Bölüm[32]

7 0 0
                                    

  "Dışarı çıkacaktık beraber.Neredeyse öğlen oluyor,bugün anca yeter bize."Ayağa kalktığında ben de yanından ilerledim.

"Çok değişik bir evliliğimiz olmuş.Bu kadar hatayı nasıl yapmışım aklım almıyor."Sikerim yalanını...Ben bunu sürdüremem.

"Kuzey aslında o iş sandığın gibi değil.Ben hamile değilim."diye mırıldandım,merdivenin son basamağına çıkıp odanın önüne yürürken.

"Nasıl yani?Anlamadım."

Odanın kapısını açtım ve o da içeri girdiğinde kapattım ve başladım kısaca özet geçmeye.Her şeyin bir oyundan ibaret olduğunu,ama oyunun içinde birbirimize aşık olduğumuzu anlattım.Şayet bunu Kuzey'e söylemem,en doğrusuydu çünkü hatırlamasına yardımcı olabilirdi.

"Garipmiş.Kuzey baya çılgınmış biraz düşününce."

"Kuzey sensin.Neden sanki Kuzey'in bedenine girmiş başka bir ruh gibi konuşuyorsun?"Kıkırdadım ve askıda ki siyah kot ceketimi alıp üstüme giydim.

"Bilmiyorum.Bunca şeyi benim yaptığımı,aklım almıyor."

"Sen fazlasısın Kuzey.Bildiğinden fazlası."Tek kaşını kaldırdı ve"Bu arada hep böyle mi giyinirsin?"diye sordu.

"Evet.Garip geldi sanırım.Kuzey'e de öyle gelmişti."Kıkırdadım ve koltuğun üstünde ki telefonumu arka cebime attım.

"Biraz tuhaf,yani farklısın.Dışarıda ki diğer kızlara benzemiyorsun.Kuzey böyle giyinen kızlardan hoşlanıyordu demek."Sanki kendisi Kuzey değilmiş gibi konuşuyordu ve bu komiğime gidiyordu.

"Kuzey beni ben olduğum için sevdi.Her halimle sevdi.Ben makyaj yapmayı bilmem,yapmamda.Elbise giymem ya da topuklu ayakkabı.Ama Kuzey için giydim ve hepsine katlandım.O yine de beni ben olduğum için sevdi."Başını tuttuğunda yanına ilerlerdim ve"Ne oldu?Başın mı ağrıyor?"diye mırıldandım.

"Bir kaç keredir yokluyor,durup dururken."

"O zaman şimdi dinlen.Sonra gideriz."

"Hayır,hayır.Şimdi gidelim,lütfen."Kafamı tamam anlamında salladım ve Suzan Hanım'ın yanına indim.Bir günlüğüne Kuzey için şoförünü ödünç almıştım ve arabaya bindiğimizde biraz tedirgin oldu.

Hızla emniyet kemerini taktığında bu alışkanlığını unutmadığını anlayarak sevinmiştim.Ben de emniyet kemerimi taktım ve şoföre yolu tarif ettim.En baştan başlamak en iyisiydi,sırasıyla beraber bulunduğumuz ortamlara götürecektim onu.

"Nereye gidiyoruz?"Mırıldandığında ona döndüm ve gülümsedim.

"Markete."Tek kaşını kaldırdı ve"Neden?Alışveriş mi yapacağız?"diye sordu.

"Hayır Kuzey.Sen ve ben ilk defa markette karşılaştık."Şaşırmıştı ama ona da hak veriyordum.Başka şeyler hayal ediyordu galiba cancığazım.

Marketin önüne geldiğimizde arabadan indim ve o da hemen peşimden indi.

"Gel bakalım."Yürümeye başladığımda o da hızlı adımlarla yanımdan yürümeye başladı ve markete girdik.

"Tam olarak nasıl karşılaştık?Market arabalarımız falan mı çarpıştı?"Kıkırdadım ve kafamı iki yana salladım.Süt ürünleri reyonuna geldiğimizde raflara göz gezdirdi ve yüzüme baktı.

"Burayı hatırlıyorum sanki."Mırıldadığında güldüm ve dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Madem bir şeyler hatırlıyorsun.Sana şöyle bir soru sorayım."Kafasını salladığında ben de düşünmeye başladım ve aklımda toparladığım soruyu ona yönelttim.

Umursamazlık FelsefesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin