Bölüm 13-ARKA BAHÇE

6.8K 221 3
                                    

Bir erkeğe ne anlatalirdim ki? Tanımadığım bir erkeğe sevgilim beni yatağına alamadığı için aileme ilişkimizi söylemekle tehtit ediyor diyemem ya.

Boş boş baktım suratına. Bir yandan gözlerimden yaşlar ince bir şekilde süzülüyordu.

Anlamayan gözlerle baktı. Göz devirip. "Tamam anlatma seninle uğraşamam." deyip kalktı yanımdan.

Herkes gidiyor zaten diye salakça bir fikir geçti içimden. Gereğinden fazla alıngan olduğumun farkına vardım.

Yeşil gözlü, köşeyi döndükten bir iki dakika sonra başımı tekrar önüme eğmek istedim. Saatlerce ağlamak... Ağlamak insanı öldürür müydü? Ah! Keşke öyle bir imkanım olsaydı.

Birden bahçenin köşesinden Ömer'i görür gibi oldum. Ah! Fazla ağlamak öldürmüyor olabilir ama kesinlikle hayal gördürüyordu.

Yok hayır hayal değil bu. Bana doğru geliyordu. Birden ayağa kalktım. Kaçacaktım onun yanında durmazdım. Benim için aşağlık iğrenç planları olan o adamın yanında durmazdım!

Tam gidecekken kolumdan tuttu hayvan.

"Nereye güzelim? Baban özenle hazırladığım hediyesini aldı mı yoksa?" dedi pişkin pişkin.

"Bırak." diye çığlık attım. Ben onun yanına gitmiyor olabilirim ama o benim yanıma mutlaka gelirdi bunu hiç düşünemedim.

"Şşt! Sakin oluyorsun şimdi. Teklifimi düşündün mü bakalım?" dedi. Teklif? Ah! Şeref yoksunu insan müsvettesi.

Ben "Bırak." diye bir çığlık daha attım.

Benim ikinci çığlığımın üzerine yeşil gözün geldiğini farkettim. Kaşları çatılmış bir şekilde yanımıza kadar geldi.

Tanımıyordum ama şu durumda tanıyıp tanımamam umrumda değildi. "Yardım et bana lütfen." diye yalvardım.

Kaşları iyice çatıldı. Yanımıza geldi ve sertçe Ömer'in tuttuğu kolumu tuttu.

Hadi ama kıracak mısınız bugün kolumu?

Sertçe çekti ve kolumu elinden kurtardı o pis sapığın. Beni arkasına aldı. Okul derste olmasa şuan burda nasıl bir kalabalık olurdu? Rezil olurdum var ya...

"Çekil lan aradan!" diye bağırdı Ömer.

"Sen kimsin? Neyi oluyorsun Merve'nin! Çekil önümden!" diye bağırmaya devam etti Ömer.

Hakikaten kimdi o? Tanımıyordu beni ve şuan biraz daha zorlasak dayak yiyecekti.

"Ben Kaan. Kim olduğuma gelince bu okulda sıradan bir öğrenciyim. Arkamdaki kızında bir şeyi olmuyorum ama senden kurtulmak için benden yardım istediğine göre ben sormalıyım sana. Kız seni istemiyor. Kimsin lan sen? Defol git okuldan!"

Uzun bir konuşma yaptı. Yeşil gözün adı Kaan'mış. Uzun konuşmasına karşılık hiçbir kelimeyi atlamadan tane tane ve gayet rahat söyledi.

"Aa!" dedi Ömer suratına şerefsizce bir gülümseme yerleştirirken.

"Beni istemiyor musun Merve? Yine hata yapıyorsun. Sor bakalım Kaan Merve'ye istemiyormuymuş beni!" diye kükredi.

Kaan buna bir anlam veremedi.

Bana döndü ve soran gözlerle baktı. Ömer'e de bakıyordum bir yandan.

Sadece dudaklarını oynatarak "Hamza" dedi. Bunu görmemle yerimde sıçradım sanki. Yine tehtit ediyordu.

Tehtitlerinden kurutulmanın tek yolu ise... Aman Allah'ım!

ZORBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin