Hazır olun daha yeni başlıyoruz kitaba bence😉
Bölüm hakkında yorumlarınızı bekliyorum unutmayınızz.:):)
Fatihin ağzından
Günler, saatler zaman hızla geçiyordu. O güne sadece kırk sekiz saat kalmıştı. Bana verilen sürenin sonuydu. Eğer söz verdiğim intikamı alamazsam eylülü abim öldürecekti. Gözünü kırpmadan yapabilirdi bu şerefsizliği. Ben de yapacaktım ama başka şekilde yapacaktım. Onlar daha ne olacağını bilmiyordu? Benim de eylülle beraber bu yalan dünyadan gideceğimi bilmiyordu.
Ben iki yıl önce lanet ettiğim o gün söz vermiştim. Katilin canını en acı şekilde yakacağım diye babam da araştırdı ve buldu katilin ailesini ve bu planı kurup bana devretti. İlk zamanlar hatta eylülle tanışana kadae yapabilirdim diyordum. Ama artık ona aşığım. Ben sözlerimi tutan biriyimdir bunu da tutacağım ama kendimi de öldürecektim. Vedalaşmadan, bir daha ailemi görmeyeceğimin mutluluğu, eylülü göremeyeceğimin kırgınlığı vardı üzerimde.
Odamdan çıkıp aşağıya indim. Soğuk rüzgarlar esen kahvaltı sofrasına oturdum. Babam dün gelmişti biliyordu intikam vaktinin geldiğini. Dün planları değiştirmeyi düşünüp babama söyledim ama dinlemedi bile. Önce formülü istiyordu sonra eylülün cesedini ellerine istiyordu. O cesedi kendi elleriyle karayel ailesine teslim edeceğini söyledi.
"Evet oğlum son kırk sekiz saat eğer öldüremeyeceksen söyle." Başımı salladım. "Formülü alamadım ama." Daha formülü almaya çalışmamıştım bile. "Eğer ki alamazsan formül planı eylülü öldürdükten sonraya kalacak." İçimi çektim. "Baba biz onlar kadar acımasız olamayız." Çatalı hızla masanın üstüne bıraktı. "Bana onları savunmayı kes fatih." Abim gülerek "o eylülü savunuyor baba. O kızı öldürmek istemiyor çünkü aşık." Dedi.
Kaşlarımı çattım günlerdir denizin babası saldırmamıştı. Sesi bile çıkmamıştı. Babamın haberi yoktu olaydan. "Abi denizin babası uzun süredir saldırmıyor bize he." Babam ağzında ki lokmayı öksürerek çıkardı. "O nereden çıktı şimdi?" Abim kaşlarını kaldırıyordu ama o çok bencilleşti ve kaşındı.
"Baba, denizin babası sen gittikten sonra eve saldırdı, bana saldırdılar ve tehdit ettiler abimi." Babam ayağa kalktı. "Ve benim bundan daha yeni haberim oluyor öyle mi?" Abim ayağa kalktı. "Telaşlanmanı istemedik ondan." Ayağa kalktım. "Ben biraz dışarı çıkıyorum siz konuşursunuz." Ağzıma bir tane zeytin attım ve çıktım evden. Abim düşünsün artık.
Okullar tatile girmişti, onur da çeşme'ye gitmişti ama bu akşam gelecekti oda. İntikama şahit olmak isterim demişti hatta annesiyle babası bile geliyordu. Ne büyük intikammış arkadaş, eylülle bana dokunmadan yapın şu işinizi demek istiyordum. Bize dokunmadan alın intikamınızı.
Gün gittikçe düşüncelerim değişiyor eylüle daha fazla aşık oluyordum. Her görüşüm ilk görüşüm gibiydi. Kat kat artıyordu heyecanım. Onun yanından bir saniye bile ayrılmak istemiyordum. Pastanenin önüne doğru bakmıştım. Oturan müşterilere çay veriyordu. Okullar kapandıktan sonra kendini pastaneye ve bana vermişti hatta belki de on beş gündür sokaktan bile çıkmıyordu. Ona bir jest yapmak istedim ve yanına gittim.
"Selamünaleyküm güzellik." Masaya çayı koyup bana baktı. Masada ki adam eylülü dürttü. "Eylül başkan bir sıkıntı mı var?" Eylül güldü. "Yok tuna abi sevgilim olur kendileri." Dedi ve boynuma sarılmıştı. Genzime kadar kokusunu içime çektim.
"Oo hayırlı olsun bacım. Allah hep mutlu etsin sizi." Bende eylüle sarıldım. "Sağolasın abi." Eylüle baktım ve yanağına öpücük kondurdum. "Bugün bir yerlere kaçırayım mı seni?" Güldü. "Bana uyar valla zaten bir prensin beni kaçırmasına ihtiyacım var. İşler çok yoğun." Güldüm "o zaman gidelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMİN SESİ
AdventureHayallerim ve hayatlarımın ortasında ki çizgide yaşıyorum... sev diye bağıran kalbimin sesini susturup alacağım intikamımı... Eylül ve fatihin hikayesine hoşgeldiniz... bu hikayede güleceğiz, hüzünleneceğiz ve heyecanlı olayları merakla bekleyeceğiz...