32.Bölüm/Düğün

386 26 25
                                    

Düğünümüz var dostlarr herkesi bekleriz.

Multimedyada'ki şarkı da İrem ve Poyrazın şarkısı olsun.

"Biz yıldırım nikahı ile evlendik."

Bir anda dediklerini algılayamamıştım. Ağzım ve gözlerim kocaman açılmıştı. Ellerinde kırmızı evlilik cüzdanını görünce beynimin tıkananan damarları açıldı sanki.

"Ne?" Ama Berranın ki benden daha önce açılmıştı.
"Nasıl?" Diyebildim şaşkınlıkla.

"Özür diledi zaten gördükçe içim gidiyordu affettim. Ani bir şekilde kendimizi nikah dairesinde bulduk. Kıydık yıldırım nikahını." Gözlerime düşen saçımı geri attım. "İnsan haber verir. Biraz sabreder. Adetlere göre ilerler." Dedi abim. "Bizde anlamadık valla. Herşey aniden gerçekleşti." İrem Poyraza baktı. "Evlenme teklifini edene soracaksın." Dedi.
"İremin hasretine dayanamadım. Hem ben kalbimin sesini dinledim. Kavuştuk artık." Sarılmışlardı.

"Hayırlı olsun." Dedi Fatih ve elini uzattı. Poyrazla tokalaştılar. "Sağol darısı size." Fatih gözüme bakıp gülümsedi. Bende güldüm.

İreme sarıldım. "Hayırlı olsun kardeşim. Çok mutlu olun inşallah." İrem de sarılmıştı. "Sağol başkan." Poyraza da sarıldım. "Hayırlı olsun lan kerata." Güldü.

Hızla geri çekildim. "Candan teyze ne olacak?" İrem kırtasiyeye baktı. "Bilmiyorum bakacağız bir çaresine. Gidip söyleyeceğim." İreme baktım. "Sen onun tek kızısın. Senin mürrüvet'ini görmek ister." Başını salladı İrem. "Haklısın valla ama konuşacağım. Poyrazla beraber de kırtasiyenin üstüne yerleşeceğiz." Fatih o tarafa baktı. "Depon değil mi ora senin." Başını salladı İrem.

"Eskiden biz oturuyorduk sonra karşı binaya taşınınca depo yaptım ama evim yapacağım artık." Poyraza baktım. "Sen annem ve teyzemi ne yapacaksın acaba?" Poyraz başını kaşıdı. "Uygun bir dille konuşacağım. Yapacak birşey yok."
İremle el ele tutuştular. "Önce Candan teyzeden başlayalım." Yavaş yavaş kırtasiyeye gitmişlerdi. Bizde pastaneye geçmiştik.

"Ben hala şoktayım yalnız." Dedi Berra. "Eylül ve Fatih olsa şaşırmazdım bu kadar." Dedi Ceyhun. Fatihe baktım. "Biz daha okuyoruz ama." Fatih elini omzuma attı. "Aynen önce okulu bitirelim sonra evleniriz. Hayallerimiz çok büyük bizim." Başımı omzuna koydum. "Berra hanım sen bana hep derdin ya sen çok hayal kuruyorsun sonra üzüleceksin." Berra içini çekti. "Ben kurunca suya düşüyordu hatta bırak suyu okyanusun derin sularına dalıyordu hayallerim." Dedi ve Fatihe baktı. "Onur da mı karavanla kalacak?" Başını salladı Fatih. "Onur artık çok değişti. Biz aramızı düzelttik. Yaptığı hataların farkında." Berranın yüzünde hoş bir neşe oluştu. "İyi sevindim adına." Dedi ve önünde ki elmalı kurabiyeden yedi.

Biraz sohbet muhabbet ettikten sonra İrem ve Poyraz geldi. Suratları düşüktü. "Anlaşılan Candan teyze baya bi kızmış." Başını salladı İrem. "Akşam babama söylerken nasıl yapacağım bilmiyorum. Of of." Dedi İrem. Poyraz da "artık halamlara da söyleme vakti." Dedi ve bizim eve girdiler. Bakalım annemler ne tepki vereceklerdi.

"Eylül kalk bizde bakalım olmazsa İrem ve Poyraz'a destek çıkarız." Abimin lafıyla kalktım. "Siz durun hemen geleceğiz." Dedim ve içeri girdik.

Dedem, annem ve teyzemin yüzü asıktı. "Ne acelesi vardı ki. Güzelce anlaşır örf ve adetlere uyarak hayırlısıyla alırdık İremi babasından. Hem şimdi Cengiz beye de ayıp." İrem başını öne eğdi. "Biz bir anda deli kanımızdan gelen ani hisle gittik." Annem kalktı. "Ben Candanla konuşacağım. Semra teyzem de annemle gitmişti. İrem ve Poyraz da peşlerine gitmişti.

"Bende Cengizle görüşeceğim." Dedi ve dedem de gidince bizde pastaneye çıkmıştık.

"Nereye gitti herkes?" Dedi Berra. "Aileler konuşacaklarmış." Tekrar Fatihin yanına oturup kafamı omzuna yatırdım. "Bak bi hata yapmışlar ama affedilir bence." Dedi abim.
"Kalbimizin sesini dinlemek suçsa sökün atın kalbimizi." Kahkaha attım. "Berra dizilerde ki gibi özlü sözler söylemeye çalışma onlar kadar cool olamazsın." Berra güldü.
"Poff biliyordum böyle olacağını." Dedi ve güldü.

KALBİMİN SESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin