2.1

5K 396 320
                                    

Bebe Rexha|Last Hurrah

Keyifli okumalar

Sıcak hava ve üstüne eklenen gergin bedenim ellerimi terletmişti. Avuç içlerimi Jungkook'un tişörtüne sürterek nemi yok etmeye çalıştım.

Pekâlâ, işte başlıyorduk.

Banka doğru adımlarımı atarak yanında durduğumda nihayet gözlerini yerden çekip gözlerime çevirme zahmetine girmişti. Usulca yutkunup dudaklarımı birbirine bastırdım. Gözlerindeki duygu perdesinden ne düşündüğünü anlamanız imkansızdı bu yüzden uğraşmakta anlamsız kalıyordu. Gözlerini üzerimdeki kıyafetlerde uzun bir süre gezindirdikten sonra göz devirerek lolipopunu diliyle çevirdi. Ardından elini sertçe birkaç kez banktaki boş yere vurarak oturmam için bir uyarı verdi.

Ve öylece dikilmeye devam ettim.

Bakışlarını ağır ağır yeniden yüzüme çıkarttığında dudaklarından ayırdığı lolipopuna bakıyordum.

"Otur."

Kollarımı birbirine dolayarak alaycıl bir sırıtışı yüzüme yerleştirdim.

"Hep emir mi verirsin sen? Rica edecek olursan otururum elbette." Omuzlarını silkerek dudağının alayla yukarı kıvrılmasını sağladı.

"Ona çok güvenme." Kaşlarımı çatarak tuhaf bir ifadeyle ona baktım.

"Ne?"

Başını sağa eğerek yüzüme baktı.

"Çilek sever misin?" Derin bir nefes alarak aval aval yüzüne baktım. Evet severdim fakat bunun konumuzla ne alakası vardı?

"Kime güvenmemem gerektiğini söyledin az önce?" Yanındaki boş yere oturarak ona döndüğümde alayla güldü.

"Yakınlarında dolanan bir tane şerefsiz var zaten. Tahmin edebilirsin." Gözlerini üzerimdeki tişörte dikmeye devam edince parmaklarımı yüzünün hizasına çıkartarak şıklattım. Gözlerini ağır ağır parmaklarıma çevirdiğinde derin bir nefes aldım.

"Kimden bahsettiğine dair hiçbir fikrim yok." Koyu siyahlarını gözlerime çevirip sert bir şekilde bakmaya başladı. Ondan korkmamı sağlıyordu. Yüz ifademi nötr tutmaya devam ederek aynı ifadeyle ona baktım. Gözlerini kaçıran ilk taraf olmak istemesemde başaramayıp gözlerimi, gözlerinden çekerek önüme çevirdim.

Beni neden çağırdığına dair en ufak bir fikrim bile yoktu ve bunu anlayabilmem için bana hiç yardımcı olmuyordu.

Başımı ona çevirmemle bir anda üzerime doğru eğilmesiyle korkuyla geri çekildim. Burnunu boynuma doğru yaklaştırdığı sırada korku ve heyecanla kalbim hızla atmaya başlamıştı.

"N-ne yapıyorsun?"

Geri çekilerek öfkeli gözlerini karşısına çevirdi. Yumruk yaptığı elleri ve kasılan çenesinden öfkelendiğini anlamıştım fakat nedeni neydi?

Tuttuğum nefesimi geri üfkeyerek ayağa kalkıp karşısına dikildim.

"Senin derdin ne? Neden beni buraya çağırdın?" Başını kaldırarak koyu gözlerini gözlerime çevirdi. Ve o an bir şey farkettim.

Koyu siyah gözlerinde yanan büyük bir cehennem vardı sanki. Ve belkide yüzlerce ruhu o cehenneme tutsak etmişti.

Kaşlarımı çatarak önünde dikilmeye devam ederken ağır hareketlerle ayağa kalkıp elimi soğuk avucunun içine aldı ve sert bir cismi avuçlarıma bırakıp parmaklarımı sıkıca kapattı.

sillage ❧ rosékook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin