Sevgiden acılar tatlılaşır; sevgi yüzünden bakırlar, altın olur; sevgi yüzünden tortular durulur, arınır; sevgiden dertler şifa bulur; sevgi yüzünden, padişah kul kesilir.Mevlana
Bir zamanlar üç katlı bir köşke kurulmuş özel okulda ders verdim. Her sabah dokuzda bütün çocuklar ruhen güne hazırlanmak için Büyük Salon'da toplanırlardı. Yaşları üç ile yedi arasında değişen elli üç çocuk renkli çocuk sandalyelerine veya güneş desenli halıya otururdu. Günün şarkısını, meditasyonlarını ve keşiflerini hevesle beklerken yüzleri olumlu düşünce ve duygularla parlıyordu.
Bir sabah okul müdiresi toplanan çocuklara bir duyuru yaptı. "Bugün zihni, zihinlerinizi anlayabilmek adına önemli bir deney yapacağız." Elinde birbirinin aynısı iki saksıya dikilmiş sarmaşıklar vardı. "İki tane sarmaşığımız var. Birbirlerine benziyorlar mı?"
Bütün çocuklar ciddiyetle başlarını salladılar. Ben de başımı salladım çünkü bu durumda ben de bir öğrenci sayılırdım.
"Bu bitkilerle aynı miktarda su ve ışık vereceğiz, fakat aynı ilgiyi göstermeyeceğiz. Bir tanesini fazla uğramadığımız mutfağa koyacağız. Diğerini de buraya bırakıp birlikte onlara ne olacağını gözlemleyeceğiz."
Müdire saksıların birini salondaki beyaz tahta rafa yerleştirdi. Diğer saksıyı da hep birlikte mutfak tezgahına bıraktılar. Daha sonra müdire boncuk gözlü çocuk kafilesini tekrar büyük salona götürdü.
"Önümüzdeki ay her gün bu odadaki çiçek için şarkılar söyleyeceğiz. Ona ne kadar güzel olduğunu ve ona ne kadar sevdiğimizi söyleyeceğiz. Beyinlerimizle ona güzel mesajlar göndereceğiz."
Küçüklerden biri ayağa fırladı. "Fakat mutfaktaki çiçeğe ne olacak?" Minik parmaklarından biriyle mutfağı işaret ediyordu.
Müdire öğrencilerine gülümsedi. "Bu deneyde mutfaktaki bitkiyi 'kontrol' amaçlı kullanacağız. Bu sizce ne anlama geliyor?"
"Onunla hiç konuşmayacağız?"
"Fısıldamak bile yok."
"Ona iyi düşüncelerimizi de mi göndermeyeceğiz?"
"Aynen öyle. Sonra ne olacağını göreceğiz."
Dört hafta sonra benim gözlerim de çocuklarınki gibi şaşkınlıkla büyümüştü. Mutfaktaki bitki sıska ve hasta görünüşlüydü, pek büyüdüğüde söylenemezdi. Oysa Büyük Salon'da şarkılar ve iyi düşüncelerle kundaklanan bitki üç katına çıkmış, enerjiyle titreyen siyah, etli yaprakları kocaman olmuştu.
Deneyi doğrulamak ve diğer çiçeğin ölmesinden korkan yumuşak kalpli öğrencilerin gözyaşlarını silmek için mutfakta yalnız kalan sarmaşık da Büyük Salon'a getirildi.
Üç hafta içinde ikinci sarmaşık birinci sarmaşığa yetişmişti. Dört hafta sonra ise ikisini birbirinden ayırmak mümkün değildi.
Bu ders içime işledi ve hep aklımdadır.
Her canlı büyümek için sevgiye ihtiyaç duyar.
![](https://img.wattpad.com/cover/165218278-288-k166610.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Manolya Kokulu Hikâyeler
Короткі історіїUmudunu yitirme, Şu hayatta bir şeyin bitişi her zaman başka bir şeyin başlamasına sebep olmuştur.