolu aşk pırıltıları. Babamın bana annemin gözlerine bakarak anlattığı o aşk duygusunu anlamıyordum. Küçüktüm, belki de aklım ermiyordu. Babam hep şöyle derdi;

"Aşk, sadece üç harften ibaret değildir. Aşk; yanında olmasına rağmen onu özlemektir. Aşk, onun sanki her an kırılacakmış gibi, cama dokunur gibi dokunmasıdır. Yanında bile onu düşünmektir, Onu her şeyden sakınmaktır. Onun için fedakarlık yapmaktır. Aşk, yapmam dediğini yapmana sebep olan, bazen acımasız bazen ise, dünyayı almışçasına sevinmene sebep olan duygudur. Aşk demek sadece sevgi demek değildir. Aşk her şeydir. Bazen seni tüy kadar hafif hissetirir, bazense dünyayı kucağında taşıyormuşçasına ağır gelir. Aşk pes etmemektir. Bile bile ateşe yaklaşmaktır."

Sonsuza dek mutlu olacaklarına inanırlardı. Sonsuz bir mutluluk... Oysa acımasız hayatın yarım bıraktığı mutluluk... Oysa mutlu son yoktu. Mutluluğun arkasına sığınmış, acımasız bir son gizliydi. Mutlu olduğumuzu sandığımız an, aslında hayatın bize acıyı alıştırma şekliydi. Şimdi her şeyi çok iyi anlıyordum. Çünkü, hayat; bana acının, acımasızlığı, asıl sonun ne olduğunu çok iyi gösterdi. Bin defa ölsem de, bin hayatımda da, yine aynı son olacaktı. Yine acı, yine acımasızlık.

♥️ ♥️ ♥️

"Fulya, uyudun mu?" Karanlığın içinde duyduğum erkek sesi, Kaan'a aitti. Gözlerimi açamadım, konuşmadım, öylece rahat deri koltuğa daha fazla yaslandım. "Peki." Bedenim bir anda yerden kesildi ve ne olduğunu anlayamadan havalandı. Uyku sersemliliği ile kollarımı öylece boynuna dolayıp, göğsüne yaslandım. Burnuma dolan kokusuyla gözlerim iyice mayışmıştı. İlk defa birisinin yanında, kokusunu aldığım an sanki huzur bulmuştum. Yorgun ruhum şuan kendini çok huzurlu hissediyordu.

Kimsesiz Duygular Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin