Bu bölümde bol bol yorum yapın ve teorilerinizi yazın lütfen ♡
Keyifli okumalar ❤
❅
Jeon Jungkook'Gözlerimi çizim defterinin dik duran kapağından Taehyung'a doğru çevirdim.
"Şu çizimi neden sakladığını anlamıyorum." Diye homurdandığımda Taehyung başını kaldırıp alayla sırıttı.
"Anlatsam da anlamayamayacaksın Jeon." Alaylı sırıtışı benim de dudaklarıma yerleşirken gözlerimi çizim defterine çevirdim. "Sürekli yanında taşıyorsun bir gün açıp ne çizdiğine bakacağım."
Taehyung gülmeye başlayarak kaşlarını kaldırdı.
"Yiyorsa yap." Alaylı sırıtışını yüzünde yayarak yeniden çizimine devam ettiğinde bıkkınca nefesimi geri üfledim.
"Pezevenk, bir şantaj yapmadığın kalmıştı amına koyayım." Jimin gülmeye başladığında yüzümü huysuzca ona çevirdim.
"Sırlarını dost kılıklı şerefsizlere anlatmamalıydın." Tek kaşımı kaldırarak Jimin'i işaret ettiğim de omuzlarını silkti.
"Bende dahil." Yüzümü kantine giren bir grup öğrenciye çevirerek sırtımı sandalyeye yasladım.
"Zaten her şey yakında ortaya çıkacak." Diye homurdanarak umursamazca gözlerimi kumral bir kıza diktim. Kız bana gülümsediğinde göz kırparak sırıttım. Birkaç akşam önce bana marifetini göstermişti. Ve fena da değildi.
"Kızı gözlerinle yiyeceksin." Jimin'in sesiyle yüzümü ona doğru çevirerek sırıtmaya başladım. Jimin bu sırıtışın ne anlama geldiğini zaten biliyordu.
"Sikeyim, ne ara? Okulda yatmadığın kız kaldı mı merak ediyorum." Jimin homurdanarak gözlerini telefonuna çevirdiğinde dilimi alt dudağımda gezindirerek karşımda oturan Taehyung'a baktım.
"Tae'ninkine dokunmuyorum sonuçta." Diyerek takıldığımda Taehyung'un eli durarak kurşun kaleme baskı uyguladı ve daha fazla dayanamayan kalemin ucu kırıldı. Ardından sertçe çizim defterinin kapağını kapatarak sinir bozucu bir yavaşlıkla yüzünü kaldırıp bakışlarını gözlerime çevirdi.
"Kaşınma Jeon. Çeneni kapa." Sırıtarak kollarımı göğsümde birleştirdim. "Neden sinirlendin Taehyung? Gerçekten de onu beğenseydin çoktan yatağını ısıtırdı?"
Taehyung gözlerine yerleşen öfkenin tohumlarıyla çenesini sıktı.
"Aklın fikrin uçkurunda amına koyayım." Gülmeye başlayarak alt dudağımı dişlerimin arasına aldım.
"Dedi, Kim Taehyung?" Kendisini tanımasam söylediklerini üzerime alabilirdim belki. Fakat söyledikleri aslında kendisiydi, öyle değil mi?
"Jungkook bir aydır barlara gidiyorsunuz. Sizinle mi geliyorum da konuşuyorsun?" Gözlerimi kısarak Taehyung'un yüzüne baktım.
"Harbi lan, sen neden 1 aydır bizimle takılmıyorsun?"
Taehyung gözlerini devirerek sırtını sandalyeye yasladı.
"Büyük bir tuval çiziyorum ve vaktimi ona ayırıyorum."
"Ciddi olamazsın!" Dehşetle Taehyung'a baktığımda umursamazca omuzlarını silkti. Hadi ama! Kim bir resim için takıldığı ortamları bırakırdı ki?
"Kapatın çenenizi, kızlar geliyorlar."
Jimin'in uyarısıyla gözlerimi çapraz masamıza yerleşen Lisa, Jennie ve Jisoo üçlüsüne çevirdim. Chae Young aralarında yoktu. Muhtemelen kütüphanedeydi ve yazdığımız metni son kez gözden geçiriyordu. Bugün metni profösöre teslim edecektik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sillage ❧ rosékook ✓
Fanfiction"Her saat, yaralar sonuncusunu öldürürmüş. Sense her saat yarama yaralar ekliyorsun. Yaktığın yeter cehenneminde, kül oldum. Dokundukça savruluyorum, dokunmasan kanıyorum. Kokuna hasret kaldım. Hasretine dilharap." [Jeon Jungkook ✗ Roséanne Park Cha...