Bölüm[18]

10 1 0
                                    

Medya'da Kuzey☆_________

Aynanın karşısında saçlarımı tararken bir yandan da arkamda,kemerini takan Kuzey'i izliyordum.

"Gelmek istemiyorum demiştin."Tarağı şifonyere koydum ve ona döndüm.

"Evet hala istemiyorum ama sıkılırım ben bu odada tek başıma.Hem yarın akşam üstü yola çıkacağız dedin.Gitmeden azıcık tadını çıkarayım."Sürekli İzmir'e gelmiyorduk sonuçta ve ilk kez buraya gelmiştim.Her ne kadar gece klübü gibi rezil bir ortama girmek istemesemde Kuzey'e ayak bağı olmaktan çekinmeyecektim.Çünkü sıkılırdım o giderse.

"Peki sen bilirsin."Saçını geriye attı ve valizinden çıkardığı parfümü üzerine sıktı.

"Bu arada ben buraya sık gelirdim.O yüzden klüpte pek çok arkadaşım var,yabancılama diye diyorum."

"Bu beni hiç ilgilendirmez.Ben bir kenarda otururum.Ne bok yersen ye."dedim ve telefonumu yatağın üstünden alıp cebime attım.

"Çıkıyor muyuz?"Kapıyı açtım ve ona döndüm.Yanıma geldiğinde kapıdan çıktım ve yürümeye başladım.Pudra pembe sweatshirtüm ve buz mavisi boyfriend pantolonum ile klübe giden tek masum kızdım galiba.Kuzey'de böyle söylemişti zaten.

Klübün önüne geldiğimizde sokak,aşırı derece de açık saçık giyinmiş kızlarla doluydu.Hepsinin kolunda birer erkek ve etrafta,aygım baygım dolaşıyorlardı.Yüzümü buruşturup onlara bakarken Kuzey'in klübe yürüdüğünü fark edip hızla yanına gittim.Beyaz düz bir kısa kol tişört ile siyah dar pantolon giymişti.Ayakkabılarımızın aynı model ve aynı renk spor ayakkabı olduğunu söylemeden geçmeyeyim.Tek fark onun ki 42 numara iken benim ki 37 numaraydı.

Yüksek müzik sesinin,kulağı sağır ettiği ortama ayak basar basmaz,ellerimle kulaklarımı kapattım.Kuzey bir kaç kişi ile tokalaşırken ben de yanında sessizce duruyordum.Maşallah kapıdan girer girmez 3 kıza 5 erkeğe selam vermişti.

"Ooo Olga Hanım,sizde mi buradaydınız?"Kuzey kolunu kızın omuzuna attığında kız gözlerini devirdi ve bozuk türkçesiyle bir şeyler mırıldandı.

"Asil sen buralara gelir miydi?Ondan haber ver Kuzeyciğim."

"Geldim işte.Neyse ben karşı masadayım iyi eğlenceler size."dedi ve masadakilere el sallayıp yürümeye başladım.Ben de oflaya puflaya peşinden gidiyordum.Nereden düşmüştüm bu manyağın peşine...

"Sonunda geldin."Bugün ki kızan ikimize de selam verirken biz masaya geçtik ve onlar tekrar muhabbete daldılar.Etrafa bakınıp kollarımı birleştirirken Doğukan masada duran meşrubat bardağını önüme itti.

"Yenge bak bu Kuzey'in en sevdiğinden sen de dene."

"Ben hiç içki içmedim daha önce."Doğukan,Kuzey'e baktı ve"Yengeyi nerden buldun Kuzey?Cenetten mi düştü?"dedi gülerek.Yenge senin anandır puşt herif...Bir kes sesini!

"Dene o zaman.Ölmezsin."Kuzey'e döndüm ve kaşlarımı çattım.

"Denemeyeceğim Kuzey!İyiyim ben böyle."

"Ne halin varsa gör o zaman.Ben karşı masaya gidiyorum,dönerim birazdan."Kuzey yanımızdan ayrılırken Doğukan'da çok durmadan peşinden gitti.Telefonumdan instagramı açtım ve biraz sayfamda dolaştım.Kopmalık müzikler,ortamda fink atan gençler başımın içinde dönüyorlardı adeta ama sabır çekiyordum mecburen.

Kafamı kaldırdığımda Kuzey Bey'in etrafında ki fıstık gibi bayanlarla koptuğunu görüp gözlerimi devirdim.

"Selam!Deminden beri sizi izliyorum ve gelmekte biraz tereddüt ettim açıkçası.Emir ben."Hızla başımı sağıma döndüm ve yakışıklı prensle göz göze gelip afalladım.Bu ortamda benimle konuşmak için gelen bir insan evladı çıkmıştı resmen.

Umursamazlık FelsefesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin