Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
♪ Magic|Rude ♪
❀
"Elimizdekilere bir bakalım."
Hoseok Hyung'un resteronında durum değerlendirmesi yapıyorduk. Aslında kızlarla buraya kutlama yapmak için gelmiştik, hatta Soyeon da bizimleydi. Fakat Jisoo arayarak acil bir durumdan ötürü herkesi buraya çağırmamı istemişti.
Yoongi hariç.
Jisoo'nun anlattıklarına bakacak olursak ShuHua ve annesi sayesinde Min Shi'nin nerede tutulduğunu öğrenmeyi başarmıştık. En azından Jisoo adresi biliyordu.
"Hâlâ bir öz kardeşinin olduğuna inanamıyorum."
Jungkook gergince elini saçlarının arasına daldırdığı sırada Taehyung dudaklarını hafifçe büzerek düşünüyormuş gibi davrandı.
"Ona zarar gelmemesi için herkesten saklamış olmalı."
Jimin, Taehyung'u onaylarak başını salladığında çevresinde oturduğumuz geniş masada homurtular yükselmeye başlamıştı.
Herkesin bir önerisi vardı fakat doğru olan hangisiydi?
Jisoo, Min Shi'yi hep birlikte bulmak ve Yoongi'ye sürpriz yapmak istiyordu. Böylece Jungkook ve onun arasındaki bağ güçlenebilirdi. Zaten birbirlerinden uzaklaşmalarındaki ilk neden Min Shi'nin kaybolmasıydı..
"Sabah yola çıkalım." Diye öneride bulundu Jennie. Jimin aniden kaşlarını çatarak yüzünü Jennie'ye çevirdi.
"Sen nereye güzellik?"
"Ne demek nereye? Ben de geleceğim."
"Olmaz öyle şey." Jimin oldukça ciddi bir yüz ifadesiyle kesinlikle Jennie'nin gelmesini onaylamadığında Lisa, Jennie'nin omzunu patpatladı.
"İşte bu yüzden bir sevgili yapmamalısın, Jennie. Neyse ya, üzülme. Biz dönünce anlatırız sana her şeyi."
"Sende kalıyorsun."
Bu sefer konuşan, Lisa'nın tam karşısında oturan Taehyung'du.
"Pardon?"
"Beni duydun. Gelmiyorsun."
Lisa sinirle gülmeye başlayarak saçlarını geriye savurdu.
"Sana mı soracağım? İstediğim yere gitmekte özgürüm ben."
Taehyung alayla sırıtmaya başladığında Lisa iyice köpürmüştü.
"Ne var?"
"Gerekirse bende kalırım ve gitmediğinden emin olurum. Bence benimle inatlaşma."
Taehyung ve Lalisa arasında gergin bir bakışma yaşandığı sırada Soyeon ellerini sertçe masaya vurdu.
"Bu kadarı yeter, sizi amip beyinli iguanalar! Eğer beyniniz basmıyorsa size sakince anlatayım. Bu işi birlikte yapacağızç Hiç kimse kimin kalıp kalmayacağına karar veremez. Bu yüzden biz de geliyoruz."
