yirmi bir

634 52 13
                                    

Ashton ile beraber kız kardeşimin hastane odasına girdik. Annem, yatağın yanında Eleanor'un ayakkabı bağcıklarını bağlıyordu.

"Ella! Birkaç haftalığına eve geliyorum!" dedi ellerini çırpıp gülümserken.

"Bu harika El!" Yatakta yanına oturdum ve hazırlanmasını beklemeye başladım.

Annem her şeyi alır almaz odadan çıktık.

"Ashton beni sırtında taşır mısın?" diye rica etti kardeşim. Ashton gülümsedi ve onu sırtına aldı.

"Şimdi senden daha uzunum Ella." Kıkırdadı ve destek almak için Ashton'ın boynuna tutundu.

"Bu adil değil!" diye inlememle kız kardeşim yine kıkırdadı.

Annem gülümseyerek arabayı açtı ve içeri girdi. Ashton'ın öne oturmasına izin verdim.

Araba yolculuğu kısa sürmüştü, ama tüm süre zarfında kız kardeşimin ne kadar bir erkek oyuncak bebek istediği hakkında konuştuğunu duydum. Böylece o bebeğin ismini Ashton koyabilirdi. Bu yolla Ashton ve Ella'nın çıkmasını sağlayabilirdi, çünkü Ashton ile benim beraber muhteşem derecede tatlı göründüğümüzü düşünüyordu.

Kız kardeşim, Ashton ve Ella'nın nasıl beraber  sonsuza kadar mutlu mesut yaşayacaklarını anlattığında Ashton güldü.

"Asla böyle bir şey olmayacak!" dedim kahkahaların arasından. Arabadan indik.

"Evet olacak. Biliyorum." Kız kardeşimin ciddi ses tonu gülmemi kesti ve aslında biraz da korkutmuştu.

"Ve neden bundan bu kadar eminsin Bayan Çok Bilmiş?" diye sordum Eleanor'ı yerden kaldırıp gıdıklarken. 

Aynı anda hem çığlık atmaya hem de gülmeye başladı. Onu hala gıdıklarken evin içine taşıdım. 

"Çünkü birbiriniz için mükemmelsiniz!" El kahkahalarının ardından çığlık attı ve onu gıdıklamayı kestim.

"Değiliz." Annem ve Ashton'ın mutfakta konuştuklarını duydum. Eleanor'u yere bıraktım. Oldukları yere doğru yürüdüm ve benim içeri girmemle konuşma kesildi. "Ne? Bir şeyi mi böldüm?" diye sordum ortamdaki gerginliği hissettiğimde.

Annem ve Ashton birlikte başlarını hayır anlamında salladılar. Bir kutu kola almak için buzdolabına doğru yürüdüm.

"Ella liseyi bitirdiğinde ne yapmak istiyorsun?" diye sordum annem beni şaşırtarak. Çok nadiren gelecek hakkında konuşurdu.

"Bilmiyorum. Üniversiteye gitmeyeceğim, bunun için iyi notlara sahip değilim." Omuzlarımı silktim ve kolamdan bir yudum aldım. "Ve param da yok. Yani sadece uyduruk bir iş bulacağım." 

"Eskiden hep harika notların vardı Ella. Daha iyi notlar alabileceğini biliyorsun! Sadece bunu istemiyorsun." dedi annem beni daha da şaşırtarak.

"Tanrım! Sakin ol, artık bu konuda yapabileceğim bir şey yok." Tekrar omuzlarımı silktim. Annemin aklından sinir saçtığını hissedebiliyordum.

"Notlarını düzeltip adamakıllı bir üniversitede okuyabilirsin!" diye çığırması ile gözlerim irileşti. Neden şimdi bu konuşmayı yapıyordu? Ashton buradaydı.

"Neden bunu şimdi söylüyorsun?" diye sordum. Ashton'la kısa bir bakışma yaşadı.

"Ne istiyorsan onu yap Ella. Ama sonra beni uyarmadın deme." dedi ve mutfaktan çıktı beni suskun bırakarak.

"Nereden çıktı bu?" diye sordum Ashton'a. Omuzlarını silkti. "Söyle." Kolamı tezgaha bırakarak ona yaklaştım.

"Annen senin hakkında endişeleniyor Ella." 

"İnsanların benim için endişelenmesine gerek yok." dedim sertçe.

"Senin hakkında endişeleniyorum." Ona doğru bir adım daha attım, bu sayede göğüslerimiz birbirlerine değiyordu.

"Endişelenmemelisin." Ashton kollarını belimin etrafına sardı.

"Elimde değil." diye fısıldadı dudaklarını benimkilere bastırarak.

"Biliyordum!" Kız kardeşimin sesi tüm evde bir yankı yaptı. Hızla Ashton'dan geri çekildim. "Öpüştünüz! Artık bebekleriniz olacak!" 

-

Okunma sayısı her gün artıyor. Çok teşekkürler. 

Sadece sizden bir şey rica edeceğim. Çok klişe bir şey: Vote ve yorum. Ben bu kadar dar vaktimin arasından her gün yeni bölüm çevirmeye çalışıyorum, bir butona basmak sizin için o kadar da zor olmamalı.

Teşekkürler. ^_^

vlut ☯ a.i. (bahişe) |Türkçe Çeviri|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin