11.Bölüm💛

834 40 0
                                    

Eve bugün olanları düşünerek gelmiştim. Yanlış mı yapmıştım ona inanarak? Off, kafam çok karışık. Napıcam ben senle?

Eve gelir gelmez, direk odama çıktım. Üstümü değiştirip aşağı indim. Murat'ın yeni kapıdan girdiğini görünce gülümsedim.

Murat: naber küçük fare?

Gülümseyerek gözlerimi devirdim. Aramızda 2-3 yaş olmasına rağmen hep bana "küçük" derdi. Yanına gittim ve sarıldım. Biraz sohbet edince yorgun olduğumu söyleyip, odama çıktım.

Bugün olanlar bana fazla geldiği için yatağıma yattım. Uyumak İçin gözlerimi kapattım bir süre. Ama yapamadım. Kafamdaki düşünceleri dağıtmaya çalıştım ve gözlerimi kapattım. Bir süre Sonra uyuya kaldığımı fark ettim.

🖤🖤🖤

Barış'tan

Yaprak gidince ben de daha fazla orda oturmadım ve kalktım. Evime doğru yürümeye başladım.

Yürürken bir sigara yakmayı ihmal etmedim. Ben de içmemeye çalışıyordum ama bu yaşadıklarımın en iyi ilacı buydu, bana göre.

Şu birkaç gündür olanlar aklıma geldi birden. Ben değişmiş miydim? Olamazdı. Yaprak'a olan duygularım gün geçtikçe artıyordu ve bu beni sinirlendiriyordu. Yanlış mu yapıyordum ona bağlanarak? Eğer bu böyle giderse yine eskisi gibi aldatılabilirdim. Bir kere daha böyle bir şey olursa, ne yapardım bilemiyorum.
Yaprak'ı hayatımdan çıkarmam, onu unutmam lazımdı. Ama nasıl?

🖤🖤🖤

~Ertesi gün~

Alarmımın bilmem kaçıncı kez çalmasıyla gözlerimi zar zor açtım. Gözlerimi ovalayarak tuvalete gittim. Dişlerimi fırçalarken odamdan tıkırtı sesleri gelmeye başladı.

Umursamamaya çalıştım ama hala devam ediyordu. Hemen ağzımı çalkaladım ve tuvaletten çıktım.

Çıkar çıkmaz odamdaki sırığı görmem bir oldu. Tam bağıracakken, ağzımı kapattı. Gözlerim kocaman olmuştu. O ise sadece sırıtıyordu.

Elini çekmeye çalıştım ama çekmeyince, ısırdım. Küçük bir inleme sesi ağzından kaçtı. O eline, ben de ona sinirle bakıyordum.

Yaprak: ya senin burda ne işin var? Manyaklaşma iyice!
Barış: biraz sessiz olsan diyorum. Hani yakalanabiliriz ya.
Yaprak: ya niye geldin sen?! Odamda ne işin var senin?!
Barış: konuşmak İçin geldim. Yalnız sende de ne diş varmış arkadaş, hala elim sızlıyor.
Yaprak: bak hala ne diyor?! Git hadi.

O sırada aşağıdan teyzemin sesini duydum.

Yaprak: sı*tık işte şimdi!
Barış: noldu ya?
Yaprak: teyzem geliyor, yakalanmamız an meselesi salak!
Barış: ağzına yakışmıyor bunlar.
Yaprak: bak ağzına-

Sesler gittikçe yaklaşıyordu. Ama bu sefer Murat'ın sesi de vardı. Napacaktım ben bunu şimdi?

Barış: sen eve erkek mi attın?!
Yaprak: saçmalama! Kuzenim o. Sana ne ayrıca?!

Tam kapı açılacakken, Barış beni tuvalete itti. Sesler odayı doldururken, biz birbirimize yapışık bir şekilde kapıya dayanmıştık. Ben ona bakarken, o sadece içerideki sesleri dinliyordu.

Benim hep heyecanlandığım zaman hıçkırık tutardı. Birden hıçkırmaya başladım. Hıçkırık sesini duyunca hemen ağzımı kapattı. Bu sefer o da bana bakmaya başladı.

Barış: neden hıçkırıyorsun?
Yaprak: eee, kork-tum ya tey-zemden. O yüz-den oldu.

Cümlemi hep hıçkırığım bölmüştü. O yüzden saçma sapan şeyler çıkıyordu ortaya. Kapı birden açılınca, Barış'ın üstüne düşmem bir oldu.

KABUSUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin