19. Bölüm: ''Ay Işığı." DÜZENLENMİŞTİR.

420 258 64
                                    

DÜZENLENMİŞTİR.

DÜZENLENME TARİHİ: (19 Eylül-2020) 02.00

Bölüm Şarkıları: Gülşah Tütüncü_ Hazan vakti.

Sezan Aksu_ Yetinmeyi bilir misin?

Keyifli okumalar!
:*)

Keyifli okumalar!:*)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


19. Bölüm: "Ay Işığı."

"Keşke her anım böyle bitse, keşke hep kokunla uyusam..."

♥ ♥ ♥

🍁GEÇMİŞ🍁

Ölüm; Bize hem çok yakın hem uzak bir kavramdı. Tam öldüm derken hala ayaktasın, tam nefes alıyorum dediğin an nefesin kesilir. Aynı zamanda yakınken ölüm, aynı zamanda bir o kadar uzak... Kestiremiyorsun nerede, ne zaman yakalayacağını ve biz öleceğimizi bile bile sanki hiç ölmeyecekmişiz gibi hareket ediyorduk...

''Fulya iyi misin?'' Ayşegül, sandalyede oturmuş kanlı ellerine bakan Fulya'ya endişeyle bakıyordu. Bu gece Fulya, dışarıdayken siyah bir araba önünü kesmiş ve Batı'nın kanlı bedenini önüne atmıştı. Hastaneye nasıl getirdiğini, Ayşegül'ü ne ara aradığını dahi hatırlamıyordu. Ayşegül, ameliyathanenin olduğu yere geldiğinde, Fulya'nın sandalyede tek başına kanlı ellerine baktığını görmüştü. Onunla konuşuyor fakat hiçbir tepki alamıyordu, öylece kanlı ellerine bakıyordu. Dakikalarca belki saatlerce hiçbir tepki vermeden sessizce eline bakıyordu.

Donmuştu. Bedeni, ruhu her yeri donmuştu hissetmiyordu. Gözlerinin önünde annesinin ölümünü görmüştü ve şimdi...

''O da mı öldü?'' diye sordu aniden. Bakışlarını elinden çekmeden sormuştu bu soruyu. İki eli de kan ve titriyordu. Kandan nefret ediyordu, midesini bulandırıyordu ama ondan başka bir yere bakamıyordu da. Ayşegül, Fulya'nın ilk defa tepki vermesine mi şaşırsın, yoksa söylediği cümleye mi bilmiyordu. O da onun gibi korkuyordu ama Fulya'nın korkusu acısı bambaşkaydı.

Fulya, cayır cayır yanmıştı ama o yanmak neydi bilmiyordu...

''Hayır, güzelim ölmedi. O iyi olacak merak etme.'' Ama bu dediğine kendine inandıramıyorken ona nasıl inandırabilirdi ki? Fulya, aniden ayağa fırladı ve ameliyathanenin kapısına vurarak bağırmaya başladı. Bunu yaşamak istemiyordu, yapamazdı kaldıramazdı.

''BATI, NE OLUR KALK! NE OLUR SENDE GİTME BATI!'' Kendini kaybetmiş gibi kapıya vuruyor, sadece bağırıyordu. Görmek istemiyordu. Sevdiği bir kişinin daha ölmesini görmek istemiyordu. Bunu ikinci kez kaldıramazdı. Ayşegül, ayağa kalkıp onu tutmaya çalıştı. Ama biliyordu fayda etmeyecekti. Batı'nın iyi olduğunu görmeden asla durmayacaktı. ''Fulya, korkutuyorsun beni ne olur yapma böyle?'' Fulya, onu umursamadan gözü dönmüş gibi onu sertçe iterek kapıya vurmaya devam etti. Gözü şuan kör gibi, hiçbir şeyi görmüyordu. ''BATI, ÖLME NE OLUR ÖLME! SENDE Mİ GİDECEKSİN ?! Ha sende mi?'' Sonlara doğru kısılan sessiyle yere çöktü. ''Ben ağlamak istemiyorum... Benim omzum, bir yükü daha kaldıracak kadar güçlü değil. Ne olur, gitme lütfen yapma...''

Kimsesiz Duygular Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin