2.Bölüm

1K 52 8
                                    

Yeni okulumdaki ilk gün bitmişti. Pek güzel bir gün geçirememiştim ama 2 iyi arkadaş edinmiştim. Hatta grup bile kurduk.

Eve geldiğimde teyzem beni Sevinç'le karşıladı.

Esra: ilk günün nasıldı?
Yaprak: güzeldi.
Esra: sevindim.
Yaprak: ama sen başka bir haber almış da bu yüzden mutlusun sanki.
Esra: kuzenin Murat 1 hafta Sonra dönüyor.
Yaprak: ne güzel. Sevindim.

Murat benden 3 yaş büyüktü. İyi anlaşırdık. Üniversite okumak için de Almanya'ya gitmişti. Şimdi de muhtemelen kısa bir tatil için geliyordu.

Odama geçtim ve üstümü değiştirip ders çalışmaya başladım.

🖤🖤🖤

~Ertesi gün~

Yeni bir gün daha başlamıştı. O hiç sevmediğim alarmın sesiyle uyanmıştım. Kalktım ve günlük rutinlerimi hallettikten Sonra üstüme dar siyah bir kot ve üstüne de kırmızı bir sweatshirt giydim. Saçlarımı da yarı topuz yaptım ve aşağı indim.

Kahvaltımı da yaptıktan sonra beyaz spor ayakkabılarımı giydim çantamı alıp çıktım evden.

Okula geldiğimde elimde telefonla sınıfa doğru yürüyordum. Taa ki yine birine çarpana kadar. Kafamı kaldırdığımda o dünkü çocuktu.

Yanında da erkek arkadaşları vardı. Sinirle bana bakıyordu. Tam gidecektim ki kolumdan tuttu. Arkadaşlarını yolladı ve beni duvara yasladı. Ne yapmaya çalışıyordu?

Yaprak: ne istiyorsun?
Barış: kızım bilerek mi yapıyorsun?!
Yaprak: alt tarafı çarptım. Niye bu kadar kafayı takıyorsun? Hasta mısın oğlum sen?!

Böyle diyince kolumu daha da sıktı.

Barış: eğer bir daha aynı şeyi yaparsan, çok fena olacak!
Yaprak: ya sen kimsin? Mafya falan mı?!
Barış: göstermemi ister misin?
Yaprak: ya bırak kolumu ve beni bir daha rahatsız etme!

Arkadan bir kız sesi geldi. Bize bakıyordu. Yüzünü tam göremiyordum yüzündeki boyadan dolayı.

X: noluyor burda aşkım?

Iyy! Aşkım mı? Bu kız, bu psikopatın sevgilisi miydi? Sinirle kolumu bıraktı ve kızın kolunu omzuna attı. Ama hala bana bakıyordu.

Barış: bir şey yok Melisa. Hadi gidelim.

Adının Melisa olduğunu öğrenmiştim. Bana iğrenç bir bakış attı kız ve gittiler. Günüm şimdiden kötü başlamıştı. Ben bunları 1 yıl nasıl çekecektim?

🖤🖤🖤

Damla ile beraber bahçede yürüyorduk. Bugün Oğuz okula gelmemişti ve gerçekten çok sıkıcıydı.

Yaprak: şu Melisa mıdır nedir, o kim?
Damla: hiç sevmem kendisini. Tam bir tiki kız. Beni de zamanında rezil etmişti.
Yaprak: üzüldüm sana. Belli oluyor zaten. Yüzünü de göremiyoruz zaten boyadan.

Bu dediğime güldü. Ben de güldüm. Biz gülerken kafama birden basket topu geldi. Acımıştı. Topun geldiği yere baktığımda Barış'ı gördüm. Pis pis sırıtıyordu. Sinirlenmiştim. Top da elimdeydi.

Biz birbirimize bakarken Barış'ın yanındaki bir arkadaşı geldi.

X: iyi misin? Barış adına özür dilerim.
Yaprak: değilim! Şu iğrenç arkadaşına söyle, bir daha olmasın! Beyinsiz manyak!

Bu dediğime gülünce kocaman gamzeleri çıktı. Tam parmağımı sokacakken arkadan Barış geldi ve adını bilmediğim, gamzeli çocuğun elini omzumdan çekti sinirle.

Barış: Ali topu almaya gelmiştin ama Baya sohbet başlatmışsın bakıyorumda.

Gamzeli çocuğun adı Ali'ydi demek ki.

Ali: topu sert attığın için merak ettim ve iyi olup olmadığını sordum.
Barış: tamam uzatma. Topu al gel.

Bu çocuk neyin kafasını yaşıyordu? Yanımdan ayrıldı.

Ali: bizim Barış böyledir biraz. Şey gibi..
Yaprak: ODUN!

Bu dediğime daha da çok güldü. Dayanamadım ve parmağımı soktum. Şaşırmıştı.

Ali; ben gideyim en iyisi.

Topu aldı ve yanımdan ayrıldı.

KABUSUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin