Bölüm 4-MESAJ

11.3K 312 31
                                    

Hızla mesajı açtım.

'Selam, ben Ömer. Nasılsın Merve?' yazıyordu. Bilmeze yatacaktım konuşmak istemiyordum ki ben. Aslında istiyordum ama korkuyordum.

Koridorun hemen ikinci sağındaydı ve 2. kattaydık. Hemen sınıfın kapısından girip elimde telefonla çantamı duvar kenarındaki sonran bir öndeki sırama bıraktım. Beyza henüz gelmemişti. Ah! Bir duysa şu olanları. Oda biraz benim gibi sapta. Saplar olarak bir birimizin en iyi arkadaşıydık. Bence...

Mesaja geri cevap vermek için kiliti açtım ve mesaj bölümüne girdim.

'Tanıyamadım?' yazdım masumca. Heh! Kimi kandırıyorsam? Daha on dakika önce Rabia şiddetimden korkutuğu için kaçtı bu çocuk yüzünden.

'Ah! Üzgünüm kendimi tanıtmadkm. Rabia bahseder sanmıştım. Yakamoz'da karşılaşmıştık hatırladın mı?' diye sordu.

Unutmadım. Hayır yazsam nederdi acaba... Tanıtmaya üşenir vazgeçerdi belkide?

'Hayır, hatırlayamadım.' yazdım hemen. Sanki dakika başı bir erkek dibime girip bana gülümsüyorda ben seni aralarından seçemedim...

'Peki... Rabia hatırlatır o zaman :)' dedi. Bıkman gerekmez miydi? O amaçla yazdım ben ya!

İki üç dakika içesinde Rabia sınıfın kapısından girip yanıma geldi. Ben bir şey anlamadan telefonu elimden alıp bir şeyler yazdı.

"Napıyorsun?" diye bağırdım. "Senin bir halt yapacağın yok gerizekalı biraz usta eli değsin ilişkiye." dedi ve kıkırdadı. Telefonu hızla elime alıp mesajlara baktım. Tahmin ettiğim üzere cevap yazmıştı.

'Ah! Hatırladım tabiki :)' yazmış. Birde gülücük koymuş! Sinirden delircektim bir fikrimi sorsana sen!

"Bir çöp çatanlığın mı eksik başıma Rabia! Sevgili istemiyorum kızım!" diye kızdım. Sırama yakın oturan bir kaç kız dönüp bize baktı ve geri önlerine döndüler. Yavaş yavaş öğrenciler de sınıfa girmeye başlamıştı zaten.

"Ben kaçtım bebek." dedi ve kıkırdayarak çıktı sınıftan! Çakma Esra Erol seni!

Tabi biz atışırken mesajda gelmişti.

'Sevindim. Nasılsın?' yazmış Ömer bey. Telefonunu kaydetmediğimden uzun uzun sayılar mesajın gönderek kısmında hiç hoş durmuyordu. Telefonunu kaydetmek için butona bastım. Ne yazacaktım? Rabia kız olarak kaydet dedi ama ben onunla konuşmayacaktım ki. Normal Ömer yazıp konuşmayı kesince silmek en iyisiydi. Öylede yaptım. Cevap bekliyordu.

'İyi.' yazdım. Çok odunum ama soramam ona nasıl olduğunu meyilli gibi değil mi? Dersin başlamasına on dakika vardı ki Beyza girdi içeri ve gülen gözleriyle yanıma geldi.

"Günaydın." diye şakıdı gülerek.

"Günaydın." dedim bende ve tam o sırada telefonun ışığı yandı. Titreşimde veya sessizde değildi zaten. Beyza baktı hemen ve 'Ömer Bir yeni mesaj' yazsını görünce ağzı yaklaşık bir karış açıldı. Yok yok! İki karış. Heyecanla sordu "Ömer kim ya noluyo?" diye. Derse girene kadar oturdum sabırla anlattım Beyza'ya. Çok bir tepki vermedi. Sadece oda babamlar duyarsa çok kötü olacağını söyleyip uyardı ve derse girdik. İlk ders edebiyat. Pek severim. Ama dank! Ben mesaja cevap vermedim!

Sıranın altından telefonu çıkartıp baktım. İki mesaj vardı.

'Bende iyiyim kibar kız :) Bugün çıkışta bir işin var mı?'

'Sanırım müsait değilsin? Uygun olunca yazda çıkışta bir şeyler yapalım olur mu?' yazmış.

Zar zor sıranın altından cevap yazmaya çalıştım. Bazı harflere basamadığıma ve yanlış yazdığıma eminim.

'Dersteyim. Çıkıştada bir yere gelemem.' yazdım. Nasıl geleyim? Ölmek için daha çok gencim Ömer'cik. Saniyesinde cevap geldi. Bir yandan hocaya çaktırmamaya çalışarak baktım.

'Sorun değil. Ben gelirim. Öğle arası arka bahçeniz boş olur ordayım gel soğukta bekletme olur mu?' yazmış. Ah!

Tenefüste hemen Beyza ve Rabia'ya durumu anlattım.

Rabia "Ah, ben ona sizinkilerin tutuculuğundan bahsettim bak anlayışlı çocuk hiç bastırmamış sen gel diye." dedi. Yaa! Anlayış abidesi. Anlıyorsa sevgili istemediğimide anlasın.

Öğle arasına kadar elim ayağıma dolaştı. Hatta o kadar ki öğle arasından bir önceki dersimiz olan coğrafya hocamız Ayşe Hoca "Bugün Merve'nin ruhu evde kalmış. Merve'nin ruhu gel! Geldiysen üç kere vur!" diyerek dalgaya almıştı. İlk defa bir erkekle buluşacaktım hemde okulda. Kafam yerinde değildi ki...

Zil çaldı. Rabia benim gitmeyeceğimi anlamış gibi ilk dakikadan sınıfa damladı. Kolumdan tutul "Hadi!" diye çekiştiriken ben Beyza'ya kurtar beni gözleriyle bakıyordum. Beyza'da "Buraya kadar gelmiş git bir konuş." deyince Beyza'ya arkamdan vurdun bakışları atarak bahçeye indim. Sağımda Rabia solumda Beyza yürüyoruk arka bahçeye doğru. Dizlerimde derman kalmadı Allah'ım bu nasıl bir heyecandır. Titremek felan yanında halt işlemiş.

Arka bahçeye gelince bankta oturup ağaçlık yeri izleyen Ömer'i gördüm. Kızlar kolumdan çıkarak beni yalnız bıraktı. Ömer bana dönüp içten bir gülüş attı ve ben kendimi ona doğru ilerlerken buldum.

Yanına gittiğimde ayağa kalktı. Siyah deri çeketinin yakasından görülen yeşil tonlarında tshirtü, siyah pantolonu ve siyah spor ayakkabılarıyla oldukça iyi duruyordu. Aramızda bir kafa boyu kadar fark vardı. Yapılı ve uzundu. "Merhaba." dedi gülerek. Ne kadar içten gülüyordu.

O kadar heyecanlandım ki beynim kalbinim etrafında hızla dönüp daireler çiziyor sandım. Zar zor yutkunup "Merhaba." dedim.

Oturup yanına işaret etti. Bende yanına biraz mesafe koyarak oturdum. Bir süre sessizlikten sonra lafa girdi.

"Merve ben seni gördüm ve hoş bir kızsın ne bileyim yani..." dedi. O geveliyor muydu? Hadi canım heyecanlı değil değil mi?

"Heyecanıma ver lütfen." diyerek derin bir nefes aldı. Beni mi duyuyorsun lan sen?

"Rabia'dan biraz bilgi aldım ama sende istersen bir birimizi tanımaya ne dersin?" dedi. Rabia! Ah! Yılanın başı o...

"Ben sevgili felan istemiyorum." diye heyecanla karışıp pat diye bir cümle attım ortaya.

"Ah! Sevgili değil seni iyi biri olarak tanıyor herkes arkadaşta olabiliriz. Tabi... Sevgilim olmanı elbette isterim ama zaman göstersin ne dersin?" dedi. Ne salağım! Çocuk sana çıkma teklifi mi etti sankide hemen atlıyorsun!

"Imm... Peki o zaman... Zaman göstersin." dedim. Ne! Dur hayır! Ben az önce bir erkeğin arkadaşlık teklifini kabul mu ettim? Kendimde değildim ki ben söylemedim onu dur!

Ben kendimle savaş verirken o saatine baktı ve "Gitmem gerekiyor yine görüşürüz, hava soğuk sınıfa git." dedi gülümseyerek.

Kendimle olan savaşımda toplar tüfekler patlarken "Görüşürüz." dedim ve o çıkışa doğru ilerledi.

ZORBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin