39.Bölüm

31.9K 1.1K 101
                                    

Acı içinde kıvranıyordum.

Hem fiziksel hem ruhsal. Hem oğlumu hem kocamı kaybetmekten deli gibi korkuyordum. Kasığıma dakika da bir bıçak sokuluyor gibi hissetmem, yüreğimin korkuyla pır pır etmesi... Ne yapacağını bilemeyen bir adet Berçem.

Sabah olmasına rağmen Azad dan tek bir haber bile alamamam. Durumunun nasıl olduğunu bilememem. Canımın iki kat daha fazla acıması.

Kim vurmuştu onu? Ne istemişlerdi nikah günü bizden? Bütün mutlulugumuza niye engel olmuşlardı? Bütün bunları o kadar merak ediyordum ki.

Deli gibi korkuyorum ona birsey olacak diye. Benim ondan başka kimsem yok ki. O benim ilk ve son dayanağım. O düştüğüm boşluklardan beni bir çırpıda kurtaran adam. Elimi hiç bırakmayan. Şimdi beni bırakıp gitmesi çok saçma olmaz mı? Ben onsuz nefes alamam, aldigim nefes bana haram olur.

Ben kendime sığınmayı bile unuttum ona sığınmayı öğrendikten sonra. Ben onunla bir bütün oldum. Ayrılamam ki.

Dünden beri yanımda dikilen Maya gözlerini kapatmıştı. Benim yüzünden yorulmustu. Bütün hersey bizim mi başımıza gelmeliydi? Dayanacak gücüm yoktu ki benim. Bütün dayanağım Azad'dı.

Şuan durumunun nasıl olduğunu bile bilmiyordum. Ya bebeğim? O nasıldı? Hiç kimse bir şey söylemiyordu. Ellerimi karnıma götürüp onu hissetmeye çalıştım. Acı buram buram yüzüme yükselirken gözyaşlarımı tuttum.

Biz bir aileydik.

Sürekli bunu tekrar ediyordum içimden. Biz güzel bir aile olacaktık. Aileler birbirlerini bırakıp gitmezdi. Gitmezdi öyle değil mi?

İçeriye giren hemşire kolumdaki serumu çıkardı. Tepki vermemem onu rahatsız etmiş olmalı ki, "Kolunuz acıyor mu?" Diye sordu. Kolumdan çok yüreğim acıyordu. O yüzden pek etki etmiyordu.

"Azadı görmek istiyorum,"

Sesim o kadar kötü çıkmıştı ki kadın bana acizmişim gibi baktı. Yataktan dogrulmama izin vermedi. "Lütfen Berçem hanım sizin dinlenmeniz gerek, bebeğiniz tehlikede olabilir."

Tehlikede olabilir.

Oğlum beni bırakıp gidebilirdi yani. Bunu mu demek istemişti. Gözyaşlarımı daha fazla tutamadan ağlamaya başladım. Yine yalnız, kimsesiz kalmak istemiyordum. Kurduğum bu aileye sahip çıkmak, beni bırakıp gitmelerini engellemek istiyordum.

Küçük fasulyem, annesinin paşası. Bizi bırakıp gitmezsin değil mi? Senden ve babandan başka kimsem yok ki benim. Bu hayatta tek başına ayakta kalmayi beceremezdim. Siz giderseniz ben yapamazdım.

Hıçkırıklarım odayı inletirken Maya titreyerek uyandı. Hızlı adımlarla yanıma yaklaştı. "Ağrın mi var canım? "Başımı salladım sadece. Kalbimdeki sancı konuşmamı engelliyordu.

Dün olanlar gözümün önünden geçti. Her şey ne kadar hızlı gelişmişti. İlk önce evlenmiş sonra da kocam kanlar içinde kucağımda kalmıştı. Oğlumu kaybetme tehlikesi yaşıyordum. Benim bugün bunları yaşıyor olmam değil, mutluluktan aglamam gerekiyordu. Hayat yine yapacağını yapmıştı işte.

Maya ya sımsıkı sarıldım. Ondan başka kimse yoktu yanımda. Batıyı dün geceden beri görmemiştim. Azadın başında beklediğinden emindim. Bana niye bir şey söylemiyorlardı?

Doktor odaya girince birbirimizden ayrıldık. Elinde birkaç kağıt parçasıyla yanımıza ilerledi. "Evet Berçem hanım," elindeki kâğıtlara göz gezdirdi bir süre. "Şu anlık kötü bir durum yok. Sancılar muhtemelen stresten kaynaklı. Dengeli beslenmeli, çok hareketten kaçınmalı ve stresten uzak durmalısınız."

B E K L E N M E Y E N (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin