Bölüm[12]

12 1 0
                                    

"Ayrıca cezalısın.Çıkmayacaksın 2 gün bu odadan."Annem kapının anahtarını aldı ve kapıyı kapatmaya yeltendi.Kapıyı tuttum ve sinirle çıkıştım.

"Ya anne!Saçmalama Allah aşkına.Elalem yüzünden tüm düzenimi mahvediyorsun."

"Yeni düzenine alış o halde haımefendi."dediğinde Efe'de annemin kolundan tutup yalvarmaya başladı.

"Anne,bence boşuna tartışıyorsunuz.Ablam şimdiye kadar ne zaman laf getirdi sana?Bu da nazar boncuğu oluversin."

"Ben şimdi gösteririm nazar boncuğunu sana!"diyerek terliğini eline aldığında Efe bir iki adım geri gitti ve ellerini teslim olur gibi havaya kaldırdı.Kapıyı bıraktım ve ofladım.

"Tamam kilitle beni!Ne yaparsan yap!"Yatağıma oturdum ve başımı ellerimin arasına alıp yere odaklandım.

"Babana bir şey söylemeyeceğim.Dua et de kulağına gitmesin."dedi ve hızla kapıyı çarpıp kilitledi.Annem her zaman fazla çirkefti ve çocukluğumuz boyunca,Elif hariç bize çok çektirmişti.
Babamın olayı duyup duymaması zerre umrumda değildi çünkü anneme bakaraktan daha sakindi bu konularda.
Ne yapıp ne edip annemi ikna etmem lazımdı çünkü Kumsal'dan uzaklaşmak istemiyordum.Kısa sürede kardeşim gibi olmuştu o benim.Şimdiye kadar tanıdığım en iyi dost bile olabilirdi.En içten...

Üzümlü kek vakası ve Gökçe şırfıntısı olayı yetmezmiş gibi bir de bu çıkmıştı başıma.Mert'ten nefret ediyordum artık.Onunla bir şey hayal etmem söz konusu bile değildi.O güzel mavi gözlerinde kendimi görmem imkansızdı artık.Telefonuma yeltendim ve arama kısmına girdim.

"Teklifin hala geçerliyse,kabul ediyorum."dedim ve telefonu kulağımdan çekip kapattım.Duygularım karmakarışıktı ve şu an hiç bir tabir modumu açıklayamazdı.Kuzey'in teklifini kabul ederek doğru bir şey mi yapmıştım onu bile bilmiyordum.Yataktan kalktım ve dolaptan rahat bir şeyler çıkartıp, üstümdekilerden kurtuldum.

Camdan gelen tıklama sesi ile soluma döndüm ve tek kaşımı kaldırdım.Biri cama taş atmıştı az önce ve yavaşça yürüyüp camdan baktım.Efe'ydi.Camı açtım ve"Ne var?"diye bağırdım.Elinde ki çikolataları salladı ve"Üzgünken çikolata iyi gelir."diye cevap verdi.

"Ablasının biricik kardeşi."dedim ve ellerini açtım.

"Fırlat."Bir iki adım geri gitti ve çikolatanın birisini avucuma hizlayarak fırlatmaya çalıştı.Fakat avucuma değil alnıma isabet etti.Çikolata mermere düşerken"Ah!"diyerek alnımı tuttum ve geriye çekildim.

"Allah belanı vermesin Efe!Sen tam bir malsın."diye inledim ve mermerde ki çikolatayı alıp camı kapattım.Alnıma hızla çarpması sonucu yanan alnımı tuttum ve aynanın karşısına gittim.

"Kızarmış."diye mırıldandım ve ovaladım.Yanıyordu ve hafif kızarmıştı.Yatağıma gidip çikolatayı açtım ve bir ısırık aldım.Serotonin hormonu salgılayan çikolata bile şu an beni mutlu edemiyordu anlaşılan.Şu an en etkili yöntem kulaklığı takıp,Müslüm Gürses-İsyanlardayım dinlemek falan olurdu herhalde.

-İki Gün Sonra-

İki gündür sadece tuvalet ihtiyacımı karşılamak için dışarı çıkıyordum ve bu bugün sona eriyordu.Annem kapının kilidini açtı ve hala tripli bir şekilde odadan ayrıldı.Sırt çantamı aldım ve aşağıya indim.Evdekiler dershaneye gittiğimi sanıyorlardı ama bugün dershaneyi asıp Kuzey'le buluşacaktım. Annem teyzemle konuşmuştu ve işten ayrılmak zorunda kalmıştım.Kumsal kim bilir ne kadar üzülmüştür bunu duyunca.

Kapıyı açtım ve vanslarımı giyip Elif'e el salladım.O da el sallayıp gülümsediğinde kapıyı çektim ve hızla merdivenleri indim.Telefonun titremesi ile elimi kot ceketimin cebine attım ve telefonu elime aldım.

Umursamazlık FelsefesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin