Anıl önündeki şişeyi kafasına dikerken kendini koltuğa bıraktı. "Resmen gitti!"
Barış kafasına vurup karşı koltuğa otururken Çağan resmini çekmekle meşguldü. Muhtemelen Bade'ye atıp dalga geçecekti.
"Sarhoş mu oldum acaba ben?" Ege bıkkınca yanına gidip yattığı yerden kaldırdı. "Süt içiyorsun gerizekalı ne sarhoş olması?"
Anıl önündeki süte bakıp yüzünü buruşturdu. "Kim verdi bunu bana ya?"
Ece'yi kolundan tutup koltuğa oturdum. Deliydi bunlar.
Biz nişan için elbise bakarken Ege'de Anıl'ı kendine getiremeyeceğini anlamış olacak ki onu bırakıp bizimle elbise bakmaya başladı.
"Rengi güzel değil." ben de beğenmeyince diğer elbiselere baktık. Ece ve Ege kafa kafaya verip hepsine detaylı yorum yaparken ikisine gülümseyerek baktım.
Bir yanımda en yakın arkadaşım,diğer yanımda en sevdiğim adam.
Ege bana dönüp gülümseyince ben de karşılık verdim. "Çok güzel olacaksın."
Umarım öyle olurdu. "Bak Dolunay bu çok güzel."
Açık mavi önü kısa arkası uzun elbiseye baktım. İnci detayları vardı ve elbiseyi sıradan olmaktan kurtarıyordu. Hayran hayran elbise bakarken Ege başını omzuma koydu.
"Bu çok güzelmiş al bence." sesi yorgun çıkarken ben de başımı ona dayayıp onayladım. Ece siparişi verirken biz karşımızdaki arkadaşlarımızı izliyorduk.
"İki güne süre verdiler." tamam anlamında başımı sallarken Ege dizimin üzerinde duran elimi alıp tuttu. Ellerimize gülümseyerek bakarken Ece de Çağan'ın elinden telefonu alıp onu oturmaya zorlamıştı.
Bir hafta sonra nişan vardı ve tam yedi ay sonra da düğün. Heyecanla Ege'ye baktığımda sebebini anlamış gibi tebessüm etti.
"Kalk sahile gidelim." bir şey demeden kalktığımda Ece'ye el sallayıp kapıya yöneldim.
El ele evden çıkıp yürümeye başladık. Boş bir banka elimizde çekirdekle oturduğumuzda halimize gülmeden edemedim.
Konserde tanıştığım insanla haftaya nişanım vardı ve biz oturmuş çekirdek çitliyorduk.
"Sana şarkı söyliyeyim mi?" heyecanla yüzüne bakarken burnuma hafifçe vurdu. "Bu sesle çok da heyecanlanma bence."
Omuz silkip onu beklerken şarkıyı mırıldanmaya başladı.
"Sen sözlerimle çizdiğim resim,
Gidişlerinde öldüğüm zehir
Gülüşlerimde saklı bir peri..."Yüzümü iyice göğsüne gömerken yüzümdeki kocaman gülümseme asla silinmiyordu.
"Beraber alışveriş yaptığımız günü hatırlıyor musun?" kafamı gülerek omzuna koydum. "Gün boyu aldığım her şeye bir kulp takmıştın."
Takılmayacak gibi miydi?" omuz silkip devamını hatırlayarak güldüm. "Benim sinirlenip senin suratına şu fırlatmam peki?"
"Gözüne mi kaçtı çok özür dileyip gözümü öpmüştün bir de." yaptığım şeyi hatırlarken hafif uyandığımı hissettim.
"O an dedim bu kız delirdi mi acaba?"
"Çok komik!" Saçıma bir öpücük kondurup anlatmaya devam etti. "Peki Mersin'de sahilde kızların bana baktığını hatırlıyor musun? Bak o sıra da bir şüphe ettim akıl sağlığından!"
O kadar eğleniyordu ki. Kafasını duvara vura vura kıvılcım çıkarmam mümkündü.
"Ben diyorum ki akşam dilek feneri alıp sahile gelelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dinle Beni Bi'
ChickLitTut elimi buradan gidelim olmaz demeden dinle beni bi' sırasının üzerine koyduğum kağıda tebessümle baktım. Resmen en güzel şekilde ifade ediyorduk kendimizi, şarkılarla.