LAVİNİA GirlxGirl

17

"Ne saçmalıyorsun sen!?" inanmayan gözlerle yüzüne bakıyordum. Ne söylediğini algılamam birkaç dakikamı almıştı.

"Onu tanımıyorsun bile. Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? "

"Tanımama gerek mi var?" ukala bir tavırla konuşuyordu. Tabi ki gerek vardı. Karşımda oturmuş sevdiğim kızın uyuşturucu sattığını - hatta belki de kullandığını- ima ediyordu.

Söylediği şeye sinirle güldüm.

"Tanımadığın bir insana bu kadar kolay iftira atman çok rahatsız edici."

"Çok iyi tanıyormuş gibi konuşuyorsun. Birkaç aydır tanıdığın birine nasıl bu kadar güveniyorsun anlamıyorum. "

"Onu tanıyorum. Yalanlarını başkasına anlat."

Yan sandalyeye bıraktığım çantamı alıp hızla masadan kalkarken arkamdan beni korumak için söylediğine dair bir şeyler geveliyordu.

Onu tanıyordum. En azından ona güveniyordum. Herkesten çok. Böyle bir şey yapmazdı. Biliyorum.

Kantinden çıkarken telefonuma gelen bildirimle az önce çıktığım fakülteye döndüm tekrar. Venüs, fakültenin önünde beni beklediğine dair mesaj atmıştı.

Off daha hastaneye gidecektik. Geriliyordum çünkü o kızın benimle ne konuşmak isteyebileceğini bilmiyordum.

Venüs'le aramda bir şey olup olmadığını mı soracaktı? Hayır hayır bunu neden merak etsin ki? Ayrıca sorsa eline ne geçecek? Ya da ben ne cevap verebilirdim ki bu soruya?

Elif neden bu kadar emin konuşmuştu?
Zaten okula geldiğim ilk günden beri sürekli Venüs'le ilgili bir şeyler ima ediyordu fakat hiç bu kadar ileri gitmemişti.

Fakülteden çıktığımda kapının önünde arabanın içinde oturmuş olan Venüs'ü görmemle o içimi daraltan düşünceler uçup gitmişti sanki.

Beni gördüğünde gülümsemesi adımlarımı hızlandırmama sebep oldu. Bir an önce arabaya binip yüzünün her santimini öpesim var. Ama burası ne doğru zaman ne de doğru yer.

Arabaya bindikten sonra gülümseyerek yüzüne bakarken bana doğru yaklaştığını farkedip yutkundum.

Yüzümdeki gülümseme yavaş yavaş kaybolurken her saniye benimkine daha fazla yaklaşan kızın dudaklarından gözlerimi ayıramıyordum.

Bir anda hızla önümden çekilip eline aldığı emniyet kemerini yerine takmıştı. O sırada önümde hissettiğim kemere birkaç saniye boyunca ilk kez görüyormuş gibi boş boş bakmıştım.

O arabayı çalıştırırken başımı kaldırıp yüzüne baktığımda dudaklarının kıvrıldığını gördüm.

Utanarak kafamı cama çevirdiğimde kaşlarım çatılmıştı. O gün sınıfta konuşurken arkasını dönüp yüzüme garip garip bakan kız ve Elif yan yanaydı.

~~

Hastane kapısından içeri gireceğimiz sırada derin bir nefes aldım. Fazlasıyla gerilmiştim.

Başımı kaldırıp Venüs'e baktığımda yüzündeki güven veren gülümseme beni rahatlatmıştı. Sanırım bu gülümseme uçurum kenarındaki bir arabada asılı kalmış olsaydık bile rahatlatırdı. En azından bir süreliğine.

İçeri girdiğimizde yine o sıcak tebessüm ve kucaklaşma faslından sonra Venüs, bize sıcak bir şeyler alacağını söyleyip odadan çıkmıştı.

Sonunda yalnız kaldığımızda kız yüzüme dikkatli bir şekilde bakarken gözlerimi odada gezdirdim. Onunla göz göze gelmekten çekiniyordum. Hatta ondan fazlasıyla çekiniyordum.