sillage ❧ rosékook ✓

3.4

♪Bazzi&Camila Cabello|Beautiful♪

❅

Yoongi, Chae Young'un yanına gitmeden bir süre önce''

Kim Jisoo'

Bir melek çığlık çığlığa yeryüzüne düşüşünün ardından öğrenmiş insanların gerçek yüzünü. Onların her biri günahkar ve onların ber biri cehennemdeki alevleri yaratan varlıklardı.

Ve ben, Kim Jisoo bir meleğin düşmesi için yeteri kadar günah işlemiştim.

En yakın arkadaşıma ihanet etmiştim. Sevmemem gereken birisini sevmiştim.

Dudaklarımı birbirine bastırarak oturduğum yerde rahatsızca kıpırdandım.

Müzik kulübünün öğretmeni nihayet sınıfa girince gergince nefes aldım. Bugün gruplar eşleştirilecekti ve yavaştan kulüpteki herkes çalışmalarına başlayacaktı.

Öğrenciler yerlerine geçerek oturduğunda Bayan Park ellerini çırptı.

"Gençler," diye başladı cümlesine. Ardından derin bir nefes alarak gözlerini yüzlerimizde dolaştırdı hızlıca.

"Grupları hızlıca ayarlayalım. Kendi aranızda yapacağınız çalışmaya ve şarkıya karar verirsiniz." Herkes onaylayan sesler çıkartırken kibarca gülümsedim.

"Adınızı seslendiğimde buraya gelebilir misiniz?"

Bayan Park daha çok sorar gibi değil de emreder gibi konuştuğundan cevaplayan olmadı. Acele ederek bir listeyi eline aldı ve ilk ismi seslendi.

"Yoora?"

Alt sınıflardaki kız oturduğu yerden kalkarak hocanın yanına gitti. Bu kızı geçen sene sahnedeyken dinlemiştim. Sesi çok güzeldi.

"Yoora ile birlikte çalışmak isteyen var mı?"

Etrafıma kısaca göz attığımda kaşlarım hayretle havalanmıştı. Birçok kişi elini kaldırmıştı. Bu durum Yoora'nın hafifçe kıkırdamasına senep olmuştu ve sınıfta bir dalgalanma oldu. Herkes Yoora ile çalışmak istiyordu.

Muhtemelen benim ismim okunduğu zaman kimse el kaldırmayacaktı. Müzik kulübüne ilk katılışımdı ve kulüpte tanıdığım pek kimse yoktu.

Yoora eşleşmek istediği bir çocuğu seçerek isimlerini yazdırdılar ve öğretmen başka bir isme geçti.

Tanımadığım iki kız ve 3 erkek de grubunu oluşturduğu sırada sıkıntıyla iç çektim. Kendime grup arkadaşı bulmalıydım. Yanımda oturan kıza doğru hafifçe dönerek tebessüm ettiğimde o da bana bakarak gülümsemişti.

"Merhaba, ben Kim Jisoo."

"Song Yuqi." Uzattığı elini kibarca tutarak sıktım.

"Grup arkadaşı olarak birisini seçtin mi?" Diye sordum konuyu uzatmadan. Gülerek başını iki yana salladı.

"Sanırım ikimizde seçmedik?"

"Ah," diye mırıldandım. Gülümsemem yüzümde yayıldı. "Belki birlikte bir ekip olabiliriz?"

"Çok isterim." Gülümseyerek başımı salladım. İyi birisine benziyordu. Grup arkadaş işini de hallettiğime göre artık rahatça nefes alabilirdim. Çok geçmeden Bayan Park ismimi okudu.

Ayağa kalkarak dikkatlice yürümeye başladım. Bayan Park'ın yanına gelerek gülümsediğimde tebessüm ederek sınıfa sordu.

"Bu kibar öğrencimizle grup olmak isteyen var mı?"