Bölüm düzenlenmiştir.
*
Cevap vermeden ona bakıyordum. Korkmuş muydum? O an için hiç umrumda olmamıştı valla. Ama şuan korkmuyorum desem yalan olurdu. Ne gelebilirdi başıma? Ne yapabilirlerdi bana? Korktuğumu belli etmemeliydim.
''Ben doğru olanı yaptım,'' diye mırıldandım, başımı dikleştirerek. ''Evimde eroin saklayamazdım öyle değil mi?''
Sinirine hakim olmaya çalışıyor gibi parmaklarını kirli sakallarında gezdirdi. ''Peki şimdi ne olacağını da biliyorsundur herhalde,'' diye tısladı, sesi öfke doluydu. cevap vermedim. Bilmiyordum.
Kapıyı sertçe açtı. Bakışlarını yüzümde gezdirdi bir süre. Simsiyah gözleri vardı. Bakışlarımı yüzünde gezdirdim. Kemikli yüzüne kirli sakal çok güzel yakışmıştı, kaşlarını çatınca daha mı çekici olmuştu ne? Şuan onu öpsem ne düşünürdü acaba? Başımı iki yana sallayarak aklımdan bu düşünceleri atmaya çalıştım.
''Birkaç gün evden çıkma, kimseye kapıyı açma. ''
Tam kapıdan çıkıyordu ki aceleyle kolunu tutup onu durdurdum.
''Yok ya,'' kaşlarımı çatarak ona baktım. ''Benim hiç işim gücüm yok da evde oturacağım."
Sert bir hareketle kolunu kurtardı. Bana yandan bir bakış attı. "Bunu bizi kandırmaya çalışırken düşünecektin küçük cadı!"
Kapıyı çarpıp çıktığında öylece bakakalmıştım. Bana zarar verebileceğini mi soylemeye çalışmıştı o?
Ama beni bilmiyorlardı ki. Azad almıştı benden malı. Onun karbonat götürdüğünü düşünürlerdi.
Ama ya adımı verirse?
O zaman ne yapacaktım?
-
Üç gün ne çabuk geçmişti böyle. Sabah uyandığımda bugünün pazartesi olmaması için Allah'a yalvarıyordum. Ama 6 da çalan alarmım pazartesi olduğunu onaylıyordu.
Okula gitmem gerekiyordu.
Aynada kendimi süzdüm. Niye diğer kızlar gibi makyaj yapmıyordum? Belki de soluk benizli takılmak hoşuma gidiyordu. Belki de güzel görünmek istemiyordum. V yaka tişörtüm çekti dikkatimi. Dekolte.
Bunu umursamayarak evden çıktım.Derse bir türlü odaklanamıyordum. Hocayı dinlemiyor,sürekli aklımda dönüp duran şeylere yön vermeye çalışıyordum. Neden benimle uğraşıyordu? Neden o malı bana emanet etmişti? Üstelik beni tanımadan nasıl güvenmişti? Ya benim adımı verir de beni aramaya başlarlarsa? Bu soruları yüz kere sordum kendime. Ama doğru düzgün bir yanıt bulamadım.
Herkes toparlanmaya başlayınca dersin bittiğini anladım ve sınıftan çıktım.
"Berçem!"
Koşarak yanıma gelen Eyleme gözlerimi devirdim. "Çocuk gibi niye koşuyosun?" Omuz silkti. "Özledim seni, iki gündür niye sesin solugun çıkmıyor?"
"Hafta sonumu uyuyarak geçirdim."
Kolunu omzuma attı. Bu hareketten nefret ettiğimi daha ne kadar soyleyecektim acaba? "Fırat seninle konuşmak istiyomuş," Şaşkınlıkla ona baktım. Piç, benimle ne konuşabilir ki?
"Ama ben istemiyorum" kestirip attım. "Niye? Mis gibi çocuk," diye söylediğinde sinirle ona baktım. "Her kızı elde etmeye çalışan aptalın teki."
"Seni bilirsin canım," diyerek lafı geçiştirdi. "Kütüphaneye gideceğim, iki haftaya sınavlar başlıyor," Eylemi orada bırakıp kütüphaneye ilerledim. O pek ders çalışmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B E K L E N M E Y E N (TAMAMLANDI)
RomanceHayatının bütün döneminde sonbaharı yaşamış, ordan oraya savrulmuş bir yaprak. Kökünden kurtulamamış, ama kurtulmak için bütün yolları deneyip akıl almaz işlere kalkışmış bir ağaç. Yaprak yine savrulurken bir ağaca denk gelir ve onun dallarına tutun...