1. Bölüm: "Ölmek." DÜZENLENMİŞTİR.

2.1K 471 702
                                    

DÜZENLENMİŞTİR.

DÜZENLENME TARİHİ: (9 Mart- 2020.) 02.00

Bölüm Şarkısı: Grup Abdal_Bebeğin beşiği çamdan.

Keyifli okumalar!
:*)

♥️️♥️GİRİŞ♥️♥️

Bir resim düşünün,
Mutlu bir ailenin içinde olduğu,
Tebessümlerinin sıcaklığı sinmiş etrafa. Gözler önüne serilmiş bir mutluluk... Güneş bile kıskandı bu sıcaklığa, Ay bile hissetti ışıklarını.

Bir baba,
Bir anne,
Ve küçük bir kız çocuğu...

Öyle sımsıkı birlikte olmuşlar ki,
Kimsenin onları çözecek gücü yoktu.
Çünkü; aralarında asla bitmeyecek bir sevgi bağı vardı. Ne kimse onları ayırabilir, ne de yüzlerinde ışıldayan tebessümü silebilir. Birlikte oldukları zaman hiçbir şey önlerinde duramaz. Aile demek bu. Aile demek, birleşmek demek. Aile demek, karanlığın içindeki aydınlığa inanmak. Çünkü; Aile olmak bunu gerektirir.

Kim cesaret edebilir ki, bu kadar güzel ve sımsıkı birbirlerine sarılmış bir aileyi ayırmaya?

Allah biliyor ya, hiç kimse bilemezdi neler olacağını. Hiç kimse anlayamazdı, sonun bu kadar acı verici olacağını. Hiç kimse...

Fakat, kader onlara çok kötü oyunlar oynadı. Ve bu oyun etrafı karanlığa boyadı. Öyledir ki, karanlığın içinde boğuldular. Mahkum edildiler bir ışığa. Öylece tutundular umutlara.

Aydınlık gitti, karanlık hüküm kurdu. Sessiz ve ıssız... Çığlıkları arasında büyüyen bir kız çocuğu vardı... Savunmasızca acıyla sarıldı, çığlıklarına.

Kahkaha sesleri kesildi,
yerini acı çığlıkları aldı.

Resmin tam ortasına kan damladı, ressam öldü...

Bir acı yaşandı,
Belki yarası asla kapanmayacak bir darbe indi, yeryüzüne.

Bu hikaye mutlu sonla bitmedi, aksine cehennem yeni başlıyordu.

Mutlu olmak ya da olmamak...

Bir, ölüm gerçekleşti.
Bir, cinayet işlendi.
Ve ruhen ölen diğer cinayetler...

Bir ölüm gerçekleşti, fakat o ölümün arkasından ruhen ölen bedenler duruyordu.

Ölmek için, kalbinin durması mı gerekiyor?

Hayır.

Kalbi atarken de, ölür insan.
Nefes alırken de, ölür insan.
Kara toprağa girmeden de, ölür insan.

Ölmek, sadece kalbinin durması değildir.

Ve bu hikayede kalbi durmamış ölüler var...

Hiçbir kimse öldürülmek için doğmadı.

Ve hiç kimse ölmek için yaşamadı.

Beni anlıyor musunuz?
Hayır, anlamıyorsunuz.

Sizin hiç anneniz öldü mü?
Benim öldü.

Siz hiç okulda arkadaşlarınız annelerine sarılırken, bir köşeye sinip ağladınız mı?
Ben ağladım.

Anneler gününden ölesiye nefret ettiniz mi?
Ben ettim.

Peki siz hiç anneniz yerine bir mezar taşına dokundunuz mu?
Ben dokundum...

Ve hayatımda almadığım en büyük darbeyi annemi kaybederek aldım.

Kimsesiz Duygular Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin