10. Bölüm: "Kimsesiz Duygular." DÜZENLENMİŞTİR.

494 312 94
                                    

DÜZENLENMİŞTİR.

DÜZENLENME TARİHİ: (3 Haziran- 2020) 00.45

Bölüm Şarkıları: Julia Stone_Winter On The Weekend.

Cecilia Krul_My Life Is Going On.

Keyifli okumalar!
:*)

Keyifli okumalar! :*)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

10. Bölüm: "Kimsesiz Duygular."

"Ölmek isterken, bile yaşamayı diledim anne..."

♥ ♥ ♥

Kimsesiz Duygular...

Çocukların, benim kendi savaşımdı. Bizim kimsesiz kalmış duygularımız, ve binlerce insanın da var olduğunu düşündüğüm kimsesiz kalmış duyguları...

Mutlu olmak isterken, insanın mutsuz olması normal miydi? Bir insan mutlu olmak ister, önce mutlu olur. Daha sonra mutluluğundan bile bin kat, beter bir acı çeker mi, insanoğlu? Çünkü; mutlu olmaktan daha çok acı çekiyorum, gün geçtikçe azalmıyor, aksine artıyordu.

Ama şimdi şu yurdun kapısından içeri girdiğim an, içimde tarif edemeyeceğim bir mutluluk dolmuştu. O kadar güzel bir duyguydu ki, vücudum bile bu güzel duyguya tepki veremiyordu.

"Burası bir Yetiştirme Yurdu..." dedim fısıltıyla. Elimdeki paketleri düşürmemek için sıktım. "Adı da, 'Kimsesizler Yurdu.' Biz buraya neden geldik?" Bakışlarım Denizhan'ın gözlerine döndü. Bir ışık gibi parlıyordu. Dudakları desen beyaz dişlerini gözler önüne sermiş, büyük bir tebessüm ediyordu. Bir an dudaklarında bir acı görür gibi oldum. Fakat çok kısa bir andı.

"Evet, buraya geldik. Çünkü; benim için çok şey ifade ediyor burası ve ben, benim çok şey ifade eden bu yere, çok özel birini getirdim..."

Bir an gözlerinde Kaan'ın gözlerini gördüm. O yeşil gözleri, ve kalbim sanki bu cümlenin Denizhan'ın dudaklarından değil de, Kaan'ın dudaklarından dökülmesini istedi...

"Çok güzel bir yermiş burası."

"Denizhan, oğlum!" Bir anda göz temasımız bozuldu ve duyduğumuz sesle arkaya döndük. Kısa kumral renginde kıvırcık saçlara sahip, küçük oval yüzü ve kahverengi gözleriyle bize yaklaşan bir kadındı. İnce dudaklarına konan o büyük tebessümü ile bize yaklaştı. Tam karşımızda durdu. Üzerinde beyaz şifon bir gömlek ve altında dizlerinin altında biten bir kalem etek vardı. Topuklu ayakkabıları ile tam bir iş kadını gibi görünüyordu. En fazla otuz beş yaşlarında falandı. Fiziği o kadar güzel ve zarifti ki, insanın hayran kalmaması mümkün değildi.

"Denizhan oğlum, seni çok özledim. Hoş geldin!" Denizhan'ın bir şey demesini beklemeden onu kendine çekip sarıldı. Tabi Denizhan'ın elinde olan paketlerini hepsi yere düşmüştü. Ama bu sıcacık sarılma da başka bir şey vardı.

Kimsesiz Duygular Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin