13. Bölüm: ''Yaralı Dikenler." DÜZENLENMİŞTİR.

496 284 65
                                    

DÜZENLENMİŞTİR.

DÜZENLENME TARİHİ: (20 Haziran- 2020) 07.30

Bölüm Şarkısı: Sena Şener_ Sevmemeliyiz.

Keyifli okumalar!
:*)

Keyifli okumalar! :*)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

13. Bölüm: "Yaralı Dikenler."

"Ve öp yaralarımdan, hepsi buhar olup yok olsun..."

♥ ♥ ♥

Daha çok küçük bir çocukken, hayatın toz pembeden ibaret olduğunu sanırdım. Muhteşem bir hayat, sonsuz mutluluk. Ömrüm boyunca belki de mutlu olacağımı sanırdım. Öyledir ki mutlu da oldum. Çok güzel bir hayatım vardı, hiç solmayacağını düşündüğüm bir gülümsemem vardı.

Fakat...

Siz solmayan bir çiçek gördünüz mü? Ben görmedim... Bir çiçeğin solması gibi, gülümsemem de soldu. Önce güneşe aldanıp bütün yapraklarımı teker teker açtım. Bir güneşin sahte ışığına aldandım. Fakat karanlık beni öyle bir esir aldı ki, bütün yapraklarım karanlığın karşısında boynu bükük kaldı. Öylece solmaya mahkûm bırakıldım. Hayatın bir anda; toz pembeden; siyaha dönüştüğünü, siyahın; beyaza, beyazında; siyaha dönüştüğüne tanıklık ettim.

Fakat öyle beklenmedik bir anda; öyle birisi çıktı ki, sanki karanlığın kasvetinde boğulan yeryüzüne ışık gelmişti. Solmuş yapraklarım sanki bir anda tekrar dirilmişti. Fakat hayat adil işlemiyordu. Size mutluluk veren acıya dönüşebilir ya da acı sandığınız mutluluğa dönüşebilirdi. İşte hayatı; hayat yapan buydu. Bilinmezlik. Çaresizlik. Mutluluk. Acı...

Hayat; dört kelime, iki heceden oluşuyordu fakat o dört kelimeye sığmayacak binlercesi gizliydi. Hayat bana hiç adil davranmadı, belki de kaderimde aydınlık yoktu. Dedim ya öyle beklenmedik bir anda çıkıp gelen kişi; bana aydınlık mı, yoksa karanlık mı getirdi bilmiyordum. Ama acıyı getirdiği kesindi.

Yoksa göğsümde atan bu kalp; acı çekmezdi. Öldüğünü düşündüğün bir kalbin tekrar acıyı hissetmesi ne kadar zalimce, ne kadar da çaresizce. Bir insanın canının yanması bu kadar mı basitti? Karşımda gördüğüm bu görüntü, neden kalbime görünmez hançerlerin girip çıktığını hissediyordum.

Canım çok yanıyor anne... Kızının canı neden bu kadar acıyor?

''Fulya, ah!'' Bakışlarım Kaan ve Nazelin'den öylece önüme dönmüştü. Nasıl yaptım bilmiyorum ama bakışlarımı onlardan çekebilmiştim. Kaan'ın, Nazelin'i nasıl da öptüğünü aklımdan çıkaramıyordum. Hayatım boyunca da unutacağımı sanmıyordum. Bakışlarım Denizhan'a döndüğünde, bana öylece yüzünü buruşturarak bakmasıyla boş boş yüzüne baktım. Kaşlarıyla yeri işaret ettiğinde hiçbir şeyi anlayamadım. Fakat bir anda yere baktığımda sol ayağımın, ayağının üzerinde olduğunu gördüm. Olamaz topuklu botlarım ile ayağına basmıştım. Ayağımı çekip geriye doğru birkaç adım attım. ''Özür dilerim, ben,'' dediğimde daha cümlemi tamamlayamadan, bakışlarım istemsizce Kaan'ın olduğu tarafa kaydı.

Kimsesiz Duygular Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin