Yatağımda hissettiğim hareketlilikle gözlerimi araladım. "Ne yapıyorsun!" Telaşla ayaklarımı kendime çektim. Kızarmış gözleriyle bana baktı. Gece gece nerden çıkmıştı?
Şaşkın bakışlarım üzerinde gezerken yatakta iyice doğruldum ve sırtımı yatak başlığına yasladım. Baygın bakışlarını yüzümde gezdirirken aniden üzerime doğru eğildi ve dudaklarımı örttü. Ani hareketine karşı ilk başta tepki veremedim. Dudaklarında ki tat.. Sanırım sarhoştu. Kendimi ondan ayırdığımda kaşlarını çattı. Kendinde olmadığı zamanlar bana zarar vermesinden korkuyordum.
Siyah gözlerini kıstı. "Ne o yoksa sende mi istemiyorsun beni herkes gibi?"
Sesi fısıltıdan ibaretti. Yüzünü yüzüme hizalamış dikkatle beni izliyordu. Herkes gibi mi? Başka kim istememişti onu? Bakışlarım yüzünde merakla gezinirken mırıldandım.
"Sarhoşsun," sesimde ki tedirginlik beni bile rahatsız etmişti. Bakışları biraz yumuşadı, parmaklarını gerginlikle alnına götürüp ovuşturdu. "Evet çok fena içtim,"
Kendini yavaşça üzerime bıraktı. Bastırmıyor, ağırlığını üzerime vermiyordu. Çok yakındık ve bu durum beni biraz rahatsız etmişti. Tamam, defalarca yakın mesafede bulunduk ama sarhoş olmasi beni tedirgin ediyordu.
"Bugün burda uyuycam," bacaklarımı düzeltip benim de altında uzanmamı sağladı ve büyük elleri kalçalarımı kavradı, "Tam da burda" Kafasını boynuma gömdü.
Sesimi çıkarmadım. Kokusu bütün odayı kaplamış bedenimi esir almıştı sanki. Üzerimde oluşu kıpırdamama engel oluyordu. Ellerimi boynuna doladım. Saat kaçtı bilmiyorum ama uykumu hala alamamıştım.
Varlığının bana iyi geldiğini yeni yeni fark ediyordum. Bu fark ediş beni hem heyecanlandırıyor, hem de tedirgin ediyordu. Çünkü ben bu hayatta neye alışmaya başladıysam o bir anda yok oluvermişti.
Bütün hafta boyunca hem okul hem staj işi beni gerçekten yormuştu. Dinlenmeye ihtiyacım vardı. Islak dudaklarının boynumda gezindiğini fark edince derin bir nefes aldım. "Hani uyuyacaktın," diye mırıldandım. Cevap vermeden dudaklarını boynumda gezdirmeye devam ediyordu.
"Azad," diye mırıldandım saçlarını okşarken "Hadi uyuyalım,"
Bir haftadır onunla pek karşılaşmamıştık. Ben zaten okul staj derken kimseyi görmemiştim. O da pek karşıma çıkmamıştı. Sadece bir gece gelmiş beraber uyumuştuk. Ama o gün sarhoş değildi.
Kafasını boynumdan kaldırınca ellerimi çözmek zorunda kaldım. "Bana niye iyi davranıyorsun?" Gözleri dolu doluydu. Sebebini anlayamadığım bir kırgınlık vardı bakışlarında. Birsey mi olmuştu?
Bir anda üzerimden kalktı ve pencereye doğru ilerledi. Oylece onu izliyordum. Bugün niye garip davranıyordu? Bir süre pencereden dışarı izledikten sonra bakışlarını bana çevirdi.
"Neden benimle ilgileniyorsun? Niye millete beni koruyorsun?! Kör müsün ben serserinin tekiyim!"
Yumruklarını sıkıyordu. Bütün odada sesi yankilanirken tepkisizce onu dinlemeye devam ettim.
"Ailem bile arkamda durmayı yıllar önce bıraktı sen kimsin de benim arkamda duruyorsun?!"
Pencereye attığı sert yumrukla cam yere tuz buz şekilde serildi. Ağzımla gözlerim aynı orantıda şaşkınlıkla açılmış yere bakıyordum. Olanları idrak edince bakışlarımı ona çevirdim. Hala öfkesi geçmemiş gibiydi ve saçlarını çekiştiriyordu. Ayağa kalktım ama yanına gitmeye korkuyordum. Derdi neydi ki?
Yerdeki kırmızı sıvıyı görünce tekrar bakışlarım ona döndü. Cam kırılmıştı elinin kanaması gayet normal değil miydi? Hızlı adımlarla odadan çıktım ve banyodan bir havlu aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B E K L E N M E Y E N (TAMAMLANDI)
RomanceHayatının bütün döneminde sonbaharı yaşamış, ordan oraya savrulmuş bir yaprak. Kökünden kurtulamamış, ama kurtulmak için bütün yolları deneyip akıl almaz işlere kalkışmış bir ağaç. Yaprak yine savrulurken bir ağaca denk gelir ve onun dallarına tutun...