İyi okumalar😊
Fatihin ağzından
Gözlerimi alamıyordum ela gözlerden. Uzun dalgalı saçlardan ve al al olmuş yanaklardan. Kaybolmuştum sanki derin ve ıssız bir ormanda. Bağırsam duyulmayacak sesim. Çünkü kalbimin sesi daha kuvvetliydi.
Kendime geldim, gülerek "evet özür bekliyorum." Dedim ve kollarımı bağladım. "Ya sen de dikkat etseydin."
Sinirle derin bir nefes aldı. "Hem sen telefona bakıyordun." Haklıydı bu sefer. "Doğru haklısın özür dilerim." Dememle "gerek yoktu ama neyse." Dedi ve eve girdi.Yüzümde ki tebessüm gitmişti ve eve baktım. Eylülün girdiği ahşap eve baktım kin ve nefretle baktım ve kafamı evin yanında ki pastaneye çevirdim. İçeri girdim.
"Selamünaleyküm" dedim ve kurabiyelere baktım ilk hedefim olan meşhur elmalı kurabiyelere. "Aleykümselam kardeş." Diyen sese baktım. Caner karayel di karşımda duran. Onun da yüreğini acıtacaktım.
"İyi günler, ben şu parayla elmalı kurabiye alacaktım." Dedim ve parayı uzattım. Parayı aldı ve kartona kurabiyeleri doldurup verdi. "Buyrun." Uzattığı kartonu aldım ve pastaneden çıkıp eve yöneldim.
Kalabalık bir sokaktı. "Ay çocuğa bak." Diyen kıza baktım, gözlerini kocaman açmış bana bakıyor ve elinde ki ekmeklerle evine gidiyordu. Birşey demeden eve girdim. "Yeni semtimiz ne kadar güzel" dedim girer girmez.
"Bizim fatih bey mahalleye çıkmış." Diyen abime kaşımı kaldırarak baktım. "Sende çık istersen eve kuruldun iyice." Sert çıkışmıştım biraz. Uzandığı koltukta ki minderi alıp fırlattı. "Sesini yükseltme bana fatih." Minderi aldım ve bende atmıştım. "İşinize geldiği gibi davranıyorsunuz." Tam ayağa kalkmıştı ki babam ve annem içeri girmişti. "Çocuklar ne yapıyorsunuz?" Diyen babama "fatihe sor baba, çocuk gibi davranıp semti yadırgadı." Dedi abim.
Babam kaşlarını çatmıştı. "Fatih iki yıldır bu anı bekliyoruz. Kusursuz yaptığımız planı uygulayacağız ve tekrar çeşme'ye evimize döneceğiz." Abim gülerek "hem bak mahallenin ismi de çeşmeli mahallesi." Sinirlerim bozulmuştu kahkaha atmıştım.
"Neyse elmalı kurabiye aldım. İlk numara intikamımız." Poşeti babama uzattım."Vay be demek ki ünlü şirketlerin bile formülünü istediği kurabiye bu he." Dedi ve kurabiyeyi attı ağzına. Çiğnerken tadı almaya çalışıyordu. "Bunun içinde elma dışında da birşey var." Dedi ve bir tane daha attı. "Bu kurabiye formülünü sattıktan sonra büyük intikama geçip gideceğiz buradan. Çok dikkat etmelisiniz çocuklar." Dedi annem ve vitrinde ki çerçevelenmiş resme bakıp hüzünlendi.
"Hadi kahvaltı yapalım ben çok acıktım." Abimin lafıyla annem kendini toparladı. "Yapalım da bende istanbulda ki şirkete geçerim. İntikam bitene kadar burada ki şirkette devam edeceğim." Dedi babam ve anneme baktı. "Sende gülbahar hanım ve asya hanıma yaklaş biraz. Sonuçta salih karayelin karısı ve baldızı." Dedi babam haince sırıtarak. "Tamam engin, hadi mutfağa." Demesiyle mutfağa geçmiştik.
*****************
Kahvaltıdan sonra sıkılmıştım. Odada boş boş oturuyordum ki kapı açıldı.
"Fatih ben mahalleye çıkıyorum, sende gel istersen." Dedi abim. "Yok abi ya sen çık." İçini çekti. "İyi tamam kaçtım ben." Dedi ve gitmişti.Çalışma masasının üstünde ki çerçeveye baktım. Gözlerim dolunca yataktan kalkıp elime aldım ve içinde ki resme baktım. Sarı saçları ve kahkülleri. İnsanın içini sıcacık tutan gülüşü. Kız kardeşim di benim. Acımasızca öldürülen kız kardeşim. Gözüme o anlar gelmişti.
Dumanlar burnumu yakıyordu. İçimde büyük telaş ve korku vardı. Yanıyordu ev ve o bağırış. 'Abi yanıyorum. Tenim yanıyor' güler'in çığlıkları. Hızla kapıya vurup içeri girdiğim sırada elleri bağlıydı. Gözleri kapanıyordu. Kucağıma aldım direk. Elleri ve kolları bağlıydı. O dumanların arasından nasıl çıkardığımı hatırlamıyordum ama kurtarmıştım onu. Yere koydum ve yüzünü avuçlarıma almıştım. 'Abim' demişti yorgun bir şekilde. 'Saçlarımı kestiler' demişti. Onun o uzun saçlarını kesmişlerdi. Kıyamadığı, her sabah üşenmeden bakım yaptığı saçlarını kesmişlerdi. Gözlerinde acı vardı. 'Dövdüler beni' ellerini çözmeye başlamıştım. Ama bir anda silah sesi gelmişti. Yüzüme kanlar sıçramıştı. Gözleri kapanmıştı kardeşimin. Kafası kanlar içinde kalmıştı. Kesilen saçlarının yerine kanlar vardı. Gitmişti. Uçmuştu meleğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMİN SESİ
AdventureHayallerim ve hayatlarımın ortasında ki çizgide yaşıyorum... sev diye bağıran kalbimin sesini susturup alacağım intikamımı... Eylül ve fatihin hikayesine hoşgeldiniz... bu hikayede güleceğiz, hüzünleneceğiz ve heyecanlı olayları merakla bekleyeceğiz...