"Verdi değil mi seni eminiz?" arabadaki müziğin sesini biraz daha açıp eşlik ederken keyifle gülümsedim.
Hadi alayına rest,rest,rest dönüp bak yok yapmak stres!
Sesim çıkığı kadar şarkıyı söylerken Ege de arada dönüp bu halime gülümsüyordu. Teyzem ve eniştemin evi için Ege'nin bir arkadaşından yardım almaya gidiyorduk.
Oraya gittiğimizde babam ve annemin de orada olduğunu görüp gerildim. Tam olarak beklediğimiz kişiler değildi çünkü.
Stresle otururken adam katalogları gösteriyordu. "Siz gidin teyzenleri alın bulamamışlar."
Birbirimize bakıp tekrar babama döndük. "İkimiz olan biz mi?" babam bıkkınlıkla kafasını sallarken yerimden kalkıp gülümsedim.
"Ege'ciğim yalnız sosyal mesafeye dikkat edersen sevinirim."
Gözle görülür bir şekilde gerilirken babam gülümsedi. "Sağlığınız için diyorum yanlış anlama!"
Dudaklarım kıvrılmamak için zor dururken Ege hızla başını salladı. Tekrar arabaya bindiğimizde teyzemlerin konum attığı yere gidiyorduk.
"Aman Mehmet iki dakika sus!" eniştem teyzeme bakıp kafasını koltuğa vurdu. "Ben mi suçlu oldum şimdi?"
Bu hallerine gülerken Ege hafifçe bana eğildi. "Biz de böyle olur muyuz?" hayır anlamında kafamı salladığımda dikkatle gözlerime baktı.
"Bence daha güzel oluruz." bu sefer gülüp kolunu omzuma attı. Onlar seçimlerini yaparken biz kenarda bekliyorduk.
Telefonum çaldığında Çağan olduğunu görüp oradan biraz uzaklaştım. "Ne zaman geliyorsunuz!"
Saatime bakıp Ege'ye döndüm. Bilmem anlamında omuz silktiğinde ortalama bir saat vermek için tekrar telefona döndüm. "Yarım saate geliriz herhalde."
"Darlandım ha!" arkadan Ece'nin sesi gelirken kıkırdayıp ona seslendim. "Geleceğiz gerçekten orada altı kişisiniz bize mı kaldınız?"
"Çok seviyorsak demek!" Anıl alayla konuştuğunda gülüp telefonu kapattım. Babamlar seçimlerini yaptıklarında teyzemler onların arabasına binmişti.
Ege ve babam arasında kısa bir göz teması olduğunda babam başıyla gidebileceğimizi söylemişti.
Kafeye doğru giderken radyoyu açtım. Ege'nin bana evlilik teklifi yaparken söylediği şarkıyı görünce gülümseyerek durdum. Ah Benim Hayatım çalıyordu.
O da bana bakıp tebessüm ettiğinde dün taktığımız söz yüzüklerine baktım.
"O konu ben beraber seçelim yüzüğünü diyorum." olur anlamında başımı sallayıp camdan elimi uzattım.
Bu sıcakta esen rüzgar saçlarımı uçuştururken bana çok güzel şeyler hatırlatan şarkı da arkadan çalıyordu.
Kafeye gelip arabadan inerken süslenen yeri görüp Ege'nin koluna girdim. Ece'nin doğum günüydü bugün.
Biz de gelince Ece kocaman gülümseyerek mikrofonu eline aldı. "Evet arkadaşlar hepiniz sürpriz doğum günü partime hoş geldiniz!"
Evet kendisi her şeyi ayarlamış üstün sürpriz gibi davranmıştı. Bu haline hepimiz gülerken o da gülüp mikrofonu kenara bıraktı.
Masamızda oturup gülerken Bade sevimlice ellerini çırptı. "Hediye zamanı!"
Anıl onu kolları arasına alıp saçını öperken gideceği için üzgün olduğunu anlamak zor olmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dinle Beni Bi'
Chick-LitTut elimi buradan gidelim olmaz demeden dinle beni bi' sırasının üzerine koyduğum kağıda tebessümle baktım. Resmen en güzel şekilde ifade ediyorduk kendimizi, şarkılarla.