6.Bölüm/Sır

498 34 0
                                    

Bölüm hakkında iyi kötü yorumlarınızı bekliyorum:)

İyi okumalar🎈

Fatihin ağzından

Yavaş adımlarla yürüyordum. Üstümde yorgunluk vardı. Üstüme bir ağırlık çökmüştü. Eve doğru gidiyordum. Slaytım beğenilmişti ama o bile umrumda olmuyordu. Bugün yaşananlar aklımdan çıkmıyordu. Abimin beni bir çocuk gibi azarlaması, onurun eylüle yürümesi ve metenin eylüle çiçek alması. Herşey üst üste gelmişti sanki. Ama tek moral veren şey eylülün çiçekleri çöpe atmam için bana vermesiydi. Beni kırmaması bile hoşuma gitmişti.

Sokağa çıkmıştım. Belki eylül kapının önünde oturuyordur. Az da olsa onu görür içime su serperdim. Evlerinin önüne bakmıştım ama yoktu. Belki pastanenedir diye düşünüp içeri girmiştim.

"Selamünaleyküm" dememle caner çıktı. "Aleykümselam fatih hoşgeldin." Gözüm eylülü aradı ama yoktu. Canerin "Buyur ne istemiştin?" Demesiyle kendime geldim. "Eylül" dedim. Caner biraz bakınca tamamen kendime geldim. "Yaptığı kurabiyelerden istemiştim de." Canerin bakışları biraz değişmişti ama sonra kurabiyeleri doldurmaya gitti.

Dalgınlıkla ne söylediğimi bile bilmiyordum. Nasıl ağzımdan çıkmıştı ki ağzımdan. Düşünürken caner kurabiyeleri uzattı. Parayı verip "kolay gelsin" dedim ve pastaneden çıktım. Eve geçmiştim kimse yoktu galiba diye düşünerek salona geçmemle abimi gördüm.

"Sonunda geldin fatih." Ses tonu çok sertti ama kendimi ezdirmeyecektim. Bana karışmasını engelleyecektim.

"Geldim abi, bugün ki tavırlar neydi böyle?" Diye sormamla ayağa kalktı. "Asıl senin tavırların neydi fatih? Resmen kızı kıskandın." Doğru mu söylüyordu. Kıskanmış mıydım?

"Ne kıskanması abi?" Diyerek savunmaya geçtim. "Kıza gelen çiçekleri istedin hem de çöpe atmak için." Başımı salladım. "Evet çünkü kız o çocuğu sevmiyor abi." Başına sertçe vurdu. "Lan sanane sever sevmez. Sen o kızdan sadece formülü alacaksın sonra öldüreceksin o kadar. Aşık olmayacaksın fatih." Sesi iyice yüksek çıkmıştı. "Olmayacağım abi ama kızın güvenini kazanmam gerekli değil mi?"

İyice gerilmişti. "Fatih sen bu kızın güvenini kazanacağım derken aşık olacaksın. Eğer aşık olursan öldüremezsin onu. Kıyamazsın ona. Benim yaşadıklarımı unutma fatih." Gözleri hafifçe dolmuştu. Yaşadıkları aklına gelmişti. "Ben de aşık oldum ve öldürdüm ama acısı dinmiyor." Sakince konuşmaya çalıştım. "Aşık değildin abi seviyordun sadece. Aşkla sevgiyi karıştırma. Aşık olsaydın o kızı öldürmezdin."

Hızla ittirmişti "öldürürken ne kadar zorlandığımı görmedin sen fatih." Konuyu değiştirmeye çalıştım. "Ben sevsem de öldüreceğim abi." Dedim.
İşaret parmağı ile vitrinde ki resmi gösterdi. "Güleri öldürdüler onlar fatih. Kıymadılar. Koruyamadın onu sen bir de bunu düşün. Ellerinde ölmesine izin verdin. Güleri sen koruyamadın!"

Söyledikleri tokat gibi geliyordu. Bende ittirmiştim. "Kim koruyamadı güleri sen mi ben mi?" Dememle duraksadı. "Abi o kız seninle dışarı çıktığında kaçırıldı. Bunu da bil." Diyerek sustum. Yüzüme hızla yumruk atmıştı. "Ne diyorsun lan sen şimdi ben mi suçluyum öyle mi?" Yumruğumu duvara vurdum. "Sen derken oluyor ya. Bencil davranma abi." Diye bağırmıştım.

"Fatih ben sana bir görev verdim. Babam sana bir görev verdi. Bizi utandırma dan yapacaksın bu işi!" Derin bir iç çektim. En derininden bir iç çekmiştim. "Yapmayacağım demedim zaten. İşi bitecek o kızın, sevsem de öldüreceğim ama içimde ona karşı bir sevgi yok." Dedim.

Kendimi kandırmaya çalışıyordum belki de. Yüreğim onu görünce bütün kötülüklerden uzaklara gidiyordu. Çünkü biliyordu bir tek uzaklarda sevebilir eylülü.

KALBİMİN SESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin