Bölüm 36-AİLE

3.4K 156 11
                                    

Bu bölümde beni mazur görün. Zamanım vardı ama moraller yerle bir.. Geri dönüp düzelteceğim bu bölümleri.

Keyifli okumalar.

Üç aydır yeni bir hayata başlamış bulunuyorum. Depresyona girmemiştim ama saçlarımı kestirmiştim. Çok uzamışlardı ve modelini çok değiştirmeden boyunu kısaltmıştım.

Küçük bir apartman dairesinde yaşıyor, tatlı, sıcak bir cafede çalışıyordum.

Lisans eğitimim sandığımın aksine oldukça hızlı ilerliyordu. Öğretim görevlileri arasında oldukça iyi biliniyor hatta bazen övgülerle karşılaşıyordum.

Blake'le sürekli görüşüyorduk. Geçen hafta beni sevdiğini söyledi. Bende Blake'i reddemezdim. Çok iyi biriydi ve onu sevmeye başlamıştım veya sevmeliydim Kaan saplantımdan kurtulmak için. Birkaç yakın arkadaşım daha vardı. Sürekli boş vakitlerimizde beraber geziyorduk. Blake Türkçe'yi artık iyice kavramıştı ama İngilizce'yle daha rahat ettiği açıktı.

Neredeyse her gün Beyza'yla görüşüyorduk. Annemleride arıyordum. En başta küs gibi davrandılar ama imkanları sayınca onlarda ikna oldu.

Kaan'dan haber almak için can atıyordum ama almamalıydım. İlk birkaç hafta çok kötü olduğunu, tekrar madde kullanmaya başladığını Beyza'dan öğrenmiştim. Zerre kadar üzülmedim.

Hayır hâla canımı yakan, başka biriyle birlikte olması değildi, madem öyle bir halt yedin neden bana altı yıl boyunca Merve diye sayıklamış gibi davranıp ümitlendiriyor? Adi herif...

Alarmın sesiyle uyandım. Hava hala kasvetliydi. Kışın ortalarını geçmiştik yavaş yavaş bahara yelken açıyordu bu şehir ama kasvetinden bir şey kaybetmiyordu.

Blake'in hediye ettiği lacivert renk, küçük çiçekleri olan, mini elbiseyi giydim. Üzerine elbiseden birkaç santim uzun olan trençkotumu giydim. Saçlarımı açık bıraktım topuklu ayakkabılarımı giyip çıktım evden. Çalıştığım yer yürüme mesafesindeydi. Yürüyerek kısa sürede ulaştım. Önce arka kısma geçip üzerimdeki trençkotu çıkarttım.

Tekrar servis bölümüne dönüp garson arkadaşım Jesicr ve işletmenin sahibi orta yaşlı Derek'e selam verdim. Hemen sabah müşterilerimizin siparişlerini aldım.

Öğleden sonra Blake ve Salih Bey geldiler. Cam kenarı bir masaya oturdular.

Yanlarına gittim. "Hoşgeldiniz, ne istersiniz?" diye sordum.

"Oturmanı." dedi Salih Bey sert sesiyle.

Derek'e bir bakış atıp oturdum yanlarına.

Blake çok mahçup duruyordu.

"Duydum ki Blake'le sevgiliymişsiniz." dedi Salih Bey. Kızgın değildi, bu adamın sesi hep böyleydi.

"Evet." dedim kendimden gayet emin bir şekilde. Bundan ona ne? Ben üzerime düştüğü gibi okulda başarımı gösteriyordum özel hayatımdan ona ne?

"Blake'i severim." dedi.

"Senide sevmeye başladım." diye devam etti.

"Birbirinizi sevmeniz güzel. Sadece bunun derslerini etkilemesini istemiyorum."

"Etkilemeyeceğinden emin olun."

"Eminim. Sadece ben bu ilişkinin kısa sürmemesini dilerim. Evliliğinizlede mutlu olmak isterim." dedi. Ne? Ben kızacak sanıyorum evlenin diyor?

"Zaman gösterecektir." dedim.

"Mutlaka, bu sadece temennim."

"Teşekkürler."

ZORBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin