vlut ☯ a.i. (bahişe) |Türkçe Çeviri|

bir

This story belongs to @acidgrvnge. I am just a translater.

Ella'nın Bakış Açısından

"Yani Ashton Irwin, ha? Güzel seçim kızım." Henüz sabah olmasına rağmen bugün üç kez aynı cümleyi farklı insanlardan işitmiştim. Görüyorum ki, birisiyle yatmam hakkında başka bir dedikodu yayılmış. Aslında Ashton Irwin'in kim olduğunu bile bilmiyordum.

"Her zaman iyi seçimler yapmaz mıyım?" Sırıttım ve kız başka tarafa yürürken kıkırdadı. Kız uzaklaşırken, sırıtışım soldu ve beyaz sigarayı bir kez daha üzüntümü alıp götürmesi için dudaklarımın arasına getirdim. Gözlerimi kapadım ve başımı duvara yasladım. Yakın bir zamanda sigaramı bitirdim ve yere attım, ardından okula girdim.

Ben içeri yürürken koridor normal olarak sessizleşti. Okulun fahişesi olmak kolay bir iş değildi, özellikle de fahişe yerine bahişe iseniz.

İnsanlar dik dik baktı, her zamanki gibi, bu her yeni bir dedikodu yayıldığında olur. Bunun nasıl meydana geldiğini bile bilmiyorum.

"Ella!" Birisi sessizliği bozdu. Bana bağıranın kim olduğunu görmek için etrafı taradım. Garip saçlı ve ela gözlü bir çocuk ortaya çıktı. İnsanlar fısıldaşmaya başladı. Bunların sorunu ne? "Seninle konuşabilir miyim? Özel olarak." diye sordu çocuk etraftaki fısıldaşan insanlara bakarak.

"Hayır." diye kolayca yanıtladım ve çenesi açık bir halde onu bırakarak oradan uzaklaştım. Göt deliği.

-

"Bayan Alden, geciktiniz, yine." dedi yaşlı öğretmen, tahtaya yazdığı şeyden gözünü ayırmayarak.

"Sürpriz." dedim alaycı bir şekilde. Sınıftan birkaç kıkırtı duyuldu.

İç çekti. "Yerinize oturunuz." Sınıfın arkasına yerleştim.

"Evet, bugün Aynı Yıldızın Altında* kitabı hakkında konuşacağız. Kimse kitabı okudu mu?" 

(*Aynı Yıldızın Altında, John Green'in kitabıdır.)

Birisi kafama vurdu.

"Hey." Birisinin omzumu dürttüğünü hissettim.

"Ne?" diye tersledim. Önüme bakmamla bu sabah benimle koridorda konuşmaya çalışan çocuğu gördüm. "Yine mi sen? Ne de takipçi bir sapıksın sen ya." diye mırıldandım, çocuğu umursamayıp tekrar öğretmene dönerken.

"Ben Ashton Irwin." dedi. Lanet olsun. Yani yattığım çocuk buydu.

"Ne zamandan beri bizim sınıftasın?" diye fısıldadım hala ona bakmazken.

Kıkırdadı. "Seninle üç senedir aynı sınıftayım."  Sonunda yüzümü ona döndüm. "İnsanlar bizim yattığımızı söylüyor ve ben bunu yaptığımızı hatırlamıyorum." 

"Dedikodular." diye mırıldandım tekrar başka bir tarafa bakarak.

"Umursuyor gibi de gözükmüyorsun zaten." Sırıttı. Göt deliği.

"Umursamıyorum. Şimdi benimle konuşmayı kes, seni siklemiyorum." diye tısladım ona.

"Beni bu kadar kolayca bir kenara itemezsin canım benim."