Sezen Aksu ~ Sen Ağlama ❄
"Hayatımın geri kalanını anlamlı kılar, benimle evlenir misin?" dediği an heyecandan bayılacaktım neredeyse. Diz çökmüş, elinde mavi bir kutu ve kutuda parıldayan safir bir yüzük...
Cihan Aladağ diz çökmüştü. Buna inanmam gittikçe güçleşiyordu. Cevabımı beklerken ona doğru bir adım attım. Ellerim yüzüne gittiğinde onu yavaşça ayağa kaldırdım. "Cihan... ben.." sözlerimi tamamlayamıyordum. Gözlerimden akan yaşların sebebi mutluluktu ama böyle bir anda ağlamak istemedim. Ben ilk kez mutluluktan ağlıyordum. Gözlerimi sildim. "Evet... yüz kere bin kere evet!" dedim heyecanla.
Yüzüğü çıkarıp özenle parmağıma yerleştirdiğinde bu hissi tanımlayabilmek neredeyse imkansızdı. "Tüm safirler kıskanıyor gözlerini..." Bir daha sarılamayacakmışım gibi sarıldım sıkıca. Kokumu içine çekiyordu. Şu an dünyanın en mutlu kadını olabilirim. Kalbim dayanmazsa diye endişeleniyorum sadece.
Ayrıldığımızda ikimiz de ilk kez görmüş gibi birbirimizi inceliyorduk. Ah gözleri... Başkası olsa kahverengi der geçer ama bu renk bu gözlere eksik kalır. Bu gözleri nerede olursam olayım tanırım. "Şu an dünyanın en mutlu adamı gibi hissediyorum ve en şanslısı..." diye tane tane konuştu. Ses tonu bir şarkının en güzel satırı gibiydi. Saatlerce, günlerce, haftalarca hatta sonsuza dek dinleyebileceğim bir şarkı.
"Bir de bana sor" dedim keyifle "Başka hangi kadın katiline aşık olur bilmiyorum." diye devam ettiğimde gülümsedi. Ah be adam sen hep gül... Gülüşüne şiir yazsam mısra yeter mi acaba?" Katilin ben olduğumu sanmıyorum Bilge, bence katil sensin..." dedi mayhoş bir sesle. Kaşlarımı çattım "Neden böyle düşünüyorsun?" diye sorarken buldum kendimi.
Elimi tutup nazikçe öptü ve kalbinin üzerine koydu."Çünkü..." Çok hızlı atıyordu. "Seni gördüğüm ilk anda gözlerin beni öldürdü... Ve ben toprak bile atılmasını istemedim Bilge, ölüm bu kadar güzel olabilir mi?" Gülümsedim. "Yapma seni ilk gördüğümde adamların ofisimi basmış beni zorla sana getirmişlerdi ve hiç âşık olmuş gibi görünmüyordun Cihan." dedim sahte bir kızgınlıkla.
Gülümsedi "Yanılıyorsun, o gün seni ilk gördüğümde tutulmuştum sana Bilge... Ve aynı tarihi seçmemin en büyük sebebi bu... 9 Ekim... Sonbahar ayrılık taşır derler ama seni bana bir sonbahar günü getirdi. " Sanki üstünden uzun yıllar geçmiş gibi konuşuyorduk ama sadece iki yıl olmuştu. "Sanırım biz istisnayız Cihan." dedim keyifle. "Sen benim hayatımda gördüğüm en güzel istisnamsın Bilge..." tekrar kolları arasında yerimi almışken bir şey oldu. Olmaması gereken bir şey.
"Aladağ!" diye bağırdı biri ve ardından silah sesleri duyuldu. Cihan beni arkasına alırken silahını çıkardı. Bundan nefret ediyordum, her şey yolunda derken bir felaket çıkmasından nefret ediyordum. "Korkma Bilge!" diyerek beni sakinleştirmeye çalışan adama, o yanımdayken korkmamın imkansız olduğunu anlatamayacak kadar yorgun hissediyordum. Cihan'ın yanında huzurluydum. Ne olursa olsun...
Az önce kursağımızda kalan romantik an için ormana doğru biraz yürümüştük ve sesler dağ evinin oradan geliyordu. Korumalardan Akif bize doğru koşmaya başladı. "Efendim saldırıya uğradık, hemen arabaya binin, sizi koruyacağım." Arabaya doğru hızla koşarken önümüzede duran arabadan inen adamlar lastiği patlattı. Arabanın arkasına doğru geçince Cihan sinirle konuştu "Akif adamlar nerede?" Akif ne söyleyeceğini bilemiyor gibiydi. "Hepsi ölmüş efendim, sayıları çok fazla." dedi üzgün olduğunu belirten bir ses tonuyla. Cehennem ateşi harlanıyordu ve karşı çıkamıyordum.
"Birilerini ara, Bilge'yi çıkarsınlar buradan!" Akif telefonunu çıkarırken Cihan devam etti "Bilge'ye bir şey olursa kalanları da öldürürüm Akif, acele et!" İki araba daha gelmişti. Akif telefonu sinirle salladı. "Kimseye ulaşamıyorum efendim hat kesik" Cihan öfkeyle nefes verdi. "Kahretsin! Tuzağa düştük!" Akif oldukça mahçup ve telaşlı görünüyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER DEVRİMİ (01.29) Tamamlandı
Misterio / SuspensoHer şey zamansız bir ölümle başladı. En değerlim kollarımda can verirken içimde çoktan bir savaş başlatmıştım. Savaşım ölüm meleğine değil, onu benden koparmak için ölüm meleğini davet eden kirli ruhlara karşıydı. İçimi dolduran kin, akıttığım her...