Hayatınızda bazı anlar vardır. O anların sizin için tüm yaşamınızı kökten değiştirecek dönüm noktaları olduğunu bilirsiniz.
Overlok makinesi ayağı-
Sus iki dakika! İşte 'şu an tam da o anlardan biri' demek isterdim. Ama değil. Keşke o anlardan biri olsaydı. Bu kadar gerilmezdim.
Tabi siz anneleri tarafından size emanet edilen çocuklara her bakımdan yetersiz gördüğünüz bir kadının-
Ya ne alaka şimdi bu, böyle ciddi ortamlarda niye böyle yapıyorsun sürekli sen.
Sana da iyilik yaramıyor.
Bundan 4 sene önce bana, Venüs ve onun ailesiyle - hatta geniş ailesiyle çünkü yengesi, amcası ve kuzenleri de buradaydı- sıcak bir akşam yemeğinde aynı sofrada oturup yemek yiyeceksin deseler 'aynen aynen kesin yaşanır bu' falan derdim. Ama şimdi...
Bu kadar gerilmene gerek yok alt tarafı ev arkadaşını görmeye geldin.
Evet ya evet. Bu kadar heyecanlanacak bir şey yok. Kimse bilmiyor sonuçta.
Babaannesi hariç. Bir de belki annesi biliyordur.
Belki. Ama gerilmem saçma. Masada çıkan tek ses çatal bıçak sesi olmasaydı daha rahat olurdum belki de.
Kurumuş boğazımı nemlendirmek için önümdeki bardaktan bir yudum aldığım sırada, karşımda oturan Venüs'ün kardeşi masadaki tuza uzanmıştı.
"Yenge tuzu verir misin?"
Söylediği şeyle ağzıma aldığım bir yudum su boğazıma kaçtı.
Dikkat çekmemek için sessizce öksürmeye çalışırken masada az önce Venüs'ün 'yengem' diye tanıttığı kadın tuzu çocuğa uzattığında yüzüm kızarmıştı.
PUHAHAHAHA üstüne mi alındın yav kıyamam nddkdndornrı
Gözlerim, yanımda elini omzuma koyarak iyi olup olmadığımı soran Venüs'e kaydığında sırıttığını görmüşüm.
Ne var yani sevgilimin kardeşi yenge dediğinde üstüme alınmış gibi olduysam. Komik mi?
Yemekten sonra herkes içerde sohbet ederken sonunda Venüs'le yalnız kalabilmiştik. O çay için bardakları hazırlarken arkamı mutfak tezgahına dayamış onu seyrediyordum.
"Böyle kalabalık bir ailen olması çok güzel. Amcaların, yengelerin, kuzenlerin falan... Hep merak ederdim o zamanlar bahsettiğinde. Kim der ki şimdi uslu uslu misafirlere çay dolduran bu kız o zamanlar evden kaçıp geceleri takılmaya gidiyordu. "
Bana dönüp gülmüştü.
"Böyle büyük bir ailem olsun istiyorum zaten. Bir sürü çocuğum olsun." hâlâ gülümserken iyice yaklaşıp aramızdaki mesafeyi kapatmıştı.
Gülümseyerek kendimi daha çok tezgaha bastırdığımda "Birazdan babandan seni istiyeceğim ya evlenince yaparı-" demiştim fakat mutfak kapısından Figen Teyze girince lafım yarıda kalmıştı.
Yüzüm anında yanmaya başladığında Venüs'le yaslandığım tezgah arasından hızla kayıp tepsiyi tutmuştum.
Oh oh yılan yap kendini.
"Ben çayları götüreyim." yanaklarım iyiden iyiye kızarırken Venüs'ün annesinin yüzüne bile bakmadan elimde tepsiyle mutfaktan çıkmıştım.
Fakat salondan içeri girene kadar kırk defa bunu yaptığıma pişman olmuştum.
Birkaç saat sonra sonunda misafirler evlerine gitmiş, Figen Teyze hariç evdekiler odalarına çekilmişti.
![](https://img.wattpad.com/cover/211291708-288-k193049.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNİA GirlxGirl
RomanceBir tarafım içeriye koş, kaldığı odayı bul ve senelerin özlemini gider, git, sarıl ona, ilerisini gerisini boşver, ne tepki vereceğini boşver diyordu. Özlemi kalbinde nasırlaşan kadın burada. Gecelerce düşündüğün, rüyalarında gördüğün, ilk aşkın, se...