♪ Dean Lewis| Half A Man ♪
❅
Roséanne Park Chae Young '
"Lisa kendini bayağı bir geliştirmiş şu shoplara bir bak Rosie!" Jisoo kahkaha atarak Lisa'nın telefonunu gözümün önünde sallamaya başladı.
"Keyfim yok, Jisoo." Telefona bakmadan başımı masanın üzerinde birleştirdiğim kollarıma bastırdım. Lalisa sürekli Hoseok Hyung'a shoplar yapar ve onunla uğraşırdı. Biz yaptığı shoplara gülüp eğlenirken Hoseok Hyung Lalisa'yı restoranından kovmaya kalkardı. Gerçi bugüne kadar Lalisa'yı bir mekandan kovupta çıkartabilen birisini görmemiştim.
"Rosie! Neşelen biraz. O aptal Jungkook'u düşünüp yeterince kendini üzdün zaten." Omuzlarımı silkerek dudağımı ısırdım. Elimde değildi. Onu düşünmek istemiyordum fakat bana yaptıklarının nedenini öğrenmek istiyordum. Neden yapmıştı?
"Tanrı aşkına bunu ne zaman yaptın?" Jennie kahkaha atmaya başladığında başımı masadan kaldırarak yarattığı şaheserle gurur duyan bir sanatçı gibi sırıtan Lalisa'ya baktım.
"Tamam merak ettim, bana da göster." Lalisa gülerek elindeki telefonun ekranını bana çevirdi.
"Ah, Lalisa." Diye homurdandım başımı yeniden masaya koyarken. Normalde Hyung'umun bu halini görmek durmaksızın kahkaha atmama sebep olabilirdi. Ama bugün gerçekten de keyfim yerinde değildi.
Jeon Jungkook'la yazdığımız metnin başrollerini oynayacaktık. Nasıl mutlu olabilirdim ki? O metinleri bütün iyimser hislerimle yazmışken onun yüzüne bakıp da nasıl okuyacaktım replikleri?
"Chicken noodle soup isteyen var mı?" Diye seslendi Hoseok. Mutfak bölümünden çıkıp seslendiğini tahmin edebiliyordum.
"Yanında gazoz ile!" Diye eklediğinde dudaklarımı büzdüm. Sabah Yoongi ile kahvaltı yaptıktan sonra ağzıma bir lokma bile sürmemiştim. Buna rağmen iştahım yoktu.
"Ben yemeyeceğim Hyung!" Diye seslenerek yeniden başımı masadan kaldırdım. "İştahım yok." Kızların şaşkın bakışlarını farkedince açıklama yapma gereği hissetmiştim.
"Yaptığın shoplar karın doyurmuyor değil mi Lalisa?" Hoseok'un alaylı sesini duyunca gözlerimi Lisa'ya çevirdim.
"Ah bu aptal beni aç bırakacak." Kaşlarını çatıp dudaklarını büzdüğünde güldüm.
"Hyung bende yiyeceğim, benimkisini de hazırlar mısın lütfen?" Diye seslenerek Lisa'ya göz kırptığımda keyiflenerek gülümsedi.
"Rosie, sana zaten yapıyorum geldiğinden beri hiç enerjin yok. Yemeyeceğim desende elimden kurtulamazdın zaten." Gözlerimi devirerek sırtımı sandalyeye yasladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sillage ❧ rosékook ✓
Fanfiction"Her saat, yaralar sonuncusunu öldürürmüş. Sense her saat yarama yaralar ekliyorsun. Yaktığın yeter cehenneminde, kül oldum. Dokundukça savruluyorum, dokunmasan kanıyorum. Kokuna hasret kaldım. Hasretine dilharap." [Jeon Jungkook ✗ Roséanne Park Cha...