Bölüm düzenlenmiştir.
*
Gözlerimi yavaşça araladığımda saat 14.20 idi. Yaklaşık bir haftadır rutin haline gelmişti, geç uyanmak. Yavaşça yatağımdan kalktım ve paytak adımlarla lavaboya ilerledim.Biraz bişeyler atıştırdıktan sonra tekrar yatağıma ilerledim. O olaydan beri dışarıya çıkmıyordum. Devamsızlık hakkımı kullanıp okula da gitmiyordum. İçimde hiç birşey yapma isteği yoktu.
Üzgün müydüm? Hayır.
Kızgındım. En çok da kendime. Bu şerefsize tavizi ben vermiştim. Artık emindim.
O zamandan beri karşıma çıkmamış olmasi beni rahatlatıyordu. Ama yine de dışarıya çıkmaya korkuyor, her an yanımda bitebilir diye düşünüyordum.
Bu sefer daha da ileri gidebilirdi. Bunu düşünmek beni tedirgin ediyordu. Kendimi korumam gerekiyordu. Ama nasıl?
-
Kapı zilini duyunca yataktan kalktım. Eylem içeriye girdiğinde şaşkın bakışlarla bana bakıyordu. "Depresyonda mısın sen?!" Diyerek çığırdı.
"Saçmalama, sadece dinleniyorum."
"Bi git Allah aşkına şu haline bak. Resmen depresyona girmişsin. Demek bi haftadır ondan aradığımda açmıyor, kapına kadar gelince içeriye almıyordun." Tek kaşını kaldırdı.
"Neden?"
Omuz silkip karşısına oturdum. "Nedeni yok."
Güldü. Ama bu duygudan yoksun bir gülüştü. "Benden ne saklıyorsun?" Sesi sitem eder gibi çıkmıştı. Ona anlatmamıştım. Nasıl anlatılırdı ki?
"Cevap versene kızım!"
"Bagırma bana. Yok bir şeyim. Sadece.. Canım yalnız kalmak istedi. Üstüme gelme artık." Kesin bir dille konuyu kapattım.
Acı bir kahve yaptım. Beni anca keserdi bu. "Fırat yüzünden mi?" Kahvemden bir yudum aldım. "Ne alaka?"
"Lavaboda sizi görmüşler o gün... Yani Kulübe gittiğimiz gün. Sevişmiş-"
"Ne diyosun sen be! Sadece öptü beni ama ben engel olmaya çalıştım. Başka bişey olmadı! Hem bundan sana ne. Sevişsem bile sizi niye ilgilendirsin! "
Kahvesini masaya koydu. "Off tamam ya. Demedim bişey, sana anlatacaklarim var. Biz Murat'la.." biraz elleriyle oynadı. "Birlikte olduk."
Tepki veremedim. Murat benden yüz bulamayınca ona mi gitmişti? Bu pek umurumda değildi. Zaten Eylemin de ilk birlikteliği değildi. Genelde sarhoş olunca yaptığı şeylerdi bunlar.
"Nasıldı?"
Koltuğa uzandı. "Ah Berçem. Harikaydı. Zaten çok ilgili birisi o, bana gözü gibi bakıyor."
Onu dinlerken aklıma o gün geldi. Üzerime çullanması, çenemi sıkması, bileklerimi kavramlası, canımı yakması..
"Beni dinlemiyor musun?"
Eylemin sesiyle dusuncelerimden ayrıldım. "Dalmışım "
Çenesiyle boynumu işaret etti. "Fıratın izi mi o?" Elime otomatikman boynuma gitti. İz mi kalmıştı yoksa? Kaç gündür aynaya bakmadığım o kadar belliydi ki.
"İyi sömürmüş" diyerek kahkaha attiginda sinirle ona baktım. O böyle şeyleri rahat konuşurdu. Cevap vermedim. Ne diyecektim ki, Azad yaptı mı?
Eylemi evden gonderdikten sonra banyoya girdim. Yavaş hareketlerle üzerimdeki kıyafetlerden kurtuldum. Soğuk suyu açtım ve altına girdim. Sıcak suyla duşa girmiyordum artık. Çünkü beni rahatlattigina inanmıyordum. Titreye titreye duş aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B E K L E N M E Y E N (TAMAMLANDI)
RomanceHayatının bütün döneminde sonbaharı yaşamış, ordan oraya savrulmuş bir yaprak. Kökünden kurtulamamış, ama kurtulmak için bütün yolları deneyip akıl almaz işlere kalkışmış bir ağaç. Yaprak yine savrulurken bir ağaca denk gelir ve onun dallarına tutun...