❄️ Bölüm 9 : Kirpiğinle yetinmek...

435 110 473
                                    

Önemli not: 1K olduk. Ben gerçekten çok mutluyum iyi ki yanımdasınız. Ve biliyor musunuz şu an yanımda olan kişiler kitap ilerleyince ve daha kalabalık bir aile olduğumuzda da benim gözdelerim olacak.  ♡ Güncelleme: Dün 3K okunmaya da ulaştık, küçük olsa da büyük ilerlemeler bunlar :")

  ♡ Güncelleme: Dün 3K okunmaya da ulaştık, küçük olsa da büyük ilerlemeler bunlar :")

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sema Moritz~Hasret ❄

Kimsesiz karanlıklar
Derdime şifa verin
Kalbimdeki yaralar
Daha çok, daha derin...

Kitabın sayfalarını karıştırdığımda Sinan Amca pür dikkat beni izliyordu. Sayfalardan birinde bir cümlenin altı çiziliydi. Bir kalemin mürekkebinin yarattığı yer yer eğri çizgiler, beni uçurumun kenarına sürüklemişti ve ben beklemeden attım kendimi uçurumdan.

"Bir daha yüzyüze gelmeyeceğimizi, dünya gözüyle birbirimize bakmayacağımızı, birbirimizin sesini işitmeyeceğimizi biliyorum."

Bir bülbül kanıtlanmıştı önce, özgürlüğünün tadını doya doya çıkaramadan konmuştu elektirik teline... Unuttuğu bir şey vardı ki tele konmadan önce çeşmeye konmuş, su içmişti. Minik bedeninden geçen şiddetli akım hissettiği tek şey değildi yine de... Son nefesini verirken bile yad ettiği güldü gönlünce....

Gözlerimin yandığını hatta alev aldığını hissetmiştim. Ama ağlamayacaktım. Muhtemelen kızarmış gözlerimi Sinan Amca'ya çevirdim. Endişeli bir hali vardı. Onun moralini bozmaya değil düzeltmeye gelmiştim. Toparlandım, son iki yıldır yaptığımı yapıp gülümsedim. Hiç kırılmamış hiç yel esmemiş gibi. "Başlayalım bakalım" dedim. Sayfalara baktıkça altı çizilmiş satırları gördükçe dayanmakta güçlük çekiyordum.

İlk sayfaya geri döndüm ve o notları sonraya bıraktım. Kalbimi de satırların altındaki çizgilere bağlayıp fısıldadım, emanet diye...

Sinan Amca uykuya dalana dek ninni okur gibi okudum Çalıkkuşu'nu ilmek ilmek. Ayağa kalktığımda sırtımda dünyanın yükü varmış gibi hissettim bir an. Kitabı da yanıma alıp odadan çıkmadan evvel küçük bir kağıda not yazdım.

"En sevdiğin kitabı ödünç alıyorum, en kısa sürede getireceğim. Kendine iyi bak... Bilge (Oğlunun eşi)"

Kitabı burada çok kez görmüştüm ama içinde Cihan'ın izlerinin olduğunu bilseydim daha önceden incelerdim. Üstelik kitabın başına yazdığı notun tarihi o kara güne çok yakındı. Belki bir ipucu bulabilirdim. Aşağı inip önce kitabı arabama yerleştirdim daha sonra bahçede oturan Ahmet Amca'yı gördüm.

Yanına doğru ilerlerken çoktan beni görmüş gülümsemeye başlamıştı bile. Eline eğildiğimde yine her zamanki gibi bana engel oldu. "Yaşlanmadım diyorum, anlatamıyorum." Gülümsedim. "Tabi yaşlanmadın Ahmet Amca, benim hatam." Belli etmeden gülmeye çalışırken yakalanmıştım.

KADER DEVRİMİ      (01.29) TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin