26. Bölüm: "Son Dakika." DÜZENLENMİŞTİR.

226 73 186
                                    

DÜZENLENMİŞTİR.

DÜZENLENME TARİHİ( 20 Eylül- 2020) 03.30

Bölüm Şarkıları: Göksel_ Acıyor.

Duman_ Ah.

Pera_ Seni Kaybettiğimde.

Keyifli okumalar!

Keyifli okumalar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

26. Bölüm: ''Son Dakika.''

"Sonunu bildiğim yol meğer dönüp dolaşıp sürekli geçtiğim yolmuş. Meğer ben hiçbir zaman yolumu bulamamışım."

♥️  ♥️  ♥️

Bu kapkara dünyada hala, beyazlığını yitirmemiş bir kar tanesine yakışacak en güzel hediye.

~Kaan.

Elimde bir not, kadife kutunun içindeki kolye ile karanlık odayı aydınlatan sokak lambası, öylece koltukta oturmuş, pencereden dışarıya bakıyordum. Kaan'ın az önce terk ettiği sokağa... 

Buradan gitmesi için konuşmuşken, şimdi kalbim nasıl olur da gittiği için cayır cayır yanıyor? İçinde olduğum bu oda, bu eve nasıl sığmaz oldu bedenim. Nasıl da küçüldü, ufacık kaldı?

Siyah kadife kutunun içindeki kolyeyi titreyen ellerimle çıkarıp avuç içime gömdüm acıyla.

Kalbimi yerinden söküp parçalara ayırsalar, bu kadar yanamazdı canım. Aldığım her nefes, yüreğime darbeler indiriyordu sanki. Gözyaşlarım dur durak bilmeden avuçlarımda hapsettiğim kolyeye damlıyor, bir hıçkırığa dönüşüyordu. Işıl ışıl parlayan bir kar tanesi, yüreğime sızan karanlıkla uyumsuzluk içinde... Notta yazan cümle zihnimde cirit atıp duruyordu.

"Bu kapkara dünyada hala, beyazlığını yitirmemiş bir kar tanesine yakışacak en güzel hediye," diye mırıldandım kağıdın üzerindeki cümleye bakarak. Böyle olmamalıydı. Her şey bu kadar güzel gidiyorken, bu son yakışmadı. Böyle bitmemeliydi.

Avuçlarımda sıkıca tuttuğum kolye ile oturduğum koltuktan fırladım. Aklım zihnim hepsi karışmış binlerce düşünceye yer verirken hiçbirini düşünmeden, komodinin üzerinde duran telefonumu aldım. Düşünürsem vazgeçerim. Belki yarın uyandığım da pişman olacaktım ama bunu yarın düşünmek istiyordum. Şuan değil. Birkaç tuşa basıp telefonu kulağıma dayadım.

Çalıyor. Çalıyor. Çalıyor... Birkaç dakikanın ardından operatörün sesi doldu kulaklarıma.

"Aradığınız kişiye şuan ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar den-" Telefonu sinirle yatağa fırlattım. "Allah kahretsin!" Saçlarımı çekiştirdim sertçe. Onu arayarak ne düşünüyordum ki, ne? Açsaydı ne diyecektim, her şeyi unutup seni seviyorum mu? Titreyen bacaklarıma hakim olamadan yatağımın yanına düştüm.

Kimsesiz Duygular Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin