Bu çocuk gerçekten iyi değildi. Ne yapmaya çalışıyordu. Bir iyi, bir kötü. Hızla kolumu ondan çektim.
Yaprak: ya sen manyak mısın?! Ne yapmaya çalışıyorsun?!
Barış: ileri gittiğinin farkında mısın?!
Yaprak: sen gerçekten iyi değilsin. Ne yaşadın küçüklüğünde bilmiyorum ama sen o zamandan beri manyak olmalısın!
Barış: NE YAŞADIĞIM SENİ İLGİLENDİRMEZ! Bilip bilmeden o kafanı benim işlerime sokma!Sinirden kırmızı olmuştu resmen. Kapıyı açtı ve sertçe çarpıp çıktı. Öyle sert kapatmıştı ki, irkilmiştim. Küçüklüğünde ne olmuştu ki bu kadar onu böyle yapmıştı. Bana ne ki bundan? Umrumda değil.
Yerde duran kitapları topladım. Ama hala popom acıyordu. En sonunda bitirdiğimde ben de okuldan çıktım.
Biraz ilerleyince bir bankta oturan Barış'ı gördüm. Elinde sigarası, gözünü yoldan ayırmadan izliyordu. Sanki şu anda başka bir alemde gibiydi.
Takmadan yürümeye çalıştım ama önünden öyle geçip gidemezdim. Ağacın arkasına geçtim ve onu izlemeye başladım. Ağlamaya başlamıştı. Bu kadar sert biri resmen hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Üzülmüştüm. Geçmişinde ne olmuştu ki bu onu bu kadar üzmüştü? Ne kadar salak bit kızım. İstemeden ve bilmeden kalbini kırmıştım. Kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu.
Barış: keşke geri dönseniz...sizi yalnız bırakıp gitmemeliydim...şimdi noldu? Kalan ben oldum...
Boğazıma bir yumru oturdu gibi hissettim. Ne yaşamıştı böyle? Ne yaşadıysa çok zor bir şey olmalıydı. Kalbini ben kırmıştım, şimdi de ben onarabilirdim. Gittim ve yanına oturdum.
Beni görmüyordu bile. Ya da görmemiş gibi davranıyordu. Hiçbir şey demedim. Sigarasını söndürdü ve kalkmak için yeltendi. Elinden tuttum ve geri çektim. Gözlerine baktığımda kırmızı olmuşlardı.
Yaprak: özür dilerim...
Cevap vermedi. Yüzüme bile bakmıyordu. Elini elimden çekti hemen.
Barış: niye geldin?
Sesi zar zor çıkıyordu. Yutkundum ve bakışlarımı gözlerine çevirdim ama o bana bakmıyordu.
Yaprak: ben sana galiba çok yanlış bir şey söyledim. Özür dilemek için geldim.
Barış: özür dileyince geçse keşke...
Yaprak: ne olduğunu anlatmak ister misin?Bakışlarını bana çevirdi. Gözleriyle gözlerim buluşunca çok kötü oldum. Gözlerinde; öfke,pişmanlık ve hüzün vardı...
Barış: benden nefret eden, bana geçmişimi hatırlatan bir kıza, yaşadıklarımı anlatacağımı mı sandın? Güldürme.
Dedi ve ayağa kalkıp gitti. Gerçekten fazlasıyla üzmüştüm. Onu ilk defa böyle görüyordum.
Ben sadece arkasından baka kalmıştım. Bir süre sonra ben de eve gitmek için yürümeye başladım.
🖤🖤🖤
Akşam yemeğimi de yedikten sonra odama çıktım ama bugün yaşananlar hala aklımdaydı. Bilmeden üzmüştüm ve çık pişmandım. Biraz kafamı dağıtmak için bizim gruba girdim.
SAPLAR VE PİZZA SEVENLER🍕
Oğuz🍕: damlacık napıyorsun?
Damla🌸: Oğuz bir gider misin?!
Oğuz🍕: valla ben de kate aşkıma gitmek istiyorum ama olmuyor.
Siz: yine başladı😒
Oğuz🍕: aha yarpağım da gelmiş. Hoş geldin 2.sap.
Siz: Oğuz ya, sus. Zaten moralim bozuk.
Damla🌸: bir şey mi oldu kuzum?
Siz: okula gelince anlatırım.
Damla🌸: sen nasıl istersen. Neyse hadi ben kaçtım. Öpüyorum seni. Oğuz seni değil.
Oğuz🍕: kırılıyorum ama damlacık. Neyse ben de birazcık kate aşkımın ciciklerine bakmaya gidiyorum. Hepinizin yanaklarınızdan öper, iyi bayramlar dilerim.
Siz: Oğuz salak mısın? Gerçi benimki de soru. Zaten öyle. 😂
Damla🌸: Oğuz hadi defol, bayramına başlatma!Güldüm ve telefonu kapattım. Bugün yaşananları unutmak dileğiyle uyumaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KABUSUM
Teen FictionYeni okula gelen yaprak, bir psikopatla karşılaşırsa başına neler gelebilir? Nerden bilebilirdi ki, aslında psikopat olan çocuğun içinde kalbi kırık bir çocuk olduğunu?