(Yukarıya eklediğim şarkıyı kesinlikle dinlemelisiniz çok güzel. 😍😍)
Kimsesiz Duygular 2: Afraze.
"Ben karanlık olduğumu düşündüm,
Yapayalnız kimsesiz bir karanlık...
Sonra sen geldin dünyam aydınlandı, karanlığım kimsesiz oluşum yok oldu.
Ben karanlıkken aydınlık bir ışık oldum..."Bir duygu gibiydi kimsesizliğim, üzerime yapışan lanetli bir etiket.
"Ama sonra ansızın bütün duygularım ışığa kavuştu. Senin sayende... Sen olduğun için yanımda, kalbimde. Artık bir endişem yoktu sen yanımda olduğun için ben artık çok mutluyum..."
Ve aşkımız gece'nin, gündüz'e kavuşması gibiydi.
Bir sonu olmayan, birbirlerini seven iki imkansız, iki duygu... Biz artık bir bütündük. Işığımız olsun ya da olmasın karanlık olalım ya da olmayalım umrumda değildi. Çünkü sen vardın, ben vardım aşkımız vardı ve benim için önemli olan buydu. Biz zıt iki parça ama bir araya gelince ayrılamayan bir bütünüz sevgilim...
Ben artık Afrazeyim, ışığın aydınlığın karşıtıyım...
🖤 🖤 🖤
Eveeet artık onlara kavuşma vakti. 🙈🙈 Baya zaman geçti aradan neredeyse dört ay oldu ama tamamen geri döndük. 🥺🥺
Onları çok özledim... Kaan'ı, Fulya'yı hepsini çok özledim. 😍😍
Öncelikle biraz içimi dökmek istiyorum... Şöyle ki, ben Kimsesiz Duygular'ı yazmaya başladığım zaman 14 yaşındaydım... Bu yaşta kitap yazmak, bir şeyler yazmak bence başlı başına büyük bir cesaretti ve benim için gurur verici bir şeydi, çünkü bu yaşında bunları yazmak gerçekten çok zordu. Hani bazıları sanıyor ki kitap yazmak kolay ne abartıyorsunuz ama şöyle bir şey var, yazmadan kimse bilemez bende önceden bilemezdim. Ama şuan biliyorum kitap yazmak çok zor, hadi bugünde yazalım falan yok. Kitap her an yazılamaz, hemen de hızlıca yazılmaz çünkü cidden kolay bir iş değil. Hissetmek gerekir... Yazmak için doğru zamanı bulmak gerekir. Hızlı yazmak önemli değildi, önemli olan doğru yazmak içine sinmesi. Benim içinde öyle. Yavaş yazsam, geç yazsam önemli değil yeter ki içime sinsin. Sinse bile belki benim kitabım ya da kitaplarımın kusurları vardı evet vardır inkar etmiyorum ama onlar kusurları ile çok güzel. Çünkü onlar benim kitabım, benim kalemim ve benim parçam. Onları yazacak olanda benim, bitirecek olan da... 14 yaşında kitap yazmaya başlamak benim için çok büyük cesaret ve gurur verici bir şey bu konuda kendimle övünürüm bu benim hakkım zaten.
Şuan 17 yaşındayım, neredeyse yazalı üç yıl oldu ama ben o 14 yaşındaki küçük kız çocuğu değilim. Hala yazıyorum, yazmaya devam edeceğim. Gelişiyorum bunu görüyorum, çünkü o 14 yaşındaki kızın yazdığı ile şuan yazan 17 yaşındaki kız aynı değil ve bununla gurur duyuyorum.
Ha bir de önceden kendimi diğer yazarlar ile kıyaslardım. Yazdıklarıyla kıyaslardım ama şuan anladım. Az önce dediğim gibi onlar kusurları ile güzeller, çünkü onları güzel yapan kusurlarıydı. Mükemmel yazmak zorunda değilim, ben kendim gibi yazacağım içimden geleni yazacağım. Ben sevdikten sonra, yazdıktan sonra önemli değildi. Sevilsin ya da sevilmesin pes etmeyeceğim ve hiçbir şeyin beni düşürmesine izin vermeden elimden geleni yapıp yazacağım.
Onların hikayesini, içimdekileri yazacağım...
Evet söyleyeceklerim bu kadar daha fazla drama bağlamayalım değil miii sonuçta daha ikinci kitap var... 🙊😈
Bu akşam saat 20.00'da ikinci kitap ilk bölüm için burada buluşalım. 🤭🤭
Hoşça kalın seviliyorsunuzzzz. 😍😍❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimsesiz Duygular
RomanceBir Kadın; Yandı, düştü, yaktı... Duvarları vardı Kadının aşılamayacak, kırılamayacak duvarlar... Ayakta kalmaya zorlanan bir beden fakat yaralıydı kadın. Yüreği perişan, vücudu cayır cayır yanan bir kadın... Yanmış bir beden güvenebilecek miydi b...