Sabah uzun zamanın ardından dinç kalktığımda dün bana verilen çerçeveye gözüm takıldı.
Bizimkiler resmimizi çıkartıp çerçeveletmişlerdi. Gülümseyerek yatağımdan kalkıp dolabıma doğru ilerledim. Üzerime geçirdiğim okul kıyafetlerine memnuniyet ile baktım.
Ne? Yeşil de olabilirdi.
Mutfağa indiğimde herkesi masada görüp sevinçle oturdum. Annem bana şaşkınca bakarken sırıttım. Uzun zamandır kızını mutsuz görmeye alışmıştı tabi.
Kahvaltıdan sonra evden çıkıp okula yürürken kulaklığımı taktım. Sınıfa girip çantamı Ece'nin çantasının yanına bıraktığımda gülümsedi.
Sınıf barışmış olmamıza şaşkınlıkla bakarken aynı anda sırıttık.
Kapı açılıp içeri Deniz girdiğinde sırıtmam samimi bir gülümsemeye dönüştü. Ailesi tekrar İstanbul'a dönmüştü ve kalıcıydı.
Sınıf ikinci şaşkınlığını dönem ortasında gelen yakışıklıya bırakırken,onun bizimle yakın olması üçüncü şokları olmuştu.
Eh en azından bir süre dedikodu konuları olur.
Zil çaldığında ve okul bittiğinde Çağan koşarak bana doğru geliyordu. Şaşkınlıkla ona bakarken Ege'nin arkasından 'yavaş' dediğini duymuştum.
Ne yazık ki Çağan bu ithamı umursamıyordu.
Boynuma atladığında şaşkınlığım iki katına çıkmıştı. Açıklama yapma gereği duymuş olacak ki benden uzaklaştı.
''Seni özledim. Böyle yüne beraber olmayı.'' kollarıyla hepimizi gösterdiğinde gülerek saçlarını karıştırdım.
Biraz ayaklarımı kaldırmam gerekmişti ama sorun değildi yani,şu an için.
Çıkış kapısına doğru ilerlerken Mira arkamızdan seslendi. Bizimkiler durup ona bakarken barışmış olsak da kendimi kötü hissederek Deniz'in yanına kaydım.
''Müzik grubumuz için çalışacaktık.'' okulumuz sosyal etkinliklere önem verir ve isteyen resim isteyen müzik ve benzeri dallarda bir grup olarak sunum yapardı.
Her sene Ece ve ben müzikle sunum yaparken bu sene grupça yapacağımız konusunda anlaşmıştık.
Sadece iki hafta süren küslüğümüzün bir sözümüzü daha alaşağı ettiğini görmek,içimde bir yerleri yıkarken dolan gözlerimin aksine gülümsemeye çalıştım.
Arkamı dönmüş giderken Deniz'de peşime takılmıştı.
Onlar Mira'yı orada bırakıp arkamdan gelirken Çağan koşarak kolumdan tuttu. ''Yine gitme kardeşim,lütfen''
Çağan hepimizden duygusal biriydi. Değer verdiği insanları kaybetmekten oldukça korkardı.
Onu üzmemek için gülümsememi büyütmeye çalıştım.''Sorun yok,gitmiyorum.''
Çağan verdiğim cevaptan tatmin olmamış olacak ki,sinirle arkamızda kalan ''arkadaşlarımıza''döndü.
''Size o kızı her şeye sokmayın dedim ama sinirle neler yaptınız. Ben yokum.''
Şaşkınlıkla ona bakarken nasıl Anıl ve Ege'dense beni tercih ettiğini düşünüyordum.O gruptaki sesi güzel tek kişinin Çağan olduğunu farkındaydım.
O olmadan,grup olmazdı. Omuz silkip Çağan'ı o tarafa ittim. ''Sensiz bir hiçler. Bu olay aramızı açmayacak ama git.''
O da arkadaşlarını yarı yolda bırakmak istememiş olacak ki kabul etti. Deniz'le yolumuza devam ederken Ege ismimi seslendi. Deniz'e bakarak bana itafen konuştu. ''biraz konuşabilir miyiz?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dinle Beni Bi'
ChickLitTut elimi buradan gidelim olmaz demeden dinle beni bi' sırasının üzerine koyduğum kağıda tebessümle baktım. Resmen en güzel şekilde ifade ediyorduk kendimizi, şarkılarla.