Bölüm 21-SINAV

6.1K 230 21
                                    


Vote ve yorumlarınızı bekliyorum :)

***

Üç hafta sonra.

Sınava çok az bir vakit kalmıştı. Stres tavandı açıkçası.

Okul neredeyse boşalmıştı artık ama ben okulda olmadan motivasyonumu sağlayamıyordum. Çözemediğim soruyu anında gidip öğretmene sorma hakkım oluyordu.

Birde Kaan oluyordu tabi...

Serviste artık neredeyse boş kalmıştı. Erkenden okula gidip hemen sınıfıma çıktım. Matematik test kitabını çıkartıp soru çözmeye başladım.

"İşaret hatası. -14 olacak."

Ben sorulara dalmışken bu sesi duyup kafamı kaldırdığımda Kaan'la karşılaştım. "Sen ne zamandır buradasın?" dedim.

"O soruyu yanlış çözdüğünü anlayabilecek zamandır." dedi gülerek ve yanıma oturdu. Beyza dersaneye gittiği için gelmiyordu artık. Sınıftada beş kişiydik zaten.

Yanıma oturduktan bir iki saniye sonra sımıfa nöbetçi öğretmen geldi. Kimse olmadığı için yoklama yapmadı. Kaan zaten rahattı yapsada çok takmazdı belli.

"Hadi devam et." dedi soruları göstererek. "Peki..." dedim kıkırdayarak ve kalemi elime aldım ama konsantre olamıyorum Kaan yanımdayken. En kolay soruyu bile birkaç denemede çözmeye başlayınca Kaan uzanarak elimden kalemi aldı. Önümdeki kitaba doğru eğilip anlatarak soruyu çözmeye başladı.

Saçları gözümün önündeydi. Ben Kaan'ın kokusunu mu seviyordum? Hırkası hiçbir şey şaçından geleni daha hissetmemiştim çünkü. Sert ve erkeksi kokusu olan bir şampuan ve beraberinde gelen Kaan'ın kokusu.

"Anladın mı şimdi?" dedi geri çekilip.

"Hı? Neyi anlıcam?" dedim saf saf.

"Diyorum ki pembe mini elbiseyi mi giysem yoksa mor uzun elbiseyi mi giysem?" dedi sesini incelterek.

"Ne?" diye çığlık attım resmen.

"Of Merve. Soru anlattım o kadar dinlemedin mi?" dedi. Dinlemedim.

Boş boş gözlerine bakınca "Çözdüm bari çözümünden bak. İhtimal vermiyorum ama anlarsın belki." dedi. Ah! Lafta soktu.

Gözlerimi devirip kitaba döndüm ki... "Kaan?" dedim.

"Efendim." dedi soran bir sesle.

"Sen çivi yazısını nereden öğrendin ki?" dedim dalga geçerek.

"Ha-ha! Çok komik." dedi göz devirerek. Ama ciddi anlamda çivi yazısı gibiydi ya.

"Ne var? Sen anlayabiliyor musun? Allah aşkına söyle ne yazmışsın şurada?" deyip en karmaşık yerlerden birini gösterdim. Eğilip baktı. "Ya şimdi... Şey yazıyor orada." diye kıvranmaya başladı.

Geri çekilip elini ensesine götürdü. Ben kahkahalarla gülmeye başlayınca "Ne var? Tamam çivi yazısıda olda doğru şıkkı işaretleyeliyorum küçük hanım." dedi.

Göz devirdim cevap vermedim. Bir süre kıkırdadıktan sonra "Kaan sen ne okuyacaksın?" diye sordum.

Elini çenesine götürüp düşünür gibi yaptı. "Büyüyünce ne olacağım?" dedi kendi kendine söyler gibi. Gülüştük hemen ardından ciddileşip "Okumayı planlamıyorum." dedi. Oldukça iyi çözmüştü soruyu.

"Neden?" diye sordum şaşırmış bir şekilde.

"Okuyup zaman kaybetmek istemiyorum. Gerçi Mert çok baskı yapıyor ama ben istemiyorum." dedi.

ZORBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin