“İlk öpücük”
Tepemdeki topuzumdan kurtulan saçları güçlükle geri teptim ve banyodan telaşla çıktım. Demir’e özür dileyen bakışlar attım. Yaklaşık yirmi dakikadır elleri göğsünde kapının orada duvara dayanmış beni bekliyordu. Ama bu ellerle olabildiğince hızlı davranıyordum zaten.
“Sadece bir dakika daha!” dedim.
“Baran senden gerçekten nefret edecek!” dedi.
Odaya gidip parfümü üzerime bocalarken,
“Baran da kim?” diye seslendim.
Cevap vermedi ve ben de küçük çantamı çapraz bir şekilde boynumdan geçirerek çıktım.
“Tamam hazırım!”
Bana nihayet der gibi baktı ve baştan aşağı süzdü. Arkasını dönüp kapıyı açmadan önce,
“Bilmen gereken bir şey var.” dedi.
Fazla meraklı bakışlarımı gözlerine diktim. Beni beğenip beğenmediğine dair bir ipucu arıyordum ama yoktu. Karanlığın ardına geçemiyordum.
“Bana adımla seslenmeyecekler.”
Şaşkınca kaşlarımı havaya kaldırdım.
“Soyadımı tercih ediyorlar.”
“Soyadın?” dedim merakla.
Bu gerçekten de bilmediğim bir bilgiydi. Ama cevap vermedi. Dışarıda, kapının önünde bekleyen siyah arabadan ardı ardına korna sesleri yükselince,
“Gel” dedi bileğimden yakalayıp.
Kapıyı çektim ve onun beni sürüklemesine izin verdim. Tenime değen parmaklarının vücudumdaki yakıcı etkisini düşünmemek için gerçekten yoğun bir çaba sarf ediyordum.
Elimi bırakıp kapıyı açınca nefesimi rahatlayarak verdim. Açık kapıdan arka koltuğa yerleştim ve sonra onun da yanıma gelmeye niyetli olduğunu fark edip son anda kenara kaydım. Bakışlarım aynadan dik dik yüzüme bakan adamla kesişince yeniden gerildim.
“Anlaşıldı niye bu kadar uzun sürdüğü. Bu kim?”
Suratıma bakıp soruyu Demir’e yöneltmişti.
“Eliz.” dedi Demir sakin ama sert çıkan sesiyle.
Adımı söylemesi bile nasıl bu kadar değişik geliyordu kulağıma bilmiyordum.
“Onu sormuyorum!” diye kükredi adam arabayı çalıştırırken.
“Yıldızlardan mı?”
Yıldızlar mı? O da neydi?
“Hayır” dedi hemen Demir.
“Hayır, alakası bile yok”
Yüzünü bundan hoşlanmamış gibi ekşitmişti.
“Karaaslan!” diye kükredi bir kez daha adam.
İşte bu soyadı olmalıydı. Kafamda birkaç kez ismini ve soyadını aralarındaki uyumu düşünerek tekrar ettim. Demir Karaaslan. Kulağa fazla çekici geldiğini fark edince düşünmeyi derhal kestim. Çünkü şu anda o mu ismi mi böyle gelmeye başlamıştı emin değildim.
“Baran kes sorgulamayı da hızlı ol! Kız benimle konu kapandı!”
Üç numara saçları ve kesinlikle en az Demir kadar iri yapılı olan vücudu ile adam, bakışlarını bana tiksindirici bir şekilde bir kez daha çevirdi ve sonra da gaza yüklendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Mavi
Ficção Geral"Eliz ateşle oynuyorsun." diye mırıldandı ılık nefesi tenimi gıdıklarken. "Ben..." dedim biraz daha cesurca gözlerine bakarak. "Ben ateşle oynamıyorum Demir. Ben ateşin ortasındayım, onu tanıyorum ve..." "Ve buna rağmen yanıyorum." diye bitirdi beni...