❄️ Bölüm 7 : Dikiş tutmayan yaralar...

459 141 358
                                    

Göksel~Sen orada yoksun ❄

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Göksel~Sen orada yoksun ❄

Kızgınım hiç gelmeyişine,
Bilmeyişine, hissetmeyişine...

Sen orada yoksun!
Çağırdığımda, susuzluğumda, açlığımda...

Duyduklarım gülümsetmişti. Misafiri iyi ağırlamak gerekiyordu. Zihnimde yeniden kötü anıların ayak seslerini işittiğimde, bedenim bir ölü kadar ağırlaşmıştı. Kafamı sertçe Hakan'ın alnına geçirdiğimde sandalyeyle birlikte düştü ve kafasını bir de yere çarptı. Silahımı çıkarıp alnına ateş ettim ve bir çizgi şeklinde sızan kana daha fazla bakmadım.

Hızla garajdan dışarı çıktım."Serkan Ozan'ın yanına git! Herkes hazır olsun misafirimiz var, hata yapanı ben kendi ellerimle öldürürüm!" Herkes koşar adımlarla dediklerimi yaparken Devrim'e döndüm. Pür dikkat bana bakıyordu.

"Sen benimle gel de misafirimizi kapıda karşılayalım Bay Kaos." Gülümsedi. Silahını belinden çıkarıp emniyetini açtı ve önümden yürümeye başladı. Giriş kapısını görebileceğimiz bir konum alırken hızla içeri girdim. Salonda şöminenin altında gizli bir bölme vardı.

Parmak izimle açılan dolabın içindeki kutuyu sürükleyerek Devrim'in yanına ilerledim. "Nedir bu?" diye sorduğunda ayakkabımın topuğuyla kutunun kapağını aralamıştım. Eğilip kutuyu açtı ve içinden çıkanları inceledi.

Üç silah daha ve bolca şarjör... Bahçeye giren siyah arabayla çatışma başlamıştı. Arabanın kapıları açılmış ve arkalarına saklanan adamlar ağır silahlarıyla ateş açmıştı. Kemal yoktu. Devrim bir silahı yanına alıp karşı tarafa geçti.

İkinci bir araba daha geldiğinde kahkaham bahçeye yayıldı. "Hoş geldiniz itler, sahibiniz nerede?!" dedim bağırarak. Gözlerimi kıstım. Yere çöktüm ve adamların ayaklarına nişan aldım. İkide iki yaptığımda geri çekilip bir süre bekledim. "Sizi Kemal Bey'e götürmeye geldik!" dedi biri.

Bir daha güldüğümde hemen yanımıza düşen cam kırıklarından uzağa koştum."Misafir dedik ama siz ev sahibin evinin pencerelerini kırıyorsunuz!" dedim alayla. Devrim bana göz kırpıp işaret ve orta parmağını birleştirerek sağ tarafı gösterdiğinde hızla sağ tarafa dönüp ateş ettim.

"Ben çok misafirperver bir insanım. Ne içerisiniz beyler?! " Bir kahkaha daha attım. Kırılan camların sesleri kurşun uğultularına karışıyordu. Devrim benim arkasında duyduğum kolona doğru ilerledi. "Biz almayalım Yenge!"diye bir ses duyduğumda keyfim yerine gelmişti.

Bu ses intikam fitilini hiç düşünmeden yakmama sebep olan, hayallerimi, umutlarımı yarın'larımı öldüren adama aitti.

Bu ses katilime aitti. Yanlız ruhumu değil benliğimi de acımadan öldüren katile...

KADER DEVRİMİ      (01.29) TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin