MİNİ BÖLÜM-Efe'nin Anlatımıyla

8 1 0
                                    

    Kuzey'e enişte dediğimde,ablamın yüzünde ki ifade;serçe parmağını masanın kenarına vurmuş gibi oluyordu.Kumsal'ın sandalyesini durdurdum ve önüne eğilip Elif'le ona baktım.

"Bana bakın,şimdi Kardelen'in odasına giriyorsunuz ve her şeye dokunup,etrafın altını üstüne getiriyorsunuz.Oda savaş alanına dönsün,anlaştık mı?"İkisi de kafasını salladı ve birbirine bakıp kıkırdadılar.Gözümü kırptım ve ayağa kalktım.

"Sakın benim gönderdiğimi söylemeyin.Canımız sıkıldı falan diyorsunuz,tamam mı?"

"Yarın da lunapark'a gidecek miyiz?"

"Bir şeyide karşılıksız yap Elif."Kollarını birleştirip somurttuğunda ofladım ve kabul ettim.

"Tamam gideriz.Girin artık şu odaya.Sonra direkt benim yanıma gelip, anlatın neler yaptığınızı."Ben odamın kapısını açarken onlarda hemen karşımda ki odaya girdiler.

  Bir süre sonra kapım açılınca,yatakta doğruldum ve kahkahalara boğulan ikiliye baktım.İkisininde yüzleri kıpkırmızıydı ama gülmekten falan değil boyadandı.Kaşlarımı çattım ve ayağa kalkıp yere eğildim.

"Kumsal bu yüzünün hali ne?Ben size Kardelen'i sinir etmeye gidin dedim. Kardelen'e yenilip gelin demedim."Çalışma masamın üstünde ki ıslak mendili elime aldım ve Kumsal'ın yüzünde ki kırmızı boyayı silmeye başladım.Hala kahkaha atarak gülüyorlardı ki,bir an Kardelen'in bunları sarhoş edip yolladığından bile şüphelenmiştim.

"Komik olan ne?Şu halinize mi gülüyorsunuz?Kardelen sizi alt etmiş."Kumsal kafasını iki yana salladı ve gülmesini zar zor bastırarak anlatmaya başladı.

"Elif,Kardelen ablamın makyaj malzemelerini kurcaladı.Kardelen ablam hiçbir şey demiyordu.Sonra Elif Kardelen ablamın İngiltere'den 250 liraya aldığı rujuyla resim çizmeye başladı.Duvarlara beraber el ele tutşan kızlar çizdik.Kardelen abla duştan çıkınca bizi kovdu."O anlatırken ben de gülmeye başladım ve kapımın hızla açılması ile burnundan soluyan Kardelen kaşlarını çattı.

"Demek buradasınız.Tahmin ettiğim gibi.Sen yaptın değil mi?Sen gönderdin onları benim yanıma."

"Ne saçmalıyorsun?"Ayağa kalktım ve elimde ki kırmızı ruj olmuş ıslak mendili masaya attım.

"250 tl'ye aldığım sınırlı satışta ki rujum ile duvarıma bir sürü kız çizmişler.Dünya da 10 kişide olan ruj artık 9 kişide var."

"Ne güzel.Aralarından bir mal eksilmiş oldu."Alayla gözlerimi devirdiğimde kaşlarını daha da çattı.

"Gerizekalı!Senden nefret ediyorum."Odanın kapısını hızla çarptığında gülmeye devam ettik ve Kumsal'ın yüzüne geri döndüm.

"Ah kızım ah.Çıkmayacak bu ruj.Hayır duvara sürmenizi anladım da yüzünüze niye sürdünüz?"

"Biz sürmedik ki.Kardelen abla bize ceza olarak yaptı."Elif kıkırdayarak konuştuğunda ayağa kalktım ve kapıyı açtım.Kardelen'in kapısını açtığımda yataktan kalktı ve söylenmeye başladı.

"Çüş!Bir kızın odasına böyle mi girilir?"

"Boş yapma.Sen de benim odama öyle girdin biraz önce.Bu kızların yüzünü yaptığın gibi temizle."Tek kaşını kaldırdı ve"Ne ile?"dedi.

"Suyla,sabunla ne bileyim ben?Makyaj ne ile temizleniyorsa,temizle."

"O biraz zor işte.48 saat kalıcı o ruj."

"Kuzey ve ablam seni öldürür yalnız.Neyse helvanı bol cevizli yaparız üzülme.Seversin ya?"Elimle omzuna dokunup dalga geçerken gözlerini devirdi ve elimi itti.

"Çık artık odadan.Zaten odamda diyemiyorum,sahiplendin odamı."

"Öyle oldu biraz.Helal et artık."Odadan çıkarken,arkamdan burnundan soluduğunu hissedebiliyordum.Gıcık oluyordu bana ve bu hoşuma gidiyordu.Nedenini sormayın çünkü ben de bilmiyorum.

Umursamazlık FelsefesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin