10.Bölüm⚡️

869 44 1
                                    

*Yaprak, Barış'ı denizin kenarına getirdi. Kayalıklara oturdular ve ikisi de Denizi seyretmeye başladılar. bir süre sessizlik oldu. Yaprak bu sessizliği bozdu.

Yaprak: niye bana böyle bir şey yaptın? Sebebi neydi? Gerçekten çok merak ediyorum.
Barış: bilmiyorum.
Yaprak: sen ciddi misin?!

*yaprak birden Barış'a karşı yumuşak tavrı gitti, sinirli hali geldi. Yanlış yapmıştı, onu affetmemeliydi.

Barış: sana sinir olmuştum. Birden gelip, bana eski Barış'ı hatırlattın. Senden intikam almak istedim. Ama pişmanım.
Yaprak: sadece bir cümle söylediğim için mi bunlar?! Ya sen beni bütün okula rezil ettin. Ama ben ne yaptım, affettim seni! Salağım ben salak!

*yaprak tam kalkacakken, Barış onu kolundan tuttu.

Barış: hayır dur gitme. Ben sana içimi dökmek istiyorum. Bak inan, ben çok pişmanım. Özür dilerim. Evet belki çok kötü biriyim, belki dengesizin biriyim. Ama gerçekten pişmanım.
Yaprak: sana inanmak istiyorum ama sen bu iyi niyetimi su istimal ediyorsun.
Barış: tamam, bir daha benle konuşmazsın. Görmezden gelirsin, ama beni dinle lütfen.
Yaprak: peki, tamam.

*yaprak geri yerine oturdu. Barış'ın elinin hala elinde olduğunu görünce, rahatsız oldu ve çekti.

Yaprak: anlat hadi, dinliyorum seni.
Barış: Ali anlatmış zaten ama bir de benden dinle...Ben hiçbir zaman böyle oyuncak istemedim ya da çikolata, şeker istemedim. Ben sadece mutlu bir ailemin olmasını istedim. Ama tabii ki olmadı. Babam kim bilmiyordum, annem ise eve geldiği yoktu. Bana bir süre evdeki hizmetçimiz Ayşe teyze baktı. Sonra o da gitti evden. Hem de annem kovdu onu. O gidince iyice içime kapandım. Sonra karşıma bizim şu andaki çete çıktı. Melisa hariç. Onlarla arkadaş oldum. Tekrardan hayata döndüm. Herkesle kaynaşmaya başladım. Sonra lise zamanı. Bir kıza aşık olmuştum. Ama ne aşk, tutulmuştum. Onla sevgili olduk birkaç ay. Ben annemde aradığım ilgiyi onda bulmuştum. Sonra...onu başka biriyle yakaladım. Beni kandırmıştı o kız. Seni seviyorum diye. Halbuki beni kullanmış. Oysa ben onu çok seviyordum. O olaydan Sonra eski ben olamadım. İyice karanlık oldum. Dengesiz, zorba bir herife döndüm...

Gözlerim dolu bir şekilde dinliyordum onu. Ondan dinlemek daha kötü hissettirmişti. Ne kadar kötü biri gibi dursa da, onun içinde bir yerlerde kalbi kırık bir çocuk vardı.

Sonlara doğru sesi kısıldı ve zor konuşmaya başladı. Göz yaşları salmıştı zaten kendini.

Barış: kafanı da şişirdim senin, üzgünüm. Ama buna ihtiyacım vardı. Ben gideyim en iyisi.

Kalkacakken elinden tuttum. Bana döndü. Gözleri kırmızı olmuştu. Şu anda onu hiç bırakmak istemiyordum bana onca şey yapmışken. Galiba...ben de dengesizdim.

Yaprak: gitme. Otur.
Barış: emin misin?
Yaprak: evet.

Elini bıraktım. Geri oturdu yerine. Bir süre hiç konuşmadık.  Bu sessizliği Barış bozdu.

Barış: benden hala nefret mi ediyorsun?
Yaprak: bilmem. Nefret değil de başka bir şey. Ama ne bilmiyorum. Peki sen, hiç mi acımadın? Hiç mi vicdanın sızlamadı? Merak ediyorum.

*barış sıkınca bir nefes aldı ve geri bıraktı. Doğruları söylemek istiyordu ama emin değildi kendi de. Emin olsa de, kendinde o cesareti bulamıyordu. Yine birine tutulmaktan korkuyor, geri üzüleceğini düşünüyordu. O yüzden yalan söylemek zorunda kaldı.

Barış: senden asla nefret etmedim. Sadece...eskiyi hatırlattın bana. Tekrardan zar zor onardığım kalbimi kırdın. Tam olarak bilmiyorum ne diyeceğimi.
Yaprak: peki, anladım.

*yaprak saate baktı. Kuzeni gelecekti. O yüzden bir an önce eve gitmeliydi. Bugün okulu da aşmıştı ama değmişti. Ayağa kalktı. O kalkınca Barış da kalktı.

Yaprak: benim gitmem kazım acilen eve.
Barış: ben bırakıyım istersen eve.
Yaprak: gerek yok. Ben giderim. G-görüşürüz o zaman.
Barış: bugün konuştuklarımız aramızda kalacak, tamam mı?
Yaprak: tamam.
Barış: görüşürüz.

*Yaprak ayrıldı ordan. Direk eve gitti. Eve giderken de konuştuklarını düşünüyordu.

*barış ise hala oturuyordu aynı yerde. Hala onu düşünüyordu. Sessizce bir şeyler mırıldandı.

Barış: sana tutulmaktan çok korkuyorum. Napıcam ben senle atarlı kızım?..

KABUSUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin