1. Bölüm

160K 2.9K 1.6K
                                    


Bölüm düzenlenmiştir. 

Dersten çıktığımda başım çatlamak üzereydi. Hayır yani üç saat ara vermeden nasıl ders işlenebilirdi? bu hocaların da hiç insafı yoktu gerçekten. 

''Berçem!''

Şakaklarımı ovmaya çalışırken bakışlarımı Eylem'e çevirdim. kapının önünde sırıtarak bana bakıyordu. bu sırıtmayı hiç beğenmemiştim. Yine benden ne isteyecekti kim bilir? uzun koridorda yanına geldiğimde alayla güldüm. ''Bu gün benden ne isteyeceksiniz Eylem hanım?''

Sırıtarak kolunu omzuma attı ve okuldan çıktık. ''Bir şey istemek demeyelim de seni de eğlendirmek istiyorum diyelim.''

Yüzümü buruşturdum. ''senin eğlence anlayışını sevmiyorum. ''

''Bu öyle değil ama bak dinle şimdi. '' gözlerimin içine gülümseyerek baktı. ''Akşam seni hukukçuların partisine götüreceğim.''

Kaşlarım çatıldı. ''Hukukçuların mı? Bundan nasıl haberin oldu? Hukukçular diğer bina da değil mi?''

Omzunu silkti ve bana etkileyici bir şekilde göz kırptı. ''İstihbarat hattımız kuvvetli diyorum kızım.''

Gözlerimi devirdim. Yine başımıza ne işler açılacaktı kim bilir? En son gittiğimiz bir partide iki kişi çok fena kavga etmişti, olay büyüyünce hepimiz karakolluk olmuştuk. Neyse ki Eylem'in babası araya girmişti de ucuz kurtulmuştuk. Ama ne yapalım en yakın arkadaşımı yalnız bırakmamak için o partiye tabiki gidecektim. 

  Eylemin abartılı makyajına boş gözlerle baktım. Başkalarına kendini beğendirmek için bu kadar çaba sarf etmesi normal miydi? Bir de kendi üzerime çevirdim bakışlarımı. Günlük bir kot şort ve  düz bir beyaz tişört. 

Benim için hiç bir önem taşımıyordu bu parti. Sadece arkadaşımı yalnız bırakmak istemediğim için gidiyordum. 

''Böyle gitmek istediğinden emin misin? bak hukukta çok yakışıklı çocuklar var, sonra pişman olmayasın?''

Bana söylenirken bir taraftan dudaklarına kırmızı ruj sürmeye çalışan Eylem'e göz devirdim. Orada kimsenin dikkatimi çekmeyeceğine o kadar emindim ki. ''İstersen vazgeçmeden gidelim, bilirsin bana belli olmaz.''

-

Herkes deli gibi eğlenirken ben öylece oturuyordum. Elimdeki biradan bir yudum daha aldım. Canım sıkılıyordu böyle ortamlarda. Üstelik müzik sesi o kadar kuvvetliydi ki kulaklarımın artık normal duyabileceğinden şüpheliydim. Eylem esmer bir erkekle dans pistinin tozunu attırıyordu. Ona baktığımı görünce heyecanla bana gel işareti yaptı. Başımı olumsuz anlamda sallayıp elimdeki içkiyi gösterdim. Dans etmekten nefret ederdim.  

Bugün ortalık sessiz gibiydi. umarım başımıza bir bela almadan çıkardık şu partiden. Eylem tehlikeli ortamları seviyor diye arada ben kalıyordum. Ama onu da bir türlü yalnız bırakamıyordum. O benim en yakın arkadaşımdı ne yapayım?

tuvalete gitmek için ayağa kalktım. Biraz başım dönüyor gibiydi. Yüzümü yıkayınca geçeceğini düşündüm. Lavaboya girdiğimde görmeyi beklemediğim bir manzarayla karşılaştım. Hararetle telefonla konuşan bir erkek. sırtını bana döndüğü için tanıyamamıştım. ben mi yanlış geldim acaba diye düşünerek dışarıya çıkıp baktım. Hayır yanlış gelmemiştim. Burası kızlar tuvaletiydi.

Kaşlarımı çatarak dudaklarımı araladım.

''Pardon ama burası kızlar tuvaleti.''

Telefonla konuşmayı bırakıp bana çevirdi yüzünü. Tanımadığım biriydi. Ama yüzünü bir yerlerden hatırlıyordum. Acaba onu diğer partilerde mi görmüştüm?

B E K L E N M E Y E N (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin